~5~

30 4 7
                                    

"Selam!"

Mete, ona karşılık vermemiş olmama rağmen hala benden selamına karşılık vermemi bekler gibi suratıma bakıyordu.

Sevgi'ye döndüm, o da bir Mete'ye bir bana bakıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştı anlaşılan.

Mete bizim fısıltımızı duyamayacak kadar uzaktaydı o yüzden hemen Sevgi'nin kulağına fısıldadım.

"Bahsettiğim çocuk bu işte. Mete."

Ağzını açıp "Haa!" gibi sesler çıkardı. "E gitsene yanına." diye ekledi sonra da fısıltıyla.

Göz devirerek yüzüne baktım ve Mete'ye doğru yürümeye başladım. Sevgi de bir adım arkamdan beni takip ediyordu.

Mete'nin yanına ulaştığımda, sevgilisinden ayrılmış sinirli bir kız edasıyla; "Niye geldin?" dedim.

Mete elini tekrar cebine koydu ve arabasına yaslandı. "İşin var mı?" diye sordu tereddütle.

"Yok, öyle Sevgi'yle takılıyorduk." dedim arkamda duran Sevgi'yi yanıma çekerek. Sonra elimle Mete'yi gösterip sanki daha önceden Mete konusu hiç açılmamış gibi Sevgi'yle Mete'yi tanıştırdım; "Sevgi, bu Mete. Babamın iş arkadaşının oğlu. Ve yeni okul arkadaşım." dedim gözlerimi devirerek.

Sonra Mete'ye dönüp Sevgi'yi gösterdim ve; "Mete, bu da benim en yakın arkadaşım Sevgi." dedim.

Bu sırada ikisi el sıkışıyorlardı. Mete çapkın bir çocuk edasıyla; "Memnun oldum." dedi.

Sevgi de gülümseyerek; "Ben de." diye karşılık verdi.

Bu durum beni biraz rahatsız etmişti. Sonuçta Mete, benim gözümde o kadar da iyi bir çocuk değildi. Havayı dağıtmak için; "Ee? Bir şey mi diyecektin?" diye sordum Mete'ye.

Mete elini Sevgi'nin elinden çekip gözlerini bana çevirdi ve; "Ha, yemek yemek ister misin diye soracaktım. Dün sözüm vardı." dedi. Utanmış gibi eliyle ensesini kaşıyordu bir yandan da.

Biraz düşünür gibi yaptım ve; "Aslında yapacak bir şeyim yok. Bir yemek fena olmaz. Hem sözünü tutmuş olursun." dedim.

Mete sevinmişe benziyordu. Hafifçe gülümsedi.

Bu sırada Sevgi; "Neyse ben de gidiyordum zaten." dedi.
Sonra Mete'ye dönüp; "Tanıştığıma tekrar memnun oldum." dedi.

Mete; "İstersen sen de bize katıl." diye cevap verdi.

Sevgi geç kalmadan; "Yok yok bizimkiler beni bekliyor zaten. Siz takılın. Hadi iyi eğlenceler." dedi ve bana sarıldı.

Ona sıkıca sarıldım. O giderken bir yandan da bana el sallıyordu. Ben de hemen ona karşılık verip. "Görüşürüüz!" diye bağırdım.

Yüzüme yayılmış kocaman bir sırtımamla Mete'ye döndüm. Sonra Mete arabanın ön tarafından dolaştı ve şoför koltuğuna ilerledi.

"Hadi üzerine bir şeyler al, çıkalım. Karnım çok aç." dedi.

Hemen eve fırladım. Az önce çıkardığım ceketimi giyip, beremi kafama geçirdim ve çantamı da koluma taktım. Çıkmadan önce merdivenlerden hızlıca odama çıkıp aynada kendime baktım.

Saçlarımın ucunu elimle tarar gibi yapıp düzelttikten sonra kendimi süzdüm. Her zamanki gibi harika görünüyordum. Odamdan ayrılmadan önce parfümümden birkaç fıs sıkıp, hızlıca merdivenlerden aşağıya indim.

Ayakkabılarımı da giyip dışarıya kendimi attım ve hemen kapıyı kilitledim.

Mete'yi bekletmemek için bahçe kapısına kadar hızlı adımlarla yürüdüm ve arabanın yanına gelip, Mete'nin yan koltuğuna oturdum.

Görev TamamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin