Dae-Hyun'un ağızından
——————————-
Araba ağaca çarpmıştı. Umarım içeridekilere bir şey olmamıştır düşüncesiyle arabadan indim ve hemen kazazedenin yanına gittim. Kazazede dedim çünkü arabada sadece bir kişi vardı. Hemen arabanın kapısını açtım. İçerde küçük bir kız vardı. Birden elim ayağım dolanmıştı. Hemen kızı arabadan indirdim ve kendi arabama bindirdim. Hemen hastaneye doğru sürmeye başlamıştım.
Acaba bu kızın bir akrabası falan var mıydı. Olsa bile nasıl ulaşacaktım onlara. Kıza baktığımda çok tatlı görünüyordu. Tatlı ve masum. Ayrıca buralı olmadığı fazlasıyla belli oluyordu. Fazla bir şeyi de yok gibiydi. Burnu ve anlı kanıyordu sadece.
10 dakika sonra hastaneye varabilmiştik. Kızı hemen sedyeye aldılar. Bana kız hakkında bir şeyler sormuşlardı ama hiçbir şey bilmiyordum. Sonradan aklıma gelen fikirle hemşireye numaramı bırakıp kazanın olduğu yere gitmeye karar verdim. Belki kaza yaptığı arabada kimliği ,telefonu yada herhangi bir bilgi bulabilirdim.
Hızlıca arabamı çalıştırdım . Kaza yaptığımız yere gelmiştim. Arabadan inip onunla ilgili her hangi bir şey aradım ama hiç bir şey bulamadım. Ben de onun geldiği tarafa doğru yavaşça arabamı sürmeye başladım. Biraz yol aldıktan sonra bana doğru koşan üç kız ve bir kaç da erkek görmüştüm. Gelenlerin o kızı tanıyabilme olasılığını düşünerek arabayı durdurdum ve ne olduğunu sordum.
(Emine)
"Arkadaşımız şoförün arabasını alıp bu tarafa doğru gitmeye başladı. Siyah bir arabaydı siz onu gördünüz mü?"
"Acaba arkadaşınız kahverengi saçlı ,siyah gözlü ve kalın dudaklı ve koreli olmayan biri mi ?"
(Kübra)
"Evet o olmalı , onu nerde gördünüz. Lütfen söyleyin."
"Şey o kaza yaptı ve ben onu hastaneye götürdüm."
(Melek)
"Kaza yapmış işte gördünüz mü . Hayır neden böyle büyük bir tepki verdi. Ben ona her zaman güveniyorum zaten."
Kız ağlamaya başlamıştı. Çocukların içinden birisi kızın yanına gidip kızı sakinleştirmeye çalıştı. Onları hemen kızın yanına götürmek istedim ama çok fazlalardı. Arabamın hepsini alacağına emin değildim.
"Sizi hastaneye götürebilirim ama arabam hepinizi almaz."
(Rm)
"Tamam o zaman kızlar siz binin biz şoför ile geliriz."
Uzun boylu çocuk konuştuktan sonra kızlar hemen arabaya bindi ve ben de hastaneye doğru arabayı sürmeye başladım.
Hastaneye geldiğimizde hemen kızları diğerinin yanına götürdüm. Kızlar odaya girdi ben de hemşireye kızın durumunu sordum. Hemşire kızın iyi olduğunu sadece küçük sıyrıkları olduğunu ve bayıldığını ayrıca biraz sonra da uyanacağını söyledi. İçim rahatlamıştı. Gerçekten küçük bir kızın benim yüzümden zarar görmesini istemezdim.
Kardelenin ağzından
—————————————
Uyandığımda bir hastane odasındaydım. Tek hatırladığım şey karşıdan gelen bir arabaydı. Sonrası ise belirsizdi. Biraz başım ağrıyordu. Etrafıma boş boş bakarken odaya bir hemşire geldi.
"Nasılsın bakalım küçük hanım."
"İyiyim teşekkürler."
"İyi olmana sevindim. Arkadaşların dışarıda seni bekliyor. Hepsi de senin için çok endişelenmiş . Gerçekten seni seviyor olmalılar ."dedi. Daha sonra da dışarı çıktı. Dışarı baktığımda kızlar ve Bangtan dışardaydı. Hemşireyle bir şey konuştuktan sonra hepsi birlikte içeri girdiler. Hepsi birden acıyan gözlerle bana bakınca biraz utanmıştım açıkçası. Tam Melek bir şey söyleyecekti ki hemşire odaya tekrar geldi ve içerisinin çok kalabalık olduğunu ve bunun beni rahatsız edebileceğini teker teker içeri girmeleri gerektiğini söyledi. Sonra da herkes çıkmaya başladı. İçeride sadece Melek ve ben vardık. Birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Bi kaç saniye öylece sessizce durduk. Daha sonra Melek yatağımın yanındaki koltuğa oturup konuşmaya başladı.
"Bak Kardelen biliyorum ben size onlardan uzak durmanızı söyledim. Bizimle oyun oynadıklarını söyledim fakat sanırım bu böyle değil. Onlar gerçekten iyi insanlar . Ayrıca senin duyduğun şeye gelirsek Jungkook'un saplantılı bir eski sevgilisi varmış ve Jungkook onun kendisinden uzak durması için öyle söylemiş. Ve sende öyle duyunca yanlış anlamışsın. Ayrıca neden beni hiç dinlemedin sana güvenmediğimi de nereden çıkardın. Kızım hem ben size güvenmesem buralar kadar gelirmiyim hiç . Hemen dinlemeden uçtun sonra da hop burdasın. Bak seni döverim bir daha böyle bişey yap gerçekten bozuşuruz. "
"Hayırdır kızım sen kimi dövüyorsun. Gel lan buraya."
Aslında Melek haklı sayılırdı. Daha dinlemeden hemen celallenmiştim. Ama benim de yapacak bir şeyim yoktu. Ben de böyleydim. Fakat Bangtan'a güvenme konusunda ona tam katılmıyordum. Sonuçta Melek çok masumdu. Hemen her şeye kanabiliyordu ki işin ucunda Bangtan varsa.
