Kızıl Yangın

16.Bölüm

Osman'dan

Gürültüleri duyan Gülizar hanım nöbetçiden önce beni buldu. Tüm Bu olanları kabul edersin yoksa seni tüm millet içinde gezmez kılarım. Sonun rıza gibi kazık olur. Kadının bir cadı olduğunu bildiğimden ses etmedim. Yalniz olaylar hiç istemediğim yerlere gittiğinden nahoş oldu. Fakat bu yol geri dönüşsüz bir yoldu. Vazgeçip doğruları söylesem. Adamlığım sorgulanır. Ses çıkarmasam hekime hanımı zindanda olması. İçimden iyisi mi ben bunu sonrada Cemal beyime söyleyeyim deyip. Ses etmedim.

Odadan çıkınca Gülizar gelip beni buldu. Aferin iyi iş çıkardın. Benim çıkarım ne olacak peki yalancılık dışında? Sen ne istiyorsan o olur. Ben dogruları söylemek istiyorum. İşte birtek bu olmaz. Ne yani Ayşeyi zindana mı attıracaksın? Lağım farelerine ne olur bilirsin? Ne olur? Zindanda yaşarlar. Bu kadar gaddar olma. Ben ona iyi davrandım. O da gidip Mehmet'i baştan çıkardı. Onun bir suçu yok. Ben şahidim. Onun suçu benim yoluma çıkmak. Ona can borcum olmasa şuan nefes bile alamazdı.  Ama efendim. Şimdi çekilebilirsin. Cezanı merak etme! Mükâfatın daha büyük.  Ben Mehmet'le evlenir evlenmez afedileceksin. Şimdi çık. Sizde gidiyordunuz? Biraz eğlenmeden olmaz. Eğlenmek derken. Fazla oluyorsun yüzbaşım? Nöbetçiler derhal atın bu gafili dışarıda bir tazeyi kirletmenin cezasını çeksin?

   Hasan bu olanları can kulağıyla dinliyordu. Aman allahım bu kadın şeytanın hizmetkarı benim tez Mehmet beyime olanları anlatmam gerek deyip koşarak ahıra gitti. Seyis Hasan ne bu acelen? Sorma sorma lakin bir ata ihtiyacım var? Tabi tabi Esmeri al git. Sağol emin ol bu iyiliğin paha biçilmez. Eyvallah gün gelir ödeşiriz Hasan'ım. Hasan dört nala at sürdü. Kürkçüler konağına doğru.

    Gülizar vakit kaybetmeden zindana indi. Er yada geç yalanı anlaşılabilirdi. Erkekler kadınlara karşı daha merhametliydi. Zindana girdiğinde hücredeki Önder'e bakti. Tüm hain şifacılar buradaymış. Gidip Ayşe'nin hücresinin önünde durdu. Gardiyan tez bu günahkar kadını kırbaçlayın. Ama efendim cezası daha belli değil? Bu kadın zina etmiş cezası 100 kırbaçtır. Peki efendim ama kadı onayı gerekir. Bende kadı kızıyım. Sen kim olursunda sözüm üzerine söz söylersin. Gardiyan nöbetçiler şu kadını zincire vurun. Cezasını peyder pey çeksin.  Tamam hanımım. Şimdilik yirmi kırbaç.

   Ayşe hücesinden çıkarılırken Gülizara baktı. Kolları zincirlenirken gün gelecek sana yardım etmem için yalvaracaksın. Sen öyle san. Ayşe ona gülümseyerek o gün cok yakın üstelik. Bu kadının ağzıni kapatın ve kırbaçlamaya başlayın. Nöbetciler bileklerimi zincirlediler. İlk kırbaç darbesi çok acı vericiydi. Ondan sonrakiler daha acı vericiydi. Beşten sonra bayıldım.

    Kulağıma Mehmet'in sesi geliyordu. Bileklerim birden bağlardan kurtulunca bende yere yığıldım. Seni burada bıraktığım için kusura bakma?

    Kim yaptı ona bunu? Gülizar ben yaptım dedi. Neden yaptın.  Zinanın cezası sen bir kadı olarak daha iyi bilirsin? Ama bir kadı cezayı onamadı. Kadı adil davranamazdı. Midemi bulandırıyorsun? Sırf kıskandığın için yaptın degil mi? Evet onun içinde yaptım. Biz evlenecektik. Sen gidip bu sürpüntüye tutuldun. Çekil önümden.  Gidemezsin o cezasını çekecek. Allah şahidim olsun yalancı şahitlikten sana daha kötüsünü yaparim. Asker derhal yol açın deyip zindan dışarı çıktı. Nereye götüruyorsun onu?

    Şifahanede yaralarina bakıcam. Kendine geldikten sonra buradan gideceğiz. Nöbetçiler Gülizar hatunu Nilüfer hatunun evine götürün. Hasan öne geçip.  Bu sıralar güvenlik sorunları var. Onları uzaklara göndermemiz pek doğru degil . O zaman gözümden uzağa götürün. Odasından çıkmasın. Tamam efendim. Birde Elifi çağırda Ayşe'nin sırtına baksın. Tamam deyip gitti.

   Bende onu şifahaneye götürdüm. Sedire uzattım.  Sırtı cok fenaydı. Bir süre olduğum yerde gidip geldim. Ne yapacaktım.  Onu daha çevremden koruyamıyordum. Dünyadan nasıl koruyacaktim. Terazinin kefesi şaşmıstı. Elif içeri girince kafamdaki şavaşa ara verdim. Koşarak Ayşe'nin yanına geldi. Elleri kırılasıcalar. Nasıl kıydılar. Gidip su neyim birşey getir. Peki deyip çıktı.  O sıra babam geldi. Ne yaptın sen Gülizar ağlıyordu. Öyle mi? Gülizar ve annemin hakkı buydu deyip Ayşe'nin sırtını gösterdim. O senin annen. Evet bu sıralar bundan pek emin degilim. Biri masum bir kıza iftira atar bir diğeri kırbaçlattırır. Bunu onlar mı yapmış.  Evet o sıra elif içeri girdi. Siz çıkın bende sırtını temizleyeyim efendim. Peki deyip kapının önüne çıktık. Şimdi ne olacak sen Gülizar'ı alıp bize git. Ben buradayım nede olsa? Sen ne yapacaksın? Çok şey yapmak istiyorum. Ama kalbimle adaletim arasındayım. Senin en doğru kararı vereceğinden bir şüphem yok evlat. Lakin onu kadının yapamazsın. O lekelendi. Ne yaptı.  Benim gözumde ter temizdir.