HAYLOR WİL RİSE

Makarna

Harry'den

        Barda uyuya kalmıştım. Omzuma konan bir el ile irkildim. Bu Justin'di. Akşam beni merak etmişler ve her yerde beni aramışlar. Daha doğrusu her barda. 

J" Dostum sadece dayan"

J" 5 gün veya en fazla 1 hafta"

J" Sonra Tay tekrar bizimle tamam mı?"

       Kafamı salladım. Sonra elini uzatarak beni kaldırdı ve arabaya bindirdi. Doğruca okula gitmemiz için ısrar etmiştim. Onu uzaktan da olsa görmek istiyordum. Başta zırvalasada sonunda kabul etti ve okula gittik. 

Taylor'dan

       Joe ile okula vardığımızda şu hastane günü başımda bağıran kızı gördüm. Garip ama bana çok tanıdık geliyordu. Onu tanımaya çalışırken Joe'nun sesi ile irkildim. 

J" Hadi tatlım zil çaldı geç kalıcaz"

       Ona yetişerek sınıfa doğru ilerlemeye devam ettim. Yerlerimize oturduk ve ders başladı. Dersin ortasında aniden kapı açıldı ve içeri yine hastane odasında ki şu kıvırcık çocuk girdi. 

H" Çok üzgünüm Bayan Jessica"

J" Saatin kaç olduğunu görmüyor musunuz Bay Styles lütfen yerinize oturun"

       Adı Harry'iydi sanırım hatırlamıştım. Yerine otururken onunla göz göze geldik bana çok çaresiz bakmıştı. Şu an fark etmiştim gözleri çok güzeldi. Bayan Jessica dersi anlatmaya geri döndü. 

        Ders arasında Joe ile kantine gittik. 2 tane kahve alıp yanıma oturdu. 

J" Hey Tay sen şu çocuğu tanıyor musun?"

       Harry'yi göstermişti. Biraz düşündüm fakat ona hastanede olanları söylememeyi tercih ettim. 

T" H-hayır ne oldu ki"

J" Hiç sadece merak ettim"

       Kahvesini yudumlamaya devam etti. Ardından sonraki derslerede girdik ve günün sonu yaklaşmıştı. 

J" Tay annemden kalan bir orman evi var bugün orda kalmak ister misin?"

T" Olur"

T" Bu hastanenin özel oda şeyi tam bir hastane gibi kokuyor"

       Gülüştük. Ve elimden tutarak arabaya doğru yürüdük. 

Harry'den

       Sanırım bu duruma alışıyordum. Tamam o hafızasını kaybetti ve hiç birimizi hatırlamıyor, Okuldaki göt herif de bu durumdan yararlanarak onu kullanmaya çalışıyor. Tanrım Joe ona her dokunduğunda benim kalbimin bir parçası daha kırılıyor ve bu çok acıtıyor. Bunları filmlerden izlerken çok kolay sanırdım. Adama aşık onlarca kız varken sevdiği kız onu istemediğinde başka bir kızla sevgili olmamasına şaşırırdım ve saçma bulurdum. Fakat insan yaşadığında anlıyor. Bunun ne kadar berbat bir şey olduğunu ve vücudunun her tarafında hissettiğin o karmaşık duygunun bazen ne kadar acı verebileceğini anlıyor. 

       Eve geldiğimde koltuğa çekerek oturdum ve kafamı önümdeki masanın üstüne koydum. Ne yapacağımı ve buna nasıl dayanacağımı düşünüyordum. Bana çok tanıdık gelen bir ses duydum bu Taylor'ın sesiydi. Etrafıma baktım fakat kimse yoktu. Selena ve Justin okul projesi için malzeme almaya gitmişlerdi. Gigi ve Zayn de etüde kalmışlardı. Bende evde çaresizce  bekliyordum. Kalktım ve evi turlamaya başladım. 

       Sanırım burda kalmak bana yaramıyordu. Her tarafta onun eşyaları ve anıları vardı. Evden çıkarak dolaşmaya başladım. Bir deniz kenarına geldim ve bankların tekine oturdum. Hafif esen rüzgar saçlarımı oynatıyordu. Telefonumu elime aldım ve açar açmaz bizim resmimizi gördüm. Onun telefonu da bizim evde kalmıştı acaba şu an nerde ve ne yapıyor. 

Taylor'dan

       Joe ile dediği yere gelmiştik. Burda çok güzel piknik alanları ve yürüyüş yolları vardı. Akşam olduğu için buralarda kimse yoktu. Yavaş yavaş eve doğru yürüyorduk. ( Tayyar simit ile eve doğru xd ) Bu ev cidden bir köşk gibiydi. Joe kapıyı açarak önce benim geçmemi bekledi. İçeri geçtim ve salonda ki koltuğun üstüne oturdum. 

T" Joe burası cidden güzelmiş"

J" Senin kadar mı?"

       Gülümsemiştim. Yemek yapmamız gerekiyordu. İkimiz de mutfağa doğru ilerledik. Klasik makarna yapacaktık. Joe akrobatik hareketlerle makarnaları kırmaya başlamıştı daha doğrusu kırmaya çalışmaya. Böyle çok komik görünüyordu. Ona yardım ettim. Makarnayı suya koymuştuk. Ben karıştamaya başladım. Joe arkamdan bana sarılmıştı ve boynuma küçük öpücükler bıraktı. Sonra beni kendine döndürdü ve öpmeye başladı. Makarnayı unutmuş olacak ki o kaynamaya başlamıştı fakat beni durmadan öpüyordu. Ellerini saçlarıma attı diğer elini ise belime. Sadece birkaç saniyeliğine çekildi ve kucağıma fısıldadı. 

J" Bebeğim sen mükemmelsin!"

Flashback

T" Sanırım artık gizli görüşücez he aynı liseli aşıklar gibi"

But if you like causing trouble up in hotel rooms
Ama otel odalarında soruna neden olmayı seviyorsan 

And if you like having secret little rendezvous 

Ve küçük gizli randevuları seviyorsan 

Baby, I'm perfect
Bebeğim, ben mükemmelim

Baby, You're perfect

Bebeğim sen mükemmelsin

-

T" Şimdi a-ayrılıyor muyuz?"

H" Asla!"

- 

K" Hala eskisi kadar salak ve yakışıklısın Harry"

H" Kendall git burdan!"

- 

R" Bay West oğlunuz Bayan Taylor'a cinsel istismarda bulundu ve her şeyi yaparken onun yanındaydım"

RW" Kanye!?"

-

Z" Evet ben aşık olmuşum!"

Z" Benim sevgilim olur musun Gigi?!"

-

S" Hadi aşk böcekleri tuvalette oturduğunuz yetmedi mi?"

-

J" Sevgilin, en yakın arkadaşın ve enişten ile"

Flashback sonu

       Tanrım hatırlıyorum! Şu an burda olduğuma çok şaşırmıştım. Hala beni yatağa atma planları kuran okulun züppesi Joe ileydim. O beni öperken onu çok hızlı bir şekilde itmiştim. 

J" Hey ne oluyor iyi misin?"

        Kolumdan tumuştu. 

T" Bırak beni Joe her şeyi hatırladım!"

       Koşarak montumu ve ayakkabılarımı giydim. 

J" Tanrım Tay ne saçmalıyorsun!"

       Durdum ve ona döndüm. 

T" Ne saçmalıyorum biliyor musun?"

T" Senden ayrılmayı"

       Saatime baktım. 

T" Bir dakika"

       Ve tam bir dakika geçtiğinde söyledim. 

T" Aha evet işte artık bitti görüşürüz Joe!"

      Sırıtarak dışarı çıktım. Koşarak Joe'nun arabasına atladım ve onu almayarak sürmeye başladım. Eve gidiyordum. Kendi, gerçek evime.