Esyalarimin sadece yarisinin sigabilecegi bir dolap, ustune oturdugumda gicirdayan bir yatak ve oyuncak gibi duran boktan bir televizyonla ayni odada kalacaktim.
Ne harika!
Bir yanim her tarafi kirip dokmek isterken diger yanim bu lanet yere katlanabilecegimi soyleyip duruyordu.
Tozlu komidinin ustunde kucuk bir radyo bulmustum. Artik kullanilmadigini dusunursek incelemem gerekirdi. Tanrim hem eski hem de sacma gorunuyordu. Yuzumu iki elimin icine gomdum.
Kabus olmaliydi bu. Eski banyomdan bile kucuk bir odada , tum gun oturup radyo dinlememi yada karincali bir televizyonu izlememi beklemiyorlardi heralde.Siktir! Bekliyorlar miydi? O zaman onlara gercekten beklenenin disinda seyler sunacaktim. Istemsizce gulumsedim.
Belkide odamda misafir ettigim kizlarla radyoda sarkilar dinleyip, yatagimd- dur bir dakika. Bu eski yatak bunu kaldiramazdi ki.
Tanrim ben neleri dusunuyordum boyle. Kafama vurdum. ' Kendine gel Ryan, kendine gel.' Baska seylere odaklanmam gerekiyordu. En azindan Simdilik.
Yavasca, krem rengi perdeyle ortulmus cama dogru ilerledim. Bir kac defa zorladiktan sonra cami acmayi basardim. Acikcasi bu durum beni sinirlendirmisti. Burada neden her sey bu kadar kontrollu olmak zorundaydi? Hayir bu odada kalan deliler cami acip kendilerini asagi falan mi atiyordu? Gerci bende yalniz basima surekli dusunmekten kafayi siyirabilirdim ya. Neyse.
En kisa zamanda kendime yeni eglenceler bulmaliydim. Gozlerimi kapadim , derin bir nefes aldim. Gelirken oldukca bok attigim bahceyi incelemeye basladim.
Her ne kadar hem icerisi hem disarisi modernlikten yoksun ve ic karartici gorunsede, belki belki bu durum bana daha cok malzeme verebilirdi. Evveet iste boyle Ryan! dedi ic sesim. Olumlu dusunmen gerekiyor!
Tam ben ic sesimle anlasma yaparken , aniden omzumda bir el hissettim. Bu ya hirsiz ya da sapik olabilirdi. Calinacak hic bir sey olmadigina gore, bu kesin bir sapikti.
Hizla omzumdaki eli kaptim ve her kimse onu ters dondurerek karsimdaki duvara yasladim.
" Do-dostum sakin ol! Lanet olsun sadece aramiza hosgeldin diyecektim. "
" Biz insanlar genelde kapi calariz. "
" Kapiyi caldim, hic ses gelmeyince de iceri daldim."
" Uygun olmaya bilirdim ve..." Elini sirtina daha cok bastirdim.
" ...bu yaptigin yuzunden seni oldurebilirdim." Birden sesimdeki ciddiyeti yakaladi ve cirpinmaya hatta bagirmaya basladi. Elimi gevsetmemi bekledi ama yapmadim. Bu hali beni sadece gulduruyordu. Tam biz yeni yeni kaynasmaya baslamisken, birden lanet kapi acildi ve iceri ogretmen oldugunu tahmin ettigim iki kisi girdi.
" Birbirinizden hemen ayrilin! " Kafam hala onlarin oldugu tarafa donuktu. Boylelikle yavasca kapinin onune biriken kalabaligida gorebildim. Bazilari guluyor bazilari arkadaslarini cagiriyor bazilariysa sadece saskin gozlerle bakiyordu.
"Ozel hayata saygi denen bir sey yok mu?" Gozlerim onlari ve kapida duran herkesi icine alan bir yuvarlak cizdi. Elimin altindaki cocugu isaret edip, "Chris' le ozel dakikalar gecirdiginizi bilmiyorduk. " dedi bir tanesi.
Hocanin agzindan dokulen bu basit ve seviyesiz cumle herkesin hep bir agizdan gulmesini saglamisti.
Bu; hocalarin cok iyi espri yapabildigini ya da benim gulmeyen tek aptal oldugumu degil , Chris 'in ne kadar acinacak durumda oldugunu da degil , onlarin ne kadar zayif oldugunu gosteriyordu.
" Odamin sinirlari icerisinde her sey benim ozelimdir. Artik biliyorsunuz ." dedim oldukca imali bir sekilde. Elimi daha cok bastirmam Chris denilen cocugun daha cok inlemesine neden olmustu. Peki ya ben bunu bilerek mi yapmistim? Kesinlikle evet.