Sonrasında Savaş'ın kollarında bayılmıştım. En son duyduğum şey ise Savaş'ın adımı seslemesi ve gerisi karanlık.
Gözlerimi araladığımda hastane de olduğumu anlamıştım. Kafamı çevirdiğimde koltukta uyuyan bir Savaş beklemiyordum.
Ben hafif yalandan öksürünce uyandı. Benim uyandığımı görünce
"Eylül iyi misin?" dediğinde ben
"Evet iyiyim de bana ne olmuş?" dediğimde aslında cevabını bildiğim ama doğrulamak için sorduğum sorunun farkındaydım.
"Sanırsam korkudanmış" dediğinde ben kafamı salladım. Savaş
"Eylül sana birşey sormak istiyorum" dediğinde ben
"Sor" dediğimde Savaş da
"Sen neden bu kadar Mert denen iblisden korkuyorsun?" diye sorduğunda ona anlatmak ile anlatmamak arasında kalmıştım ama sonrasında anlatmaya karar verip boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
"Mert'le iki yıl önce'ye kadar sevgiliydik. Sonrasında Mert beni ilişkiye girmek için teklif etti. Ben reddedince tecavüz etmeye kalakacakken Bora gelip beni kurtardı. Mert psikopat o hasta. Onun tedavi görmesi lazım. Okulda hâla veya heryerde bana sevgilim demeye devam ediyor. İşte bugünde.." dediğimde sustum.
Ve tekrar ağlamaya başladım. Ağlamak veya başka birinin önünde ağlamak benim için aciz birşey değildi.
Sen nasıl başkalarının önünde gülebiliyorsan ağlayabilirsin de.
Sonuçta ikisi de duygu değil mi ? Hem benim bu yaşadıklarıma göre bence ağlamam gayet normal. Ben balık burcuyum.
Duygusalımdır. Ama tabi her balık burcu olan duygusal değil. Benim bir arkadaşım balık burcu idi.
Ama ağlamaktam nefret ederdi duygusal değildi. Ne alakaysa. Neyse Savaş gelip bana sarıldı. Sonrasında bana bakarak
"Bora'yı aradım. Şimdi gelir" dediğinde ben kafamı salladım. Bir iki dakika sonra kapı açılıp içeri telaşlı ve ağlamış bir Bora girdi.
"Eylül iyi misin ?O it birşey yaptı mı ?Allah belamı versin ki seni evde tek bırakmasaydım. Allah bin türlü belamı versin ki ardığında seni meşgule vermeseydim. Özür dilerim." dediğinde
"Ya ben iyiyim beni görmedi bile. Hem Savaş beni kurtardı."dediğimde biraz olsun sevinmişti.
Bora ile Savaş sohbet ederken ben çok sıkılmıştım. Serumuma baktığında bitmiş olduğunu gördüm.
Hemşire düğmesine basıp beklemeye başladım. Oha hemşire saniyesinde içeri girip
"Buyrun bir sorun mu vardı? " dediğinde ben de
"Evet var şu serumu çıkartabilirmisiniz ?" dediğimde bana değil de Savaş'a baktığını gördüm.
Sinirle kendi serumumu kendim çıkarttım. Kendim çıkartınca acımamıştı. Ayakkabılarımı da giyinip ayağa kalktım.
Bora ve Savaş konuşmaya dalmışlardı. Ben de onlara bakıp
"Konuşmanızı bozuyorum ama ben gidiyorum" deyip gidecekken
sonunda ikisi de ayağa kalkıp peşimden geldiler.
Bora ile beni Savaş bırakacaktı. Arabaya bindikten sonra kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.
Ama gene uyku bastırmıştı herhalde serumdandır. Eve gidene kadar idare etmeye çalıştım ama sadece çalıştım. Sonrası uykunun huzurlu kolları...
Sabah uyandığımda kendimi yatakta buldum. Ama en son arabadaydık. Boşverdim. Düşünmekle o güzel beynimi yoramazdım.
Bugün balo vardı. Yuppi. Yatağın üstüne çıkıp zıplamaya başladım ve Tarkan'nın Cuppa şarkısını söylemeye başladım.
"Cuppa da cuppa cuppa" diye söylenirken kapım açıldı içeri uykulu bir Bora girdi ve
"Eylül o cırtlak sesinle şarkı söylemeyi kes. Uyuyorum" dediğinde ben umursamayarak zıplamaya devam ederek
"Ama bugün balooo varrrrr" dedim. Sonrasında sabır dileyip gitti. Ben de rutin işlerimi halledip dolabımdan rastgele bir kombin çıkarıp giyindim.
Saçlarıma şekil verince ayakkabı olarak da beyaz sporlarımı giyindim. Her zaman spor takılmayı sevmişimdir.
Oy vermeyi unutmayınnn❣️❣️
