Marie
"Abla lütfen gitme"
"Gigi ağlamanı istemiyorum lütfen keser misin şunu ?"
"Abla burada kal,neden gidiyorsun ?"
"Çünkü annemi çok özledim Gigi"
"Bende geleyim,annemi bende çok özledim"
"Babam eğer ikimiz birden gidersek çok yalnız kalır"
"Eğer sen gidersen ben yalnız kalırım"
"Zayn var"
"O sen değil Abla"
"Gigi,gidiyorum ve rica ediyorum artık ağlama"
"Pekala ama sana acayip derecede küsücem.Gittikten sonra"
"Tamam"
"Gülme,beni burada nasıl bırakırsın ya"
"Gigi uçağı kaçırmayacağım beni oyalamaya çalışma"
"Abla seni çok seviyorum"
Boynuma sarılmasıyla kollarımı ona doladım.O benim her zaman küçük kızkardeşim olacak değil mi Tanrım ?
"Pekala Zayn'den rica ettim bizi havaalanına o bırakacak"
"Ne yaptım dedin ?"
"Zayn ile tanışmış olursun diye düşündüm,kızdın mı ?"
Bir nefes aldım ve gülümsedim.
"Hayır sadece bunu beklemiyordum"
"Güzel"
Beş dakika kadar bekledikten sonra siyah renkte ki Range Roverın içinden parlayan ela gözleri keskin bir şekilde beni buldu.Tüm vücudum sanki uyuşturuldu.
Gözümün önüne tek tek mesajların gelişi geldi.Yazdıkları..
Arabasından inip yanımıza geldi.Gigi'yi görünce gülümsedi ve beline kolunu sardı.Onu şakağından öptükten sonra bana döndü.
"Hey,merhaba.Marie değil mi ?"
Gerçekten mi ? Böyle mi yapacak.Hiç mesaj atmamış gibi. Orospu çocuğu.
"Merhaba" tüm soğukluğumla mırıldandım. Ne de olsa benim kalbimin yerinde bir buz küpü vardı değil mi ?
Bu tavrım karşısında hafifçe başını iki yana salladı ve gözünü devirdi. İçinden "Aynı Marie ne beklersin ki" demediyse şerefsiz zayn olayım.
"Abla Zayn aslında hep beraber yemeğe çıkmayı düşünüyordu ancak senin ani sürprizin bozdu."
"Evet Marie.Bu nazik ve güzel kızın ablasını tanımak için en uygun yer olacağını düşünüyordum."
"Ne yazık ki evimizin kapı önü oldu. Aa kapı önü demişken Black nerede ?"
"Abla veterinere götürdük ya. Sevgilim Black bizim köpeğimiz."
"Ne güzel."
"Artık geç kalıyorum Gigi."
"Pekala gidelim mi Zayn."
"Bayanlar önden."
Aptal.Bayanlar öndenmiş.Giderayak bu arabanın camlarını kırıp götüne sokmalıyım.
Havaalanına vardığımızda içim çok tuhaf olmuştu.Vedalaşacak olmam sanırım beni böyle yaptı.
Zayn'nin gözlerine baktım.Gigi'ye bakıyordu sadece. O orospu çocuğunun tekiydi ama ben onu boş veremiyordum.
O yazdıklarını unutamıyordum.Ne iltifatlarını ne hakaretlerini..
"Abla !"
"Efendim"
"İyi misin ?"
"Heyecanlıyım sanırım"
"Çok kötüsün abla"
"Ayağını kaldır sevgilim" Zayn'e döndüm.Ne demek istediğini Gigi anlamamıştı ama o imasını sikicem.
"Uçağım kalkacak şimdi.Görüşürüz Gigi."
"Ablaa"
Yeniden ağlamaya başladı ve bana sarıldı.Kollarımı ona doladım ve ağlamamak için kendimi tuttum.
Benden ayrıldıktan sonra Zayn bana doğru bir adım attı ve yanağını yanağıma değdirerek vedalaşmaya başladı.
Gigi'nin yüzünü görmemesi için sol yanağımın oraya başını getirerek kulağıma fısıldadı.
"Umarım bir daha dönmezsin.Ve uçak umarım bir arıza çıkartır."
Geri çekildiğinde hakaretlerini onun kendi sesinden duymak daha fazla yaraladı beni. Ayakta duracak gücümün hepsini sanki emdi. Gülümsedi ve bana son bir darbe daha vurdu.
"Tanrı'ya dualarım senin için Marie"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feel Me
FanfictionMarie: Benden bir şey bekleme. Marie: Sana karşı yapabileceğim en iyi şey, Marie: arkandan sövmek olacak.