BÖLÜM 1
Güneşle beraber ayağa kalktım.Size anlattığım gibi bir hayatım var ve üniversite sınavlarına çalışıyorum.Şimdi Dong-sun ile kütüphaneye çalışmaya gidicez aslında şu an üniversite birde okumam gerek ama ben geç başladım.Güzel bir elbise giyip çantamı ve kalemimimde alıp kütüphaneye doğru yol aldım.Planım güzel bir üniversiteyi kazanıp hayatımı güzelleştirmek.Kütüphaneye vardığımda Dong-sun bana gülümsüyordu,bende ona güldüm.Gülüşü beni rahatlatıyordu.
Sun:Hoşgeldin
Yn:Hoşbuldum aşkım seni çok özledim bir haftadır görmüyorum
Sun:Y/N tmm hadi ders çalışalım
Sun:Yn bişe dicem
Yn:Efendim
Sun:Sınava az kaldı kafamızı dağıtmak için bence yarın kulübe gidelim hem iyi gelir ikimizede
Yn:Aslında benimde çok ihtiyacım vardı kafamı dağıtmaya iyi olur
Sun:O zaman seni yarın dokuzda alırım
Yn:Tamam
Bu gerçekten iyi olucaktı hem onunla zaman geçirmiş hemde biraz rahatlicaktım.Babamdan izin almam gerekti.Babam bir kaç aydır alkollik olma konusunda doktora gidiyor ve ona çok iyi geliyordu bu yüzden mutluydum.Her şey güzel gidiyordu.
Eve geldiğimde ilk iş bilgisayarımı açtım ve üniversitelere bakmaya başladım.Seul üniversitesini tutturmak isterdim.Ama daha çok çalışmam gerekti.Neyse güzel bir şekilde akşam yemeğimi yedim o sırada babam kapıdan içeri girdi(yok bacadan).
Yn:Merhaba appa
Bb:Bende yemeğe geliyorum tabak hazırla bana
Yn:Tmm
Ona yarın Dong-sun ile kulübe gidebilir miyim diye sorucaktım.Aslında izin vermesede ben bir yolunu bulurdum pek umurumda değildi yani.
Yn:Baba ben yarın akşam Dong-Sun'la dışarı çıkıncam sorun olur mu
Bb:Gidebilirsin hadi yemek yiyelim
Yemeğimizi yedik.Demiştim ya babam ve Dong-sun var diye aslında bir kişi daha var Eun mi.O benim kankam diyebiliriz bir yıl önce annesinin işi nedeni ile Busan'a yerleşmişlerdi ama biz hep konuşmuştuk.Bu ara pek konuşmasakta o benim sırdaşım.
Banyoya doğru yol aldım.Sıcak ve uzun bir duş almak istiyorum çünkü.Kıyafetlerimi bir çırpıda çıkardım.Kendimi sıcak suya atınca üstümden sanki tüm yük kalkmış gibi geldi bir an.Yaklaşık 1,5-2 saat banyoda durdum.Bornozumu giyip odama geçtim ve pijamalarımı giyip uyudum
Sabah mesaj sesleriyle uyandım.Mesaj Eun Mi'den di
Eun Mi:Y/N!!!
Eun Mi:Yn bak buraya bugün Seul'ü gelicem seni çok özledim kesinlikle buluşmamız gerek!!!!!!
Mesajları okuduktan sonra mutluluktan yataktan düşüyordum.Hemen kalktım ve dolaba koştum.Bi beş dakika dolapla bakıştıktan sonra mov kareli bir etek ve beyaz gömlek geçirdim üzerime.Kahvaltımı yemeden evden çıktım ve Eun Mi'yi aradım.Daha ilk çalışta açtı.İşte benim arkadaşım!
Y/N:Eun mi neredesin
Eun Mi:Oteydeyim
Yn:Kahvaltı yapmaya bir yere gidelim
Eun Mi:Çok özledim seni nereye gidelim
Yn:Her zaman ki yere o zaman oralar seni özledi
Eun Mi:TAMAM
Hızlıca taksi buldum ve bindim.Bizim yer,bizim Eun Mi ile birlikte okuldan kaçıp geldiğimiz Han nehri kenarıydı,bir büfeden yiyecek alıp bir banka oturur ve saatlerce sohbet ederdik.Taksinin parasını ödeyip önüme gelen ilk banka oturdum ve Eun Mi'yi beklemeye başladım.Yaklaşık on dakika sonra gelmişti.Onu görünce istemsiz olarak gözlerim dolmuştu.O da beni görünce güçlü durmaya çalışsada başaramadı.Eun Mi kolay kolay duygulanmaz ve ağlamazdı ama ben küçücük bir şeyde kafayı yerdim.Onu görünce koşarak sarıldım o da aynı şekilde
Eunmi:Yn...Seni çok özlemişim kız
Yn:Bende bendee
Eunmi:Baya güzelleşmişsin
Yn:Sende öyle hadi oturalım sana bir sürü şey anlatmam gerek.
Eunmi:Hadi o zaman
Onunla iki saat sohbet ettik.O bana Busan'ı ben onu burda olan olayları anlattım.Eun Mi gerçekten benim kankadanda öte kardeşim gibiydi.Kardeşim olmadığı için onu her zaman kardeş olarak gördüm
Yn:Eun Mi bu akşam buluşalım diyecektim ama Dong-sun ile buluşucaz
Eunmi:Kız önemli değil ben daha beş gün buradayım.Bu arada Dong sun ile nasıl gidiyor?
Yn:Aslında...
Eunmi:Aslında?
Yn:Eun Mi,yine onunla çok yakınız ama bilemiyorum sanki eskisi gibi değil belki düzeliriz bilmiyorum.Akşamın güzel geçmesini istiyorum.
Eunmi:Kanka takma kafana düzelirsiniz sen alttan al biraz hem akşam tek başınıza bol bol konuşuruzsunuz
Yn:Eunmi seni seviyorum teşekkürler
Eunmi:Bende Yn Bende
Onunla biraz daha durduktan sonra ayrıldım ve kuaföre gittim Aslında pek kokoş bir kız değilimdir ama o gün çok güzel olmak istedim çünkü dong sun ile haftalar sonra bir yere gidicektik.Saçlarıma fön çektirdim ve hafif ama çarpıcı bir makyaj yaptım.Kuaförden çıkıp eve gelmiştim.Biraz yorgundum ama toparladım ve dolabıma bakmaya gittim.Yine her zamanki dolap ile bakışmamı yaptım.Siyah güzel bir elbise buldum.Evin önünde Dong-Sun u beklemeye başladım.Beş dakika falan sonra geldi.Arabadan çıkıp beni karşıladı "hadi gidelim hayatım"dedi ve kapıyı açtı Bende bindim ve yol aldık.Gittiğimiz kulüp baya sosyetik bir yerdi.Her yerde pahalı arabalar,iki binden liradan aşağı kıyafet görülmeyecek bir yer.Burayı görünce aklıma babam batmadan önceki zaman geldi.Her neyse bugün eğlenicem.Dongsun ile kol kola içeri girdik ve bir masaya oturduk.
Dongsun:Aşkım o zaman başlıyor muyuz?
Yn:Başlıyoruz!
Masaya ceketimi ve çantamı bırakıp piste çıktım dongsunda arkamdan geldi.Deliler gibi dans etmeye başladık.
Baya bir içmiş olan ben her şeyi ikişer görmeye başlamıştım."Aşkım ben lavaboya gidip geliyorum".dedim ve hızla lavabonun yolunu tuttum.İçeri girince bir kusma isteği geldi ve kustum.Biraz daha rahatlamıştım elimi yüzümü yıkayıp masaya doğru yürümeye başladım.Bir dakika o da ne?Dong sun sarışın oldukça zayıf bir kızla sarmaş dolaş konuşuyordu.Yanlış gördüğümü düşünerek gözlerimi ovuşturdum.Hayır bu bir kabus değildi gerçekten öyleydi durum.Ama ben bunu kabul edemezdim çünkü bu kabul EDİLEMEZDİ.O an gözlerim şişene kadar ağlamak ses tellerim çatlayana kadar bağırmak istiyordum ama bünün hesabını sorucam.
Yn:Do-Dong sun
Sun.Oh yn açıklaya bilirim
Yn:Lütfen sus...Ben sana güvenmiştim...Kimseye güvenmediğim kadar sana güvenmiştim,sana arkamı yaslamıştım.Sen benim hayatım haline gelmiştin.Ne kusurum oldu sanada bu sarı saçlı kadını seçtin?Ne kusurum oldu ha söylesene ha!
Sun:Yn lütfen beni dinle...Aslında dinleme ya evet seni aldatıyorum çünkü sıkıldım anladın mı sıkıldım.
Yn:Dong sun bir kadının güvenini kırdınzHelal olsun sana.SENDEN NEFRET EDİYORUM.
Nasıl yapardı nasıl nasıl nasıl?O an o sinirle masadaki bardakları yere atıp kırdım ve koşar adımlarla çıkışa yöneldim.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum önüme bile bakmadan.Koşarak yola çıktım
hem ağlıyor hem bağırıyordum. Tam o sırada bir adama çarptım.Elimdeki çantam ve ceketim yere düştü.Ve o adam uzanıp bana verdi.
Yn:Sağol
Jk:Önemli değil ama senin durum vahim ne bu hal
Yn:Bir şeyim yok benim
Jk:Hı hı.İstersen evine kadar eşlik edim
Bir anda karşıma çıkan adamın yüzüne bile bakmamıştım ama öyle diyince yavaşça kafamı kaldırdım.Aslında gayet yakışıklıydı hatta normalin üstünde.Büyük omuzları ve kahverengi saçları vardı.Ama o an umursamadım çünkü erkeklerden nefret ediyordum o an.Başka bir çarem olmadığı için kabul ettim.
Yn:Peki
Jk:Atla
Arabası baya pahalıya benziyordu.Kapıyı açıp bindim.Aklıma dongsun ile birlikte gittiğimiz tatiller geldi araba ile giderdik.Onu hatırladığım için tekrar ağlamaya başladım.
Jk:Eğer mahsuru yoksa ağlama nedenin ne
Yn:Siz..erkeklerden nefret ediyorum
Jk:Tamam konu anlaşıldı evin nerde
Evimi söyleyip yola koyulduk.Çok rahat davranıyordu ama benim kalbim kırıktı.Dongsun beni bir parçada atıp gitmişti.
Jk:Adın ne
Yn:Ne yapıcan
Jk:Arabama bindirdiğim birinin ismini öğrenmek hakkım
Yn:Peki adım Y/N
Jk:Memnun oldum bende Jungkook
Demek adı jungkook'tu.İlginç...Başka biri olsa sorgulardı veya hiç takmadan yoluna devam ederdi ama o nazik bir şekilde evime bırakmayı teklif etti.En azından nazikti.Dongsun gibi değil!Eve geldiğimizde kapımı açtı ve bende ayağa kalktım.Eve girmek istemiyordum tüm gece dar sokaklara girip sabaha kadar ağlamak ve kendimi sorgulamak istiyordum,o yüzden teşekkür edip kafama göre bir yön seçip ruh gibi yürümeye başladım.Jungkook arkamdan bakıyor mu diye arkamı dönecekken baya yol aldığımı fark ettim.Biraz ilerimde 2 tane içen adam vardı onları umursamadan yoluma devam ettim.O adamlara iyice yaklaşınca biri arkamdan "Şşşt bu saatte ne yapıyorsun güzellik"diye bağırdını duydum ama boşver derken iki adamdan sıska olan beni kolumdan yakalamış ve sımsıkı tutmuştu.O an ne çığlık attım ne imdat diye haykırdım sadece sustum çünkü zaten ağlıyordum.Şişko olan iyice dibime girdi ve "bu saatte buralarda dolaşırsan ceza Alman gerek"dedi ilk başta anlamasam da galiba yapacağı haraketten anlaşılıyordu.Kaçamıyordum sabit kalmıştım kolumu çok sıkıyordu.Adam bir anda boynumu öpmeye başladı hemen çığlık attım o sırada birisi geldi ve ikisine de yumruk attı.Kim olduğunu kavrayamadım ilk başta ama yok bu jungkook'tu evet ben dongsun beklerken jungkook'tu.Ben dona kalmış onları izliyordum.Aslında jungkook baya güzel dövüşüyordu bunu sevmiştim.Hala onları izlerken jungkook elimi tuttu ve doğruca arabaya soktu.
Yn:Be-ben özür dilerim
Jk:Önemli değil ama korktun mu ?
Yn:Yani biraz dedim ama Aslında ölesiye korkmuştum
Jk:Peki ama evime gidicen dedinde dar sokaklarda geziyorsun böyle olmaz
Saat o kadar geç mi diye düşünürken saate baktım saat 3:30'tu nasıl bu kadar çabuk geçti diye geçerdim içimden
Jk:Yn...orası evin değildi değil mi?
Yn:Orası evim ama babam bu saate ve bu halde beni görürse kötü şeyler olabilir.
Jk:Anlıyorum o zaman istersen bu gecelik benim evimde yatabilirsin evim büyüktür
Yn:Yok...Hiç gerek Yok ama başkada kalıcak bir yerim yok.Bu benim ilk bölümün beni takip etmeyi unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNSTANT (anlık) Jeon Jungkook
ChickLitHer şeyini sevdiğim kişi beni bırakıp gitti tam o anda çıktın karşıma ___________________________________ -Tamamlandı