Bölüm - 15

739 12 13
                                        

Eva nin arkasindan ciktiktan sonra bunun bir firsat oldugunu dusunup bir daha sinifa geri donmedim. Yaklasik olarak bir kac saattir yasadiklarima bir anlam yuklemeye calisiyor, kucucuk odada bir saga ,bir sola gidip duruyordum. Masadaki ici su dolu bardagi kafama diktim ve sonunda pes ederek sandalyeye oturdum.

Gercekten etrafimdaki herkes buraya ozel olarak yerlestirilmis , sanki bana kafayi yedirtmek icin secilmis gibiydi. Ama, yok. En buyuk aptaligin bende oldugunu soylemezsem kendime haksizlik etmis olurum. Neden milletin ne yaptigiyla ne dusunduguyle ne soyledigiyle ilgileniyorum ki? Onlar benim icin sadece basit bir arac. En azindan oyle olmaliydi.

Kabullenmem gereken ilk sey bu! Duygularima yenik dusmeye devam edersem buradan kurtulmam benim icin tahmin ettigimden de zor olacak.

Merak etmemeliyim! Isime yaramayacaksa ozel konusmalara girmemeliyim. Hele hele bir anlasma, hic yapmamaliyim. Hemde Eva gibi dikkatleri uzerime cekecek bir kizla. Yok canim, daha neler!

Ama en acisi da buydu. Ah, yaklasik bir kac saat once bu hatayi yapmistim iste. Resmen Eva ile aptal bir anlasma ve aptal anlasma sartlari olusturmustum. Son derece gereksiz ve ise yaramaz. Herkesten gizledigi onca seyi, bende ogrenemeyecektim,evet.

Eva yi bayan Curtise karsi kullanma planlarimi da kendi ellerimle tuvalete atmis ustune de iki kere sifonu cekmistim. Belkide uc.

Icimden lanet okumaya devam ederek kendimi yataga attim ve dusunmemeye calistim. Ne yaptiysan yaptin Ryan. Dusunme artik! Aklima gelen ilk aptal sarkiyi mirildanarak kendimi uykunun kollarina biraktim.

Sasirtici fakat diger gunlerin aksine bu sabah, rahatsiz edici bir sekilde uyanmamistim. Ustelik uzun suredir uyumadigim kadar guzel uyumus olmam, bundan daha sasirticiydi.

Yok, yok normal degil bu. Ic sesim beynimle ayni talimati verip duruyordu:

Altindan kotu bir sey cikacak!

Her ne kadar kalkmak, suan yapmak istedigim en son sey olsada, kendimi buna zorladim ve yatakta dogruldum. Yuzume dusen sac tutamlarini elimle arkaya ittirdikten sonra uzunca esnedim ve yatagin icinde telefonumu aramaya basladim.

Ah! Yoktu ki.

Derin bir ic cektikten sonra gecirdigim aptal dakikalarin uzerine kendimi tekrar yataga attim. Ne de olsa gecirecek bir suru aptal dakikam vardi. Degil mi?

Kafami daha cok yastiga gomup, uzerime cekmek icin yorgani avucladim. Demin iyi bir fikir gibi geliyorken suan icimi memnuniyetsizlik kaplamisti.

Hayir,hayir! Bu ben degildim ki. Butun gun yatip, odasinda yalniz takilabilecek biri degildim.

'Simdi de her sey normalmis gibi burda rahatca yatamam, bunun icin bir nedenim yok! ' diye soylendim ve hizla yataktan ciktim. Icten ice yasadigim bunca catisma sirasinda basima gelmesinden korktugum tek sey, benligimi yitirmekti. Kendimi kaybetmekti.

Bunun olmasina asla izin vermemek umuduyla ilk once sicak bir duş aldim, sonra da kapiyi ustune carptim ve guzel bir kahvalti icin kantin gorunumlu yere dogru yurumeye basladim. Bazi aksamlar hic bir sey yemeden yatip, sabahlari burdan aldigim soguk sandviçlerle idare ediyordum. Halimi goren annemin soyleyecegi ilk sey buyuk ihtimalle, 'Tanrim, Ryan! Zayifladin mi sen?' Olurdu.

Bende ona bu soylediginin bir sacmalik oldugunu, ve her zamanki ben oldugumu soylerdim. Neyse ki suan burada degil.

Oldukca buyuk gorunen kantinden iceri girdikten sonra yiyebilecegim turden seyler bakindim fakat gozume carpan birkac tane sandviç, biraz meyve ve kahveydi. Baska ne bekliyordum ki? Yine de farkli bir seyler bulma umuduyla kasadaki adamin yanina ilerledim ve elimle gostererek sordum.

CESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin