Uçaktan inip özel arabayla otelde girmiştik. Balayı olarak Ava'ya gelmiştik.
Otele girince ayırttığımız odaya girdik. Kendimi direk yatağa attım. Saate baktığımda akşam sekiz'e geldiğini gördüm. Savaş'a
"Savaş ben açım" dedim. Savaş gülerek
"Gel bakalım sexsi panda karnını doyurmaya gidelim" dedi. Ben
"Seksi panda ne be ? Sevgilim,karıcım,canım,.. falan desene"
dedim. Savaş beni kolunun altına alıp yürümeye başladık.
Ben yemeğime odaklanmış hayvanca yerken Savaş gülerek
"Yavaş ye Eylül kimse senin önünden yemeğini almayacak" dedi. Ben de utanarak yavaşça yedim. Yemeğimiz bitince geri odaya geçtik. Sonuçta yol yorgunuyduk.
Ve yarın gezebiliridik. Hem koskoca 1 haftamız vardı. Odaya girince birden Savaş beni kapı ile arasına sıkıştırdı.
Birden öpmeye başladı. Tabi bende karşılık verdim. Sonrası antin kuntin işler. Yâni özelimiz.
Sabah uyandığımda kasıklarımda biraz da olsun ağrı vardı. Ama yok denecek kadar az bir ağrı.
Yatağın sol tarafına baktığımda Savaş yoktu ve banyodan su sesi gelince duşta olduğunu anladım. Yataktan kalkıp odayı topladım. Savaş banyodan çıkınca hızla ben girdim.
Duştan çıkınca ilk çamaşırlarımı ve dizimin tam altında biten tatlış elbisemi giydim. Saçlarımı da ördüm. Hafif bir makyaj yapıp beyaz sporlarımı giydim omuzdan asmalı küçük çantamı alıp içine telefon,cüzdan,vs. eşyalarımı koyup boynuma astım ve sonuç olarak hazırdım.
Savaş'a baktığımda siyah kot ve beyaz üstüne yapışan tişört giydiğini gördüm. Savaş'ın yanına gidip
"Ben hazırım" dedim. Savaş da kafasını salladı. Birlikte el ele dışarda bir yerdeki restoranta gittik. Restorant oldukça şıktı.
2 hafta sonra...
Balayımız bitmiş ve eve dönmüştük. Balayımızı dolu dolu yaşamış ve çok eğlenmiş,gezmiştik.
Ve şuan ben evde oturuyordum. Savaş ise babasının şirketinde çalışmaya başlamıştı.
Her ne kadar ben de çalışıcam desem de itiraz etmiş ve kavga çıkartmıştı. Saate baktığımda akşam yediye geliyordu.
Telefonum çalınca Savaş'ın olduğunu görünce hızla açtım.
"Alo Eylül" dediğinde ben
"Efendim Savaş" dedim. Savaş da
"Akşam yeni ortağımla saat sekiz de yemeğe çıkcağız" dedi. Ben de
"Ne yapabilirim güle güle" dedim. Savaş da gülerek
"Çıkıyorum demedim aşkım çıkıyoruz dedim yâni sende geliyorsun" dedi. Ben de hızla
"Ya Savaş bu şimdi mi söylenir yemeğe bir saat kalmış ve sen şimdi söylüyorsun" dedim. Savaş da
"Kusura bakma hayatım söylemeyi unutmuşum" dedi. Ben de
"Tamam o zaman ben hazırlanıyım" dediğimde Savaş
"Eylül saat 19.45' te kapıda ol, şık giyin ama kısa veya açık olmasın" dedi. Ben de
"Tamam" dedim. Savaş da
"Görüşürüz" dediğinde ben de
"Görüşürüz" deyip kapattım. Tabi ki de Savaş'ın dediklerine uyacaktım. Hızla duşa girip çıktım.
Elbisemi ve siyah topukluklarımı giyindim. Saçımı su dalgası şeklini verdim.
Saçım uzun olduğu için hoş duruyordu. Makyajımı da yapınca hazırdım.
Saate baktığımda 19.40'dı. Çantamı alıp evden çıktım. Başım dönünce duvardan tutunmuştum. Ne oluyor bana ya ?
Savaş arabası ile geldiğinde arabaya bindim. Savaş'ın yanağından öptüm. Kendisi smokin giyinmişti. Bana
"Çok güzelsin Eylül" dedi. Ben de
"Sen de çok yakışıklısın" dedim. Restoranta varınca arabadan indik. Bize ayrıltılmış masaya doğru ilerledik. Masada bizden 4-5 yaş büyük olan bir adam oturuyordu.
El sıkışıp tanıştık. Herkez ne yiyeceğini söylerken ben de et istediğimi söyledim. Et ve tavuğu çok severdim.
Yemeklerimiz önümüze gelince etin kokusu midemi bulandırmıştı. Ve galiba kusacaktım. Elimle ağzımı tutup lavobaya koştum.
Boş bir yere girip içimde ne var ne yok hepsini kustum. Ne oluyordu bana kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
Tualetten çıkıp sarsak adımlarla masaya doğru ilerlerken yanıma Savaş geldi.
Birşeyler diyordu ama ben anlamıyordum. Ve birden yer ayaklarımın altından kaydı sonrası karanlık...
Oy vermeyi unutmayınnn❤️❤️
