BÖLÜM 30

5.6K 301 6
                                    

Sabaha uyandığımda rutin işlerimi hallettim. Mutfağa inip birşeyler atıştırdım. Yâni aç ayı oynamaz.

Odama geri çıktığımda dus alıp seçilmiş kıyafetlerimi giyindim. Saç ve makyaj yapınca da hazırdım.

Odamdan çıktığımda Savaş aradı

"Alo güzelim" dediğinde ben

"Efendim Savaş" dedim. Savaş da

"Dışarı çıkalım mı ?" diye sorduğunda ben

"Malesef annemle halamlara gitmek zorundayım ama yarın olur" dediğimde Savaş tahmin ettiğim kadar bozulmuştu ama

"Tamam" dediğinde ben

"Eee sen ne yapıyorsun ?" diye sordum. Savaş da

"Valla ben de oturuyorum" dediğinde ben de

"Sana iyi oturmalar annem sesliyor gidiyormuşuz öptüm" deyip kapattım.

Hem de yüzüne. Kesin şimdi sinir küpüne dönmüştür.
Uzay'ı aradım.

"Efendim kanka" diyerek açtı ben de

"Bugün Savaş'ın doğum günü ya. Savaş'ın evinde yapacağız ya. Kanka ya oyalaman gerekk dediğimde

"Kanka o iş bende merak etme"

"Ama ben diyene kadar eve gelmeyeceksiniz" dediğimde

"Tamaaaam" dedi. Ben

"Sen şimdi onu evden çıkar. Çıkardığında haber ver."

"Tamam kanka" dedi. Ben de

"Bay bay" dedim. Uzay da

"Bayyy" deyip kapattı. Kızları aradım. Melisa 5 dakikaya beni alacaktı. Bahçede beklerken Melisa geldi.

Hızla arabaya bindim. Herzamanki gibi Damla arabadaydı. Evi süslemek için malzemeler aldık.

Uzaydan mesaj gelince Savaş'ın evine geçtik. Evin önüne gelince paspasın altındaki anahtarla içeri girdik.

Anahtarı buraya Uzay koymuştu. Eve girince ev topluydu zaten. Kırmızı kalpli balonları şişirdim ve bahçeye attım. Bahçeye baktığımda çok güzel olduğunu gördüm.

Kızlar çok güzel yapmıştı. Masalar falan. Pasta dolaptaydı. Her masanın kuru pastası içeceği falan da vardı. Savaş'ın annnesi ve babası gelince biraz sohbet ettik.

Annem ve babam da gelmişti. Bora da gelmişti. Uzay'a gelmelerine dair mesaj attım. Bir süre sonra araba sesleri gelince herkez sustu. Zaten bizi görmezdi.

Arka bahçedeydik. Savaş eve girine Uzay'a bağrıyordu

"Oğlum bir siktir git. Neymiş evde bomba varmış,neymiş evde hırsız varmış,neymiş evi su basmış. Şimdi de zorla eve getirdin. Ne iş çeviriyon oğlum sen ?" diye sorduğunda benim elimde pasta vardı.

Uzay Savaş'ın zorla gözünü kapatıp tam önüme getirdi. Savaş ise ana bacı sövüyordu.

Uzay gözlerini açınca Savaşla göz göze geldik. Sonra herkez birden 'SÜPRİZZZZ' diye bağırdı. Savaş ilk etrafa göz gezdirdi gülümseyip bana ve pastaya baktı ben de

"İyi ki doğdun müstakbel kocacım" dedim. Savaş tam pastayı üfleyecekken ben öne atılıp

"Dur dilek tut" dediğimde Savaş bana 'Sen çok biliyorsun' bakışı atıp pastayı üfledi.

Üfleyince alkış tufanı koptu. Pasta yenmiş,hediyeler verilmiş,sohbetler edilmişti. Savaş etrafa hep gülücükler dağıtıyordu.

Eskidenki Savaşla alakası yoktu. Ne çok değiştirmiştim Savaş'ı. Herkez birer birer dağılırken Savaş'ı odasına kaçırmıştım.

Hediyesini eline verdim. Savaş bana gülümseyip hediyeyi açtı. Saati ve içindeki yazıyı görünce çok sevinmişti.

O sevinince ben de sevinmiştim. Savaş

"Çok teşekkür ederim müstakbel karıcım" deyip beni dudağımdan öptü. Öpüşü derinleşince ben kendimi ayırdım. Savaş

"Evlenmeden olmaz değil mi ?" dediğinde ben

"Evet" dedim.

Oy vermeyi unutmayınnn 🧡🧡

YENİ LİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin