Küstah desenizde söylüyorum 29 HAZİRNA DOĞUM GÜNÜM LAN 17 OLUYORUM BORUMU BEE!!
Gözlerini yorgunca açan beden etrafına bakındığında hala bir gelişme olmadığını anlamıştı .
"Erwin oh! uyandın mı?"
Erwin başını sallayıp etrafına bakındı . Hasta odalarından birinin yatağında uzanmış uyuyordu .
"Levi nerde?"
Hange bu sorunun geleceğini adı gibi biliyorduki cevabıda vardı aslında sadece söylemekten korkuyordu .
"Şe-Şey...yoğun bakıma alındı ve..."
"Ve?"
"Erwin bebeği almak zorundalar-"
"Nasıl zorundalar?!"
Hange parmaklarıyla oynamaya başlamıştı bile . Tedirgindi ve gergin , kapı sesini işittiğinde derin bir nefes verdi . Gelen Moblit'ti ve Erwin'e durumu anlatacaktı .
Moblit ülkece bilenen bir doktordu ve Alfa olduğu halde doktorluğu en iyi şekilde olan biriydi . Ancak mesleğine biraz ara vermişti .
"Erwin...Levi'ın bedeni zayıf ve çocuğunuz alfa olduğundan dolayı ona ağır geliyor"
Erwin hıçkırıklara boğuldu bir anda , Hange onu kollarıyla sarmalarken Erwin içli içli ağlıyordu .
Ellerini kendi bedenine sarmış bir şekilde ağlarken hızlıca sedyeden fırladı ve Levi'ı hissetmeye çalıştı .
'9 kat soldan 12 kapı'
Hızlıca merdivenleri çıkarken hızlıca nefes alıp veriyordu . Yavaşça yaklaştığını hisettiğinde yoğun bakım odasındaki camı gördü ve kendini oraya attı .
Omegalar bebekleri ölür ya da düşerse bu onlar için hayatın son bulduğu anlamına gelirdi . Yani kısacası bir Omega ya doğum yapar ya da hayatı biterdi . Binanın çatısından atlama , ilaçla canına kıyma , kendini bıçaklama bir sürü yöntemle canına kıyardı .
Erwin hasta yatağında yorgunca yatan Levi'a baktı . Hissedebiliyordu nasıl acı çektiğini .
Gözleri yavaşça açıldı siyah saçlının , önce biraz sersemce etrafa bakındı ardından eliyle karnına dokunduğunda bandaj hissetti .
Yatakta doğrulmaya çalışırken acıyla geri yattı yatağa . Karnındaki canlı hissi yoktu , ne olmuştu bebeğine?
Yavaşça üstündeki beyaz hasta kıyatetini kaldırdı ve karnına baktı , bandaj vardı ve büyük ihtimalle dikişler kapatılmıştı .
Erwin pencerenin dışından biricik omegasını izliyordu , karnına şokla bakıp duruyordu .
Izlediği cama sırtını döndü ve yaslandı , yavaşca kayarak yere oturdu . Dizlerini kendine çekerken bir hıçkırık yükseldi bedeninden .
Levi yatakta başını yavaşca karnından tavana dikti , yoktu...biricik bebeği yoktu . Hissetmiyordu .
Bedeni yavaşça sarsıldı elini ağzına götürüp hıçkırıklarını bastırmak istedi . Yapamadı . Bir hıçkırığı daha o elini kapatamadan kaçıvermişti .
Alfasını hissetmeye çalıştı , yanında olduğunu ve onunda ağladığını hisettiğinde daha da tutmadı kendini . Bıraktı bütün acısını ortaya .
Hayat buydu işte .
Doğuyoruz ,
Yaşıyoruz ,
Ölüyoruz .
Ama bir sorun vardı Levi'ın bebeği daha doğup yaşayamadan gitmişti .
Erwin çöktüğü yerde hıçkırıklarını saklamadan ağlıyordu , kollarını dizlerine dolamış hiç bir şekilde kıpırdamadan ağlıyordu .
Göz yaşları tşörtünü ıslatırken bile düşündüğü tek şey gitmiş olan mutluluğuydu .
Kader ne kadar acımasızdı böyle . Neden izin vermemişti bir kerede iyinin yüzünün gülmesine .
Bir kaç saat boyunca öylece ağladılar ikiside .
Hange merdivenleri hızlıca çıkıp yoğun bakımın kapısında öylece oturup ağlayan Erwin'i görene kadar .
"Er...win"
Ona bakan sarışın kıpkırmızı gözlerle hala göz yaşı döküyordu .
"Neden Hange?...o-onun bir suçu yoktu ki neden?"
Hange yavaşça sarışının yanına çöktü ve elini sarı saçlarında sanki ablasıymışcasına gezdirdi .
"Geçicek...geçicek"
Erwin tekrar sarsılırken Hange camdan baktı ve içeride Erwin'den farksız göz yaşları döken Levi'ı gördü .
"Onun yanına gitmek istermisin?"
Erwin başını sallarken Hange gelen Moblit'e baş hareketiyle Erwin'i hazırlanma odasına götürmesini söyledi .
Erwin üstüne mavi önlükle maskeyi taktıktan sonra kapıya geldi ve derin bir nefes aldı .
Kapıyı açtığında yatakta ağlayan Levi'ı gördü ve kendini tutamadı . Yanına doğru adımlarken Levi bakışlarını eşine çevirdi .
"Ö-özür-"
Erwin onun elini tutup alnını dayadı ve hıçkırıklarıı bağıra bağıra ağladı . Levi onun sarı saçlarına ulaşıp okşadı narince , sevgi dolu bir şekilde .
...
Bir kaç gün geçmiş Levi taburcu edilmişti .
Erwin yatak odasına elindeki tepsiyle girdiğinde Levi yatakta boş boş dışarıyı seyrederek oturuyordu .
Geldikleri günden beri böyleydiler , ne konuşuyor ne adam akıllı yemek yiyordu Levi .
Tek yaptığı bebek fotoğraflarına ve aldığı minik zıbınlara sarılıp ağlamaktı .
Erwin tanrıya dua etsinki daha bunlar az olanlarıydı .
Kader en kötü şeytandı melek olduğu kadar .
Devam edicek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Schwarz & ブルー [omegaverse~eruri]
Hayran KurguBiri Keman , Biri Piyano Biri sonsuz karanlık , Biri uçsuz mavilik Biri Alfa , Biri Omega Host kulübünün çatısında dinlediği melodiyi çalan insanı aradı . Buldu , sevdi , sahip oldu . Eruri Omegaversesidir ve galiba ilk Eruri Omegverse'si .