Koridorda sessizce ilerliyorduk. Sirf onunla daha az konusabilmek icin uyandiktan sonra direk sigarasi olup olmadigini sormustum. Bunun uzerine onunla gelmemi hatta arkadaslariyla takilmami onermis ve sonra da cevabimi beklemeden beni arkasindan suruklemeye baslamisti.
Kafasindaki karmasaya yeterince tanik oldugum icin suan yapacagimiz en sacma sey konusmak olurdu. Bu yuzden tek yapmam gerekenin cenemi kapali tutmak oldugunu kendime bir kez daha hatirlatarak onu takip etmeye devam ettim.
Kalcalarini inceleye inceleye ilerledikten hemen sonra merdivenleri de hizlica gectik. Beni turlu turlu sacmaliklarin bekledigini biliyordum fakat planlarimi uygulayabilmem icin onume sunulan bir secenegi geri cevirecek kadar kafayi yememistim henuz. " Hey! " diye selamlayarak iceri suzuldu Kate. Hemen sonra da ben girdim. Bir sure anlamsizca yuzume baktiktan sonra kafalarini tekrar birbirlerine cevirdiler. Sanki normal bir gundeymisiz ve bu hep yaptigimiz birseymis gibi daha cok aralarina sokuldum ve Kate ile goz goze gelip , havadaki dumani icime cektim. Neyi kastettigimi anlamis gibi hemen ceplerini yokladi ve bos elini havaya kaldirdi. Yeminliymis gibi kimse konusmuyordu.
Fakat John , Kate'in eli tekrar asagi inmeden cebinden bir tane cikardi ve ona uzatti. Bakislari tekrar beni buldugunda kendimi bu sefer tutamadim.
" Buraya davet edilmemin bir amaci olmali..." cumlemi tamamlamadan Kate' e daha cok yaklastim ve, o ne yaptigimi anlamadan agzina dogru egilip birakmaya hazirlandigi dumani icime cektim. Dudaklarina temas etmiyordum fakat yaptigim seyin uzerinde birakti etkiyi gorebiliyordum. Yeterli olduguna karar verip , elindeki sigarayi aldim ve tekrar hepsini gorebilecegim bir noktada durdum.
"...fakat siz hem konusmuyor hem de misafir nasil agirlanir bilmiyorsunuz. " dumani bir kez daha havaya biraktim. Odadaki hakim tavirlarimdan rahatsiz olmaya baslayan John gozlerini uzerime dikti. " Bak Ryan. Uyuz uyuz konusmaya devam edeceksen..." gozlerimi ondan kisa bir sure ayirip biten sigarami yere attim ve uzerine bastim. " ...agzini hic acma."
" Bu boktan yere birbirimize sevgi dolu bakislar atmak icin mi geldik yani? " dedim ayni anda. Eliyle basini ovusturup sahte kahkahalariyla sessizligi dagittiktan sonra devam etti.
" Bu komikti."
" Sizin kadar degil. " diye karsilik verdim hemen.
" Ne sandin? Benimde zengin bir pic oldugumu mu ? " yarasi varmis gibi konusuyordu fakat bu zerre kadar umrumda degildi. Onu dovmem icin tek yapmasi gereken bu sekilde bir kac cumle daha kurmasiydi.
" Sadede gelsek artik. " dedim daha fazla tahammul edemeyerek. John cenesini sivazladi. Dusunuyormus gibi yapiyordu. Daha sonra Kate' e kisa bir bakis atti ve tekrar bana dondu.
" Kate sana sans vermemiz gerektigini dusunmus. " Ashley birden kendini tutamayip araya girdi.
" Ona bok gibi davranmana ragmen bunu istiyor, evet! "
" Tanrim Ashley! " Kate yuzunu elleriyle kapadi ve boguk bir sesle konusmaya devam etti. " Bizden bir farki yok bunu goremiyor musunuz? " john Kate' in dedikleriyle degil aklindaki dusuncelerle bogusuyormus gibi gozlerini bosluga sabitlemisti.
" Oyleyse, bu aksamki kucuk partimize gel." kacinci oldugunu takip edemedigim sigarasini yere atti ve ayagiyla ezdi.
" Sende kafani bu kadar yorma Kate. Uslu durmayi basarabilirsen yakinda yoksun zaten." bu salak kiz gitmesi bukadar yakinken neden beni aralarina katmak icin cirpiniyordu?
Kate cevap vermedi, kafasini ayaklarindan ayirmadan yerdeki coplerle oynamaya devam etti. Dalgindi. Ben de tekrar onume dondum ve arkamdaki soguk duvara daha cok yaslandim.
" Gece yarisindan hemen sonra. Tam burada." goz bebekleri buyumus bir sekilde bakiyordu yuzume. Tam arkasinda iki cocuk ve elini tutan Ashley. Biraz ötede de hic ses cikarmayan Kate. Yerimden hizla dogruldum ve yavasca yurumeye basladim.
