BÖLÜM 3

14.2K 680 90
                                    

Bugün de alarmla kalkıp rutin işlerimi hallettim. Sonrasında dolabımdan açık gri pantolounumu ve yarım tişörtümü çıkarıp üzerime geçirdim.

Saçlarımı salıp hafif bir makyaj yapıp beyaz sporlarımı giydim ve hazırdım.

Koşarak aşağı inip salona geçtim annem ve babam herzaman ki yerlerinde kahvaltı ediyorlardı.

Onları öpüp evden çıktım. Okula doğru yürürken bugün neler olabileceğini düşündüm. Savaşgilin beni rahat bırakmayacaklarını elbette biliyordum.

Bunları düşünürken okula varmıştım bile. Hızla okula girip sınıfa çıktım.

Okul sessizdi ne derseniz? Bu fırtına öncesi sessizlik mi ?

Sırama oturup beklemeye başladım. Kimi bekliyorum ben de bilmiyorum.

Sonrasında sınıfa Damla'nın anlattığı kız Ayça girdi. Benim arkama oturdu. Yemin ediyorum belayı çekiyorum ya.

Beş dakika sonra sınıfa öküz grubu girdi. Savaş bana göz kırptığında ben de dilimi çıkardım. Arkama ben de dil çıkardım.

Gülüp arka sırama oturdu. Bunun ikisi sevgiliydi. Dişlerimi sıktım. Öğretmen sınıfa girdikten sonra içeri Damla girdi özür dileyerek yanıma oturdu.

Ders sıkıcı bir şekilde giderken öğretmen ilkokul çocuğu gibi yer değişikliği yaptı. Sonuç

Ben ve Uzay. Arkamda,

Damla ve Emre. Önümde de

Savaş ve Baran

Ne kadar güzel orturma planı değil mi?

Ama Uzay çok iyiydi ve samimiydi. Bana kanka diye hitap ediyordu. Ben de onu kırmamak için kanka diyordum. Uzay kolumu dürtüp

"Kanka biliyor musun ben banyoya üç kişi giriyorum" deyince ben de hemen yalandan

"Oha nasıl?" deyince Uzay da

"Hacı,Şakir ve ben" deyip kahkayı patlattı. Ben de gülmeye başladım.

Espirisine değil de Uzay'ın gülüşüne gülüyordum. Cidden çok komik gülüyordu.

Biz gülerken öğretmen uyarmıştı biz de özür dileyip susmuştuk.

Zil çalınca Damla ben ve Melisa dışarı çıktık. Şu sessizlikten nefret ediyordum. Ben

"Okul niye bu kadar sessiz kızlar bu sessizlik hiç hoşuma gitmiyor" deyince Damla dudak büzerek

"Valla bende anlamış değilim kızlar" deyince Melisa da konuşmaya katılarak

"Bence Savaşgil yeni birşey planlıyor. Eylül dikkat et sen" deyince biraz korksamda,korktuğumu belli etmeden

"Tamam" dedim ve konuyu kapattık.

Öğle yemeği için yemekhaneye çıktık.Yemeklerimizi alıp boş bir masaya oturduk.

Tam yemeğe başlayacakken Ayça gelip birden ılık çorbayı başımdan aşağı döktü.

Ben de çığlık atıp hızla Ayça'nın üstüne atlayıp saçlarını elime doladım.

Kızlar gelip beni ayağa kaldırdılar sonrasında yemekhanede ki bütün kızlar bize yemeklerini attıllar.

Cidden bunlar çok fazla oluyordu ve birinin bunlara haddini bilmesi gerektiriyordu o biri de ben oluyordum.

Bu Ayçaya hayatında unutmayacağı bir ders verecektim. Sinirle soyunma odasına gidip duş aldım.

Allah'tan bugün hazırlıklı gelmiştim hızla siyah kotumu ve tişörtümü giyindim.

Cidden şu iki gündür okulda üstümü değiştirip duruyordum.

Siyah kotları çok seviyordum. Hızla derse girip yerime oturdum.

Derste Uzay konuşmamıştı sınıfa gelmeden önce Damla'dan ruj ve geçmeyen rımel almıştım.

Derste Ayça tuvalete gitmişti bende öğretmenden izin alıp peşinden gittim.

O tuvalete girdiğinde ben de saklanmıştım. Ayça tualetten çıkar çıkmaz rujla bütün yüzünü karaladım ve üstüne de rımel sürdüm. Yüzü iğrenç duruyordu tuvaletten çıkmadan

"Kime bulaştığını öğren hem sayemde biraz oros*uluk yapmazsın" deyip çıktım.

Sınıfa girdiğimde herkes uzaylı gibi bakıyordu. Öğretmen bana

"Eylül Ayça nerede ?" diye sorunca

"Hocam ordan bakınca Ayça'nın bekçisi gibi mi görünüyorum?" dediğimde hoca bana kızgın bir bakış attı . Beş dakika kadar sonra sınıfa nöbetçi erkek girip

"Hocam müdür Eylül Çakıcı'yı çağırıyor " dediğinde hoca olumlu anlamda kafasını salladı.

Ben sınıftan çıkarken herkes ooo'lamaya başladı. Sanki birine laf falan soktum da ooo'luyorlar alt üstü müdür çağırmış.

Sınıftan çıktıktan sonra biri daha çıktı ama bakmadım sonradan gelip kolumu sıkıp beni kendine döndürdü. Ben hemen dönüp baktığımda Savaş'tı. Kolumu çekmeye çalışarak

"Bıraksana be ruh hastası manyak" deyince Savaş sinirli bir şekilde

"Ayça'ya bir şey mi yaptın nerede o!!?"

deyince bağırdı.Benim gözlerim çoktan dolmuşu. Ne olur akmayın şimdi değil derken gözümden bir yaş düşmüştü ve sinirle

"En son tuallette ağlıyordu git teselli et sevgilini"

deyip hızla uzaklaştım.Müdürün odasına girince Ayça'yı da orda ağlarken gördüm gerçek ağlamadığı çok bariz belliydi. Pis şeytan!

Oy vermeyi unutmayınnn❣️❣️

YENİ LİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin