Er Yada Geç

282 10 1
                                    

Uzun zamandan sonra büyük çaplı bir makyaj yaptım.Dolabımın derinliklerinden diz kapaklarıma kadar uzanan çiçek desenli giyince küçük bir çocuğa benzediğim bir elbise buldum.Üzerime giyince makyajımın bu kıyafetle alakası bile olmadığını anlayıp sildim , hafif neredeyse gözükmeyecek bir makyajla geri döndüm aynama.

Jungkook ile daha 2 gün olmuştu.İki güncük.Ama ben sanki yıllardır sevgiliymişte aylardır görmüyormuş gibi hissediyordum.Sebepsizce.
Kapının önünde beklemeye başladım.On dakika ayakta bekledikten sonra sıkılıp yere oturacakken önümde arabası ile bitti Jungkook.Arabadan inip kapımı açtı ben içeri girmek yerine ona sarılmayı tercih ettim.Sustum bir açıklama yapmak istemiyordum,o da beklemiyordu zaten.Sonra bindim arabaya ve yüzümü onun tarafına çevirdim.
"Selam Jungkook sonunda buluştuk"
"Selam sevgilim,evet buluştuk"
"Sevgilim...?Aslında bir bakımdan evet.Ya jungkook daha alışamadım"
"Alışırsın merak etme."
"Haklısın.Bu arada beni nereye götürüyorsun s-sev-sevgilim?"

Tanrım ağzımdan "sevgilim" kelimesinin Jungkook adına olacağını düşünemezdim.Hayat süprizlerle dolu ama şans değil bu...
Tesadüflere pek inanan bir insan değilim ve bence evren bizim jungkook ile tanışmamızı bir gerekçeye bağlayacak.
Er yada geç....

Araba yavaşlamaya başlayınca heyecanım daha da artı.Araba durunca indim ama ben daha nerde olduğumuzu göremeden Jungkook elleriyle gözlerimi kapattı.
"Gözlerini kapa,bana güven..."

Ellerimi ellerine doladı.Onun büyük kemikli ellerimde beni ellerim kaybolmuştu.
Dediklerini yaptım ve minik adımlarla Jungkook'un olduğu tarafa yürümeye başladım,başka bir deyişle onun elleri bana kenetlenmiş ve Benim gözlerim kapalıyken yürümeye başladık.
Biraz ilerledikten sonra durduk.Jungkook ellerimi bıraktı ve kulağıma fısıldadı: "Gözlerini açabilirsin"

Yavaşça göz kapaklarımı araladığımda , çocuk kalbimde aralandı.Bu salıncak....bu kaydırak....bu bank...hepsi benim anımdı hepsi benim kalbimden bir parçaydı.

Jungkook'a döndüğümde beni izlerken buldum onu.Onu öyle güzel bakarken görünce göz yaşlarıma hakim olamadım.Bende ona bakmaya başladım,usul usul...
"Jungkook sen,gerçekten o musun?"

"Yn ben gerçekten o'yum"

"Jungkook"

"Yn seni o kadar uzun zaman sonra buldum ki.O kadar aradım ki.Ama bulamadım,sen başka bir yere taşındıktan sonra küçükken hergün bu salıncağa oturup boş boş ağaçlara baktım"
Dedi bizim salıncağımıza doğru ilerlerken.Salıncağa yavaşça oturdum o da yanıma oturacak sandım fakat o beni nazik bir biçimle sallamaya başladı.

"Yn karşılaşmamız tamamen tesadüf eseri oldu.Tesadüfler,onlar harika."

"Hayır,tesadüf değildi.Evren bizi tekrar buluşturdu.Her şey birbirine bağlı.Misal:ben ordan ağlayarak çıkmasaydım ve sana çarpmasaydım,adını dahi unuttuğum dostumu,şu an sevgilim olan adamı tekrardan bulamicaktım"

"Yn,burası benim için kutsal.Ben buraya küçükken "ikimizin odası"  diyordum kendimce ama şimdi "ikimizin mabedi" diyorum.Nasıl ama yıllar içinde kelime hazinem baya gelişmiş değil mi?"

Kıkırdadım ve bende yavaşça ayaklarımdan destek alarak ona eşlik etmeye başladım.
Onun farklı olduğunu ilk başta anlamıştım.O tanıdığım binlerce erkekten farksız gibiydi ama değildi.Farklıydı,bu güzeldi...


Finale az kaldı.Güzel gidiyor değil mi?

İNSTANT (anlık) Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin