10.Bölüm

208 82 27
                                    


     Ağabey eve git? Nişanlın seni uğurlasın. Karışma işime dedi.  Babamın arkasından çıkıp.  Can borcunu böyle ödersin demek? Harun dişlerini sıkıp Hasan ağabeyime eve kadar refakat et? Peki dedi. Osman sen gel benle? Sizde hastalarla ilgilenin onlar iyileşirse istediğiniz zaman gidersiniz?

     Onlar hiçbir yere gidemez deyip üstüme yürüdü. O niyeymiş beyzadem. Ben öyle istiyorum. Bende annemin dizinin dibinde olmak istiyorum ama bak buradayım. Onu gösterip. Koca bir hiç için. Yanından geçip gittim.

     Nereye dedi babam. Şifahaneye çantam çok ağır dedim. Babam çantayı alıp peşimden geldi. Tamam kızım geçecek deyip beni hekim odasına soktu.  Kızım delirdin mi ? Baba çok üzgünüm ne olur affet? Affedecek bir şey yok sen doğru olanı yaptın. Deyip bana sarıldı. Annemler ve sen benim aptallığım yüzümden bu haldesiniz? Deyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

      O sıra kapının önünde onu gördüm. Ondan yüz çevirip babama sarıldım. Biraz sakinleşince o tarafa baktım. Yoktu. Kızım sen biraz dinlen ben askerlere bakayım. Hayır hayır sen burada otur. O gidince aldığım nefes yetmeyince bende  camı açıp rüzgarı hissetmek istedim.

      Arkadan bir hışırtı geldi. Sen onun kusuruna bakma? Kimseye borçlu kalmak istemez? Ben sesimi çıkarmayınca gelip yanımda durdu. Hadi biraz otur? İstersen banyo yapabilirsin? Kafa mı hayır anlamında salladım.  Uyuyacağım. Dün uyuyamadım. Zaten birkaç gündür.... Yorduk seni istersen sana bir misafir odası hazırlasınlar? Teşekkürler burada daha iyi hissederim. Babanı seviyor musun? Evet.  Hadi uyu sen ben odana yiyecek bir şeyler gönderirim.

     Tamam dedim. Tekrardan özür dilerim. Ağabeyim uyandığında eminim sana minnettar olurdu. Serbest bıraksın kafi? Burada kalsan gitmesen? Kardeşim olsan? Sağ olun "yolcudur Abbas bağlasan durmaz" dedim.  Oda tebessüm edip gitti.

     Bende sedire kıvrılıp uyudum sonra babam gelip paltosunu üzerime attı. Adam resmen huzur kokuyordu. Çok güzel bir uyku çektim. Hiç kabus yoktu sadece altın renkli at ve ben vardık. Sonra saçlarımda bir el hissedince uyandım .

      Hadi kızım bizi akşam yemeğine bekliyorlar? Tamam baba ben bir elimi yüzümü yıkayayım deyip kalktım. Saçım başım her bir şeyim dağılmıştı. Saçlarım toplayıp şalımı geçirdim başıma? Hadi gidelim deyip koluna girdim. Daha iyi misin? Evet sayende dedim. Kızım sen takmazdın bu kadar? Baba anlamıyorsun? Ben kendim için değil ailemiz için üzülüyorum. Çil yavrusu gibi dağıldık. Sen annemlerden bahsettin mi? Hayır ama illaki sorulacak? Ve Osman annem ve Ağabeyimi gördü. Sanırım en iyisi doğruyu söylemek dedi babam. Bence de deyip büyük salona yürüdük.

    Karşımda Meryem'i görünce şaşırdım.  Aaa Meryem sen burada ne ararsın? Beni sizin için gönderdiler? Anladım ama gerek yoktu. Harun'un yüzü düştü. Ama iyi olmuş bana arkadaşlık edersin. İkisinin yüzü aydınlandı. Hadi otur yine bayılacaksın? Bayıldın mı dedi babam. Önemsiz bir şey uzun zamandır bu kadar hareket ve yorgunluk görmemiştim. Meryem hemen babama yemek yemiyor efendim. Yedim ya. Ne zaman ? Sabah koca bir ekmeği yedim ya... o sabahtı. Şuan akşam dedi. Meryem. Babamda onaylayınca bende omuzu mu düşürüp masaya oturdum. Babam yanıma oturdu.Afiyet olsun dedim. Mehmet yoktu. Gülizar bana gülümseyip nasılsın? İyiyim elhamdülillah. Bende iyi gördüm seni acıkmışsındır. Bende gülümsedim.

      Meryem önüme kuzu eti koydu. Meryem ben et yemem. Neden yemiyorsun dedi Gülizar? Bilmem çoçukluğumdan beri pek sevmem. Sen bana iyisi mi tarhana çorbası ver? Peki dedi. Eti önümden alıp tarhana çorbası koydu. Bende sesizce yemeğimi yedim.

     Babamda Harun'la siyaset konuşmaya başladı. Ben sadece dinledim. Yeni kurulan partilerden bahsediyorlardı. Mecmualarda sultanın halka bir sürü imtiyaz tanıdığından bahsederler? Evet bende duydum dedi Harun. Fakat kendine Genç Osmanlılar diyen bir ekip. Bu imtiyazların yeterli olmadığın savunurmuş dedi Gülizar.

     Bende içimden hem güzel hem akıllı dedim. Efendim dedi Gülizar bir şey mi dedin? Yok siyaset konuşman ilginç geldi. O da bana şaşırarak baktı. Ne yani sen ilgilenmez misin? Hayır ilgimi çekmiyor dedim. Harun kaşlarını çatarak bana baktı. Bende ona baktım. Müsadenizle ben kalkabilir miyim? Nereye dedi babam.  Baba ben biraz Meryem'le avluda dursam. Olmaz kızım. Kız başına onca askerin arasında? Yüzüm düştü. Peki baba dedim. 

     Gülizar hadi benim odanın balkonuna gidelim. Bende doydum. Rahatsız olmayın siz. Ne rahatsızlığı hem kahvelerimizi orada içeriz. Tamam dedim benim koluma girip üst kattaki odasına götürdü. Hadi gel yıldızlara bakıp dilek dileyelim. 

    Tamam deyip kafamı kaldırdım. Uzunca bir süre gökyüzüne baktım. Sonra Gülizar'a bakıp . Eminim beni görünce kayacağı varsa vazgeçmişlerdir.  Neden bu yaşında bu kadar umutsuzsun? Bilmem bu sıralar çok iyi zamanlar geçirmedim. Onun sonuçları. İçini ferah tut. La tahzen der mevlana kilimi döven. Kilimi sevmediğinden değil tozunu kirini aldığından vururmuş. Bizimde bazen bu müsibetlerle tozumuz kirimiz alınır dedi.

     O sıra Meryem kahvelerimizi getirdi. Keşke kendine de yapsaydın. Gülizar'da ne münasebet o bizimle içemez. Niye ki? O bizim seviyemizde değil. Sizin seviyeniz ne? O bir köylü? Herkes yerini bilecek dedi. Peki bende gideyim o halde? Sen ayrı? Sen hem bir hekim kızısın hem sana iki can borcun var?

     Oldu size iyi aksamlar bende gideyim dedim. Gülizar arkamda bırakıp Meryem'in arkasından koştum. Kolundan tutup çevirdim. Gözlerinden yaş geliyordu. Saçmalama kimsenin seni ezmesine izin verme? Ama çalışmak zorundayım. Burada çalışan değil can yoldaşımsın. Her neyse ben bir mutfağa bakayım. Buraya mutfağa bakmaya  gelmedin. Sen burada beni bekle? Deyip babamla Harun'un yanına gittim.

     Babam beni görünce bir sorun mu var? Hayır şey ben nerede kalacağım. Şifahanede ki küçük odada?  Meryem de benimle izniniz olursa misafir odasında kalalım. Peki dedi Harun. Elif onlara batı tarafındaki misafir odasına götür. Hekim başına yan odayı ver? Teşekkür ederim dedim.

     Elifle birlikte Meryem'i alıp batı koridorundaki misafir odasına gittik. Elif bize bir isteğimiz var mı diye sordu. Hayır teşekkürler dedim.O gidince Meryem ben gitsem daha iyi olacak? Bugün kal eğer  istersen yarın gidersin? Amam ben... Gülizar hanım. Boş ver sen Gülizar hanımı tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Öyle deme Mehmet beyim iyi biridir. Ama durup kulağıma  eğildi. Zanımca seni biraz kıskanır. Saçmalama nişanlısı varken mi? 

     Sanki büyülenmiş gibi sana bakar.  Büyük hanım o yüzden seni evden gönderdi. Ağzımı balık gibi açıp kapadım ama o nişanlı? Evli değil ya atar gider. Saçmalama bir kız olarak bunu nasıl dersin. Şimdi uyu deyip penceren önüne gittim.

    Meryem ağlamaktan yorulup uykuya daldı. Ben gündüzden uyuduğum için hiç uykum yoktu. Minderi camın önüne koyup yıldızları izledim. Yıldızlara söylesem  benim olur musun gerçekten dedim. Allah'ım neler diyorum ben deyip ayağa kalktım.

    Odadaki ibrikle abdest alıp yatsıyı kıldım. O sıra kapı çaldı. Babamdır diye açtım. Fakat Harun'du. Seni burada ne işin var?  Ben hemen şu odada kalıyorum dedi. Yani dedim. Gülizar size ne söyledi. Hiç kendisi halen kafasında sınıf atlayamamış onu hatırlattım. Aferin o sarı cadının hakkından anca kızıl cadı gelirdi.

    Efendim dedim. Yani onun hakkından anca sen gelirdin. Benim gelme mi boş ver sen niye geldin ? O iyi mi? Neden soruyorsun? Abisi mi olarak yoksa beyi olarak mı  yoksa sevdiği adam olarak mı?

      Yavru ceylanlar yorum yapıp oylamayı unutmayın!!!!

Kızıl YangınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin