Hastaneye vardığımda öğle ezanı okunuyordu.İçimden dua ettim.Dün neler yaşandığından haberim olmadığı için ,hastaneye kaldırılma sebebinin dünkü olan mahkemeyle alakası olmamasını umuyordum.
-İyi günler.Mehtap Tanpınar'ın oda numarasını öğrenebilir miyim?
-Hasta yakını mı oluyorsunuz? Kimliğinizi görebilir miyim?
-Yakını sayılırım.Kendisini ziyarete geldim.
-Pekala.Bir saniye bekleyin. 2.kat 302 numaralı oda.
-Tamam teşekkürler.
Kapıya geldiğimde içeriden hemşire çıkıyordu.İçeri girmek için izin istedim ve hocamın durumunu sordum.
-Durumu şu an iyi.Biraz sonra taburcu edeceğiz.
-Anladım.Peki neyi vardı tam olarak?
-Son günlerdeki yeme ve uyku bozukluğundan dolayı sinir krizi geçirmiş dün.Stres de sebeplerden biri tabi.Verdiğimiz sakinleştirici ilaçlarla kendine geldi.
-Tamam teşekkürler.
Odaya girdiğimde yanındaki genç bir adamla konuşuyordu.Beni görünce şaşırmıştı. 'Sen mi söyledin?'dedi yanındaki gence.
-Bugün telefonun birkaç defa çalınca açmak durumunda kaldım.Kendisinin sana ulaştırması gereken bir şeyler
olduğunu ısrar edince de durumunu söyledim.-Peki tamam.Biraz bize müsaade edebilir misin Oğuz?
Hocamın konuştuğu kişi oğluydu.Beni görünce sinirlenmiş gibiydi oğlu.Sanki bir an önce gitmek istermiş gibi huzursuzca annesiyle konuşuyordu.Yanımdan geçerken kısık ve soğuk bir ses tonuyla bana 'Çıktığınızda sizinle konuşalım.'dedi.O an gözlerim Mehtap Hoca'yı izliyordu.Başımı Oğuz Bey'e doğru çevirerek 'Peki.'dedim.Ardından odadan çıktı.Hocamın yanına yaklaştığımda gözlerini benden kaçırıyordu.
-Senacım bunu duymanı istemezdim.Bir sorun yok,merak etme şu an gayet iyiyim.Oğlumun tavırlarına ise aldırış etme.Benimle ilgilendiği için şu an işleri aksıyor.Sinirli buyüzden.
Kendimi dünkü olanlardan dolayı sorumlu hissediyordum.Bunu nasıl söyleyebileceğimi bilmiyordum.Çekingen bir şekilde :
-Hocam geçmiş olsun.Çok şükür ki iyisiniz.Ben bugün size bir şey vermek için aradım.Oğlunuzdan öğrendim olanları.Bİr an korktum. Size dosyalarımın arasına karışmış bir evrak vericektim.Umarım bu evrak yüzünden sıkıntı yaşamamışsınızdır.Buyüzden kendimi suçlu hissediyorum.
-Evrağın dosyalarının arasına karışması senin hatan değildi.Bunu bilemezdin.Ama dün fenalık geçirmemin sebebi stresti.Her şey üst üste geldi bir anda.Üzülmeni istemiyorum bu olanlardan dolayı.
Bunları söylerken sesi hafif titriyordu.Hala dünkü olayın etkisinde gibi duruyordu.Evham etmemi istemediği için gayet sakin ve normal konuşmaya çalışıyordu.Bir an da yataktan doğrulup :
-Gidip hazırlanmam lazım.Hastaneden çıkış yapmamız gerekiyor.Oğuz'un da işleri vardı.Daha fazla oyalamayım çocuğu.Zaten işi başından aşkın.
-Peki tamam hocam.Siz giyinin.Dışarıda bekliyorum sizi.
Yavaşca kalkmasına yardım ettikten sonra odadan çıktım.Kapının biraz ilerisinde koridorda Oğuz Bey bekliyordu.Elinde telefonla bir şeyler yapıyordu.Beni farkedince yanıma geldi.Biraz önceki halinden daha sakin duruyordu.Bu sefer yüksek bir ses tonuyla:
-Bakın hanımefendi.Hastaneye annemi görmeye geldiniz.Anlıyorum amacınız onu görmek ve boşanma evrağını teslim etmek.Fakat bir öğrenci olarak daha fazlasına burnunuzu sokmanızı istemiyorum.Annem şu sıralar piskolojik sorunlar yaşıyor. Okuldaki o çok değerli ögrencileri ,bu durumun farkında bile değil.Okul ve projeleri dışında da bir hayatı var hocanızın.Bundan sonra ne iletmek istiyorsanız okuldayken iletin ve görüşün kendisiyle.
Dediklerini hayretle dinliyordum.Böyle kaba ve kötü konuşacağını asla tahmin etmiyordum.Söylemiş olduğu şeye tepki göstermeme fırsat vermeden :
-Herkesin bir özel hayatı vardır.Boşanma evrağının bir öğrencide ne işi olduğunu sanırım sizden önce anneme sormam gerekiyor.Ben bir avukatım ve sizin elinizdeki evrağı bana teslim etminizi istiyorum.Hocanızı zor durumlara sokmak istemiyorsanız bundan sonra ders vaktiniz dışında bir araya gelmezsiniz hanımefendi.
Beni avukat olduğu için sözleriyle aşağılamaya çalışmıştı.Bir öğrenci olmamın dışında hiçbir vasfım yokmuş gibi davranmıştı.Bu kadar sert konuşması oldukça çirkin bir davranıştı.Mehtap Hocam'ın 'Evlatlatlarımla sorunlar yaşıyorum.' demesini az çok anlamıştım. Tanımadığı bir bayanla bile bu şekilde sert ve kırıcı konuşan biri annesiyle kim bilir nasıl konuşuyordu.Susmam gerekirken söylediklerine daha fazla dayanamayıp:
-Ben sizin avukat bir beyefendi olarak annenizi savunuş şeklinizi hiçbir şekilde tasvip etmiyorum.Siz kendi alanınızda da müvekkillerinizi hakime karşı kaba ve sert bir üslupla savunuyorsunuz olsa gerek.Buyrun annenizin boşanma evrağı.Bir evlat olarak annenizin boşanma davasına sahip çıkmak yerine , ailenizin kopmaması için çaba harcamanızı tavsiye ediyorum.
Öfkeme yenik düşüp , bunları söylemekten geri durmamıştım.Küçüklüğümden beri haksızlığa tahammül edemiyordum.Hastaneyi terketmek gelmişti içimden ama hocamı bırakamazdım.O anda telefonu çaldı Oğuz Bey'in.
-Evet dinliyorum.Nasıl? Avukat Ayşe Hanım dün kaza sonucu hayatını mı kaybetti?
Şoka girmişti.Telefon kulağında öylece duruyordu.Tam o sırada hocamla hemşire odadan çıkmıştı.Mehtap hocam mana arayan gözlerle bir bana bakıyordu bir de hareketsizce durmuş olan oğluna.
-Noldu hayırdır?
-Anne Avukat Ayşe Hanım dün trafik kazasında hayatını kaybetmiş.
Mehtap Hoca'nın o anda gözlerinden boşalırcasına yaşlar süzüldüğünü görüyordum.Son on dakikadır yaşadıklarım anlam veremediğim bir kabusun içindeymişim gibiydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/151038663-288-k864996.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEFÂ
ChickLit🐾ROMAN OLMA YOLUNDA 📌Bu hikaye gerçek mi kurgu mu buna kendin karar vermelisin. 📌Eğer hayallerine giden tüm yollar karardıysa, bil ki seni aydınlığa ulaştırmak isteyen göklerden bir karar var. 📌 Sorularının cevaplarını karakterlerin düny...