Konferans salonuna girdiğimiz anda salondaki tüm gözler Mehtap hocayla üzerimizdeydi. Gençlerin birkaç tanesi parmağıyla Mehtap Hocayı işaret ederek şaşkınlıklarını saklamaktan çekinmiyorlardı.Mehtap Hoca hiç aldırış etmeden "Nasıl gidiyor, naptınız?"diye sordu öğrencilerine.Birkaç saat süren provanın ardından herkes yavaşça salonu terkediyordu.Geriye birkaç öğrenci kalmıştık.İçlerinden biri sessizliğini bozarak :
-Hocam mazur görün.Fakat merak ediyorum .Gerçekten tesettüremi girdiniz?
-Evet Selincim.Bundan sonra inşaAllah tesettürlü bir bayanım.Hayattayken Allah'ın emrini yerine getirmek çok şükür ki nasip oldu.
Selin gülümsemekten başka bir tepki vermemişti.Mehtap Hoca her zamanki gibi ciddi ve net tavrını ortaya koymuştu ve karşısındakine cevap verme cesareti bırakmamıştı.Bense hala şaşkınlığımın etkisi altındaydım.İçimdeki mutluluk tarif edilemez bir duyguydu.Konferans salonundan ayrılıp Hocamın arabasına bindik. Yakınlardaki bir çay bahçesine getirmişti beni.Oturup çay söyledikten sonra , konuşmaya başlamıştık.Anlatması için sabırsızca beklediğimi biliyordu.Buyüzden konuya hemen girip:
-Sena, seninle en son görüştüğümüz günün gecesinde bir rüya gördüm.O gece Oğuz evde değildi.Şehir dışına çıkması gerekmişti. Gece koltukta ağlarken uyakaldım.Rüyada karanlık bir odadaydım.Odadın dışından ölen oğullarımın sesleri geliyordu.Kapıyı açmaya çalışmıştım ama kilitiydi.Etrafım karanlık olduğu için korkmaya başlamıştım ve yalvarıp yakarmaya başladım Allah'a beni çıkarması için.Daha sonra arkamdan hafif bir beyaz ışık belirdi.Arkama döndüğümde yerde parlak ve uzun bir beyaz örtü , bir de Kuran-ı Kerim vardı.Kuran-ı Kerim'i yerden kaldırıp içini açtım .Ama abdestim ve örtüm olmadığı için okuyamıyordum.Derken kalın bir ses bana okumamı emretti.Ama okuyamam dediğimde tekrar " oku" dedi.Daha sonra yanımda bir kapta su belirdi.Abdest almayı hatırlıyordum ve sudan yıkanıp yerdeki örtüyü başıma doladım.Kuran-ı Kerimi elime aldığımda okumayı bilmediğimi söyledim.O anda odanın ışığı açıldı ve bir de ne göreyim.Odada bir sedye vardı ve üstünde yatan cesedimdi.Çok korkmuştum.Elimde Kuran-ı Kerimle koşup kapıyı tekrardan açmaya çalıştım.Oğullarıma seslendiyordum ama beni duymuyorlardı.Sonra senin adını sayıkladım.Yardım et Sena diye.Ama kimse yanıt vermiyordu.Oturup cesedimin başında ağlamaya başlamıştım.O anda uyanıverdim ve hemen saate baktım.Gece 3 civarıydı.İlginç olansa gözlerimde gerçekten yaş vardı.Anlamıştım Allah tarafından bana bir hidayet ve uyarı geldiğini.Kendimi titrerken buldum.O gece sabaha kadar düşünüp durdum..Seni arayacaktım ama bir şey elimi engellliyordu.Enteresan olansa Oğuz'un beni arayıp işi uzamış ve bir hafta o yerde kalması gerektiğini söylemesiydi.Kendimle başbaşa kalmam gerektiğini anladım.Ertesi gün hemen internetten İslamiyet ve dinin farzları hakkında ne bulduysam okudum.Sürekli cesedimin görüntüsü ve oğullarımın sesi geliyordu zihnime.Engel olamıyordum duygularıma ve sürekli ağlayıp tövbe ediyordum.İki gün sonra tekrar bir rüya gördüm.Bu sefer seni görmüştüm ve dua ediyordun.Çok güzel bir camideydik.İnsanlar namaz kılıyordu ve dua ediyordu.O an "Allah'ım bana doğruyu buldur. "diye içimden geçirdim.Daha sonra cemaat namaza başlamıştı.Sen elinde bir örtüyle yanıma gelip bunu bana taktın ve beraber namaz kılmaya başlarken uyandım.Gördüğüm rüya gerçek olduğuna emindim.O kadar etkilenmiştim ki hemen dışarı çıkıp örtü aldım kendime.İnternetten bir şekilde öğrenip bağladım ve dua ettim ölene kadar üzerimde kalması için.Yaklaşık 4-5 gün eve kapanmamın ardından kendime anca gelebilmiştim.Ruhani bir sarsıntı geçirmiştim..Sanki tüm hücrelerime kadar değiştiğimi hissediyordum.Buna senin ve diğer tüm tanıdıklarımın ne tepki vereceğini düşünmeye başlamıştım.Oğuz ,Çetin ve kızımın buna ne diceğini bilmiyordum.Ama bildiğim bir şey vardı o da Allah'tan bana hidayet geldiğiydi ve buna kimsenin engel olamayacağıydı.Bugünse sen arayınca içimde bir heyecan oluştu ve yeni beni görmen için tıpkı bir çocuk gibi heyecanlanarak geldim konfersansa.
Vücudumun titrediğini ,tüylerimin ürperdiğini ve gözlerimin doluşundan dolayı kanımın donduğunu , hocamın sözünü bitirdiğinde farketmiştim.Ona öyle bir sarılmıştım ve ağlamaya başlamıştık ki etraftaki masaların dikkatini çekmiştik.Demem gerekenleri Rabbime dualarımda iletmiştim ve O bana cevabını en güzel surette vermişti.Hocamın ellerinden öpüp ,"Şahidim ki hocam siz gerçekten kalbi çok güzel olan bir insansınız ve Rabbim size bunu lutfetti.Allah sizi tüm sıkıntılardan ve kederden kurtarsın."demiştim.Bunu anlattığı için rahatlamış ve mutlu bir vaziyetteydi.Bana :
-Biliyor musun kendi öz kızım bana hiçbir zaman bu şekilde sarılmadı.Hep küçümsedi , dinlemedi.Dinden nefret ettiğimi tıpkı Çetin gibi olduğumu sandı.Oysa ki ben hep bir arayış ve keder içindeydim.Manevi anlamda zor zamanlarımda Allah karşıma seni çıkardı.Bana çok şey kattın.Belki de öz kızımdan daha çok bağlandım sana.Dua et Emel ,ömrüm bitmeden evvel bir kez daha bana annelik yapabilmem için bir şans versin.
-Ne demek o Mehtap Hocam .Allah ömür versin , sen iyi bir insan, iyi bir öğretmen ve de iyi bir annesin.İnşaAllah kızın da bir gün bunu farkedecektir Allah'ın izniyle.
-Amin.Bugün Oğuz eve dönüyor .Beni bu şekilde gördüğünde umarım ters bir tepki vermez.Anlayışla karşılamayacağından ve babası gibi sinirli olmasından dolayı olay çıkaracağından korkuyorum.
-"Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musîbet başa gelmez. Kim Allah'a iman ederse, Allah onun kalbini hakka ve doğruya açar. Allah her şeyi hakkıyla bilir."(Teğabun,)
Yüzündeki evhamlı ve tedirgin tavrın yerini gülümseme almıştı.Hesabı ödeyip ,arabaya döndük.
-Bana Kuran-ı Kerimi öğretmeni istiyorum.En kısa zamanda olur mu ?
-Tabiki Hocam, elimden geldiğinde size her şeyi öğreticeğime söz veriyorum.Fakat haftaya Bursa'ya birkaç günlüğüne gitmem lazım.Bilet aldım.Ailem çok özlemişler.Hale Teyzemi anlatmıştım size ya. O da Manisa'ya dönmeden gidip göreyim dedim.İnşaAllah geldiğimde her gün Kuran-ı Kerim çalışırız.
Beni yurda bıraktıktan sonra eve dönmüştü.Oğuz'un onu kırmasından korkuyordum.Hocam onun babası gibi din düşmanı ve sinirli bir yapıya sahip olduğunu söylemişti.Hocam ağır bir imtihandan geçiyordu ama Allah sabrını verecekti , inanıyordum.
Akşamleyin yurtta kızlarla beraber balkona çıkıp çay keyfi yapıyorduk.Sude ve Fatma yaz okuluna gittikleri için onlarda benimle beraber yurtta kalmaya devam ediyordu.Yurt neredeyse boşalmıştı ve koca binada birkaç kız kalıyorduk.Onlara yaşananları anlatmak için sabırsızlanıyordum.Sude:
-Kız çıkar ağzındaki baklayı.Ne o ağzın kulaklarında ? Hayırdır hayırlı bir talip mi çıktı?
Kıkır kıkır gülüyorlardı. "Dalga geçmeyin.Benim o taraklarda bezim olmaz.Enazından şu an ilgi alanımda değil.Daha önemli ve ciddi bir mesele benimkisi. "deyip sesimi ciddileştirdim bir anda.Gözlerini yüzüme dikip susuştular.Olan bitenleri anlatmıştım ve beni dinlerlerken gözleri dolmuştu.Fatma :
-Kız cidden senin bu hocanla arandaki bağın hikmeti buymuş demek.Vay be ettiğin dualar boşa gitmemiş.Ne güzel etkilendim hayat hikayesinden gerçekten.Umarım çocukları da senin gibi kadına sahip çıkar. O Oğuz denen şahısla da bir daha muhatap olma.Öyle bir kadından böyle bir evlat yazık olmuş.
-Öyle deme.Onun bu yaşamı boyunca verdiği mücedele eminim ki boşa gitmeyecektir.Allah kalplerin özünü biliyor.Ona sabrının mükafatını verecektir, dedim.
Kızlarla yatsıyı kıldıktan sonra odamıza dağılmıştık . Rabbime sonsuz şükürler olsun ki hocamla tanıştığımızdan bu yana ilk defa bu kadar mutlu ve huzurlu görüyordum onu.Şükür namazımı da eda ettikten sonra odama vuran sokak lambasının loş ışığı eşliğinde huzurlu bir şekilde uykuya dalmıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/151038663-288-k864996.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEFÂ
ChickLit🐾ROMAN OLMA YOLUNDA 📌Bu hikaye gerçek mi kurgu mu buna kendin karar vermelisin. 📌Eğer hayallerine giden tüm yollar karardıysa, bil ki seni aydınlığa ulaştırmak isteyen göklerden bir karar var. 📌 Sorularının cevaplarını karakterlerin düny...