Acaba hala ruyada miyim diye arada bir gozlerimi ovaliyor ya da ne bileyim tirnaklarimi koluma falan batiriyordum. Baska bir aciklamasi olamazdi cunku, icinde bulundugum dakikalarin. Coptu, gereksizdi hatta israfti hepsi.
Kabullenmek benim tarafimdan her ne kadar zor olsada, hataliydim. Biliyorum evet, dun agzimdan ' iki mislini yaparim ' gibi sacma bir cumle cikmasaydi suan bu durumda olmayacaktim. Nicola cadisi surekli kontrole gelip bana bu cumleyi hatirlatmayacakti.
Tanrim tam bir cadi!
Sakin ol gerizekali , umursamaz gorun!
Yapamiyordum, cunku gercekten gicik olmustum. Birinin suratini yumruklamak hatta tekme atmak istiyordum. Ayni anda aklimda donup dolasan dusuncelere hakim olmaya calisiyor fakat kafami dagitacak bir neden de bulamiyordum. Bu dongu boyle saatlerce devam ediyordu iste.
Neden bunlara katlanmak zorundayim ki?
Bir kez daha Lanet olsun Baba!
Sana da yaziklar olsun Anne !
Her gun beynimi kemiren sinir dolu cumlelerden , kimin yuzune baksam icimde olusan suratini dagitma isteginden biktim. Lanet olsun , boyle isyan etmektende biktim!
Aptallik ediyorsun! kes sunu!
Pekala...Pekala diye soylendim ic sesime. Daha sonra yavasca kafami kaldirdim ve Nicola nin olmadigini fark ettim. Icten ice sevinmek istesem de yarim saat icinde tekrar gelecegini biliyordum. Bunu sirf ben cezaliyim diye mi yapiyordu?
Evet , sana kafayi fena takmis!
Hey! Su siralar ic sesim cok mu konusuyor yoksa bana mi oyle geliyor?
Derin bir nefes verdim, cidden deli gibi hissettiriyordu burasi ve burdaki tum insanlar. Etrafta surekli calisan , yardimlasan ve moron gibi konusan tipler vardi. Ne mumkun boyle bir ortamda kafami toplamak. Tam tersi git gide kafayi yiyordum.
Elimi boynumda gezdirdim , tutulmustu . Her yerim agriyordu, tisortum ter icinde kalmis ve karnim actikmisti. Sabahin korunde kapimin onunden gecen canli alarmla uyandirilmis ve her kimse ona bir suru kufur yolladiktan sonra dus bile alamadan (saatinde asagida olmadigim icin azar yedikten hemen sonra) , zorla odadan cikarilmistim.
Suan icinde bulundugum ceza sinifi uyeleriyle birlikte aptal aptal bahceyi temizlemis , yeni gelen esyalari hamal gibi depoya tasimis , proje sinifinda salak gibi boya yapmis daha sonra 3 saat matematik odevleriyle ugrasmistim.
Suan ise son yapmamiz gereken sey oldugunu soyleyip bizi hala calistiran Bayan Curtis bir turlu bitti demiyordu. Tiyatro klubu icin sahne duzeni yapiyorduk. Son derece vakit kaybi olarak gordugum hamal islerinden biriydi. Tiyatro, gereksiz.
Ustunde oturdugum devasa merdivenden yavasca asagi indim , nasil bir ceza isleyip buraya geldiklerini anlamadigim tiplerle elimden geldigince az muhatap olmaya calisiyordum.
" Ahbap , sira sende. "
Cocuk yavasca ayaklarini yere surterek merdivenin oldugu yere geldi ve sergileyebilecegi en embesil tavirlarla merdivene cikmaya basladi. Tanrim , bu cocuk sakizini cop kutusuna atarken yere dusurdugu icin ceza almis olmaliydi. Baska bir sey yapabilecegini dusunemiyordum. Cocuktan bakislarimi cekip , biraz once bitirdigim isime goz attim. Tavanda nedensizce hosuma giden bir suru sacma sapan sus duruyordu. Vay be ilk defa baskalari icin bir sey yapmistim.
Tum gunun yorgunlugunu belli eden, terden sirtima yapismis tisortumun eteklerine ellerimi yerlestirip, bir cirpida siyirdim ustumden.
" Tisortunu giysen iyi olur Ryan! " Saka dimi, bu bir sakaydi. Sinirle sesin geldigi tarafa dondum.