🔱《Bölüm 3》🔱

4.7K 431 133
                                    

kendinibilyeter birlikte~~





Ne yaptığımı bilmeden hızla arkasından koşuyordum. Birkaç saniyenin ardından çığlık çığlığa koşan bedenin önünü kesmiştim.

Gözle görülür bir şekilde titriyor ve yapabileceğim atağa karşı gözlerini ayırmadan beni izliyordu.
Bense onu bu denli korkuttuğum için kendimden nefret ediyordum.

Yavaşça önünde yere uzanıp korkmaması için temkinli davranarak bir adım ilerledim. Aynı zamanda o da küçük bir adım gerilemişti. Bende, çenemi bacağına sürtüp uysal bir ses çıkardım.

"O-oh... bu-bu da.. nesi?" Şaşkın ve tedirgin çıkan kısık sesine karşılık biraz daha rahatlamış bir hâli vardı.

Bu beni mutlu ederken ayaklarının önüne uzandım ve uysal sesler çıkarmaya devam ettim. Aynı zamanda aptal gibi hissetsem de ona oyunlar yapıyordum.

Aslında onu daha fazla korkutmamak adına onun aksi yönüne gidebilir ve gözden kaybolabilirdim. Fakat yanında kalmak isteyen tarafım ağır basmış ve beni bilinçsizce peşinden sürüklemişti.

Bir süre bana şaşkınca baktıktan sonra diz çöktü ve titreyen elleriyle tereddütle kürküme dokundu.
Bense gözlerimi kapatıp mırıltılar bıraktım boşluğa.

Bana alıştığını hissediyordum...

"S-sen... ne kadar güzelsin..." sesinden bariz belli olan hayranlık ve endişeyle söylediğinde kürkümü okşamaya başlamıştı bile.
Bu beni içten içe mutlu etmiş ve heyecanlandırmıştı. Çünkü daha önce böyle bir şey olacağını hiç hayal etmemiştim.

Boynuma geçip kaşıyarak sevmeye başladığında köpek yavrusu gibi mırıldandım o ise buna kıkırdamış ve konuşmuştu.

"Ah Tanrı'm... beni korkuttun seni koca şey." Kendi dediğine yine kıkırdayıp sevmeye devam ederken bu anın bitmemesini diledim.
Ama sadece dilemiştim işte.

"Şimdi benim gitmem gerek dostum... sonra belki tekrar karşılaşırız ha?" Umut dolu sesiyle tekrar gülümsedi ve ayaklanacağı sırada paçasını dişlerimle tutup onu sert olmayacak şekilde yere düşürdüm. O ise şaşkınlıkla bana bakarken uzatmış olduğu bacaklarına yattım tekrardan.

İçimden kıs kıs gülerken kuyruğumu sallamaya başladım. Baekhyun ise pes edip hâlâ tedirgin de olsa tüylerimi okşamaya devam etti.

"Pekala... açıkçası bende pek istemiyorum o eve gitmeyi... fakat Sehun denilen otoriter bir velet yok mu?!" Dediği şeye dikkat kesilip yüzümü ona çevirdim ve devam etmesini bekledim.

Baekhyun ise elini kulaklarım arasına çıkarıp hızla kaşımıştı.

"Sen evcil falan mısın? Şuna bak dediklerimi anlıyor gibisin resmen." Dediğinde tekrar kıkırdamıştı.

"Bir hayvanla konuşmam çok saçma ama... konuşacak arkadaşım da beni sevdiğini söyledi... ve aramıza ister istemez bir soğukluk girdi." Gülüşü buruk bir ifadeye dönerken söylemişti. Fakat birden bire ruh hâli değişmiş ve tanımlayamayacağım bir ifadeyle bakmaya başlamıştı.

"Önce beni yiyeceğini sanmıştım yahu!" Biliyorum.

"Seni evcil hayvan olarak alsam beni yer misin?"
Hangi türlü yemekten bahsetmene bağlı.

"Hem ben veterinerim de biliyor musun?" Bunu da biliyorum.

"Etle beslerim seni. Zenginim hem. Bir yerine bir şey olursa tedavi edebilirim." Evet evet, zengin olduğunu da biliyordum benim hayvan dostu minik sevdiğim.

Baekhyun'la tanışmamızın sebebi zaten veteriner olmasıydı. Yoksa öyle büyük bir tesadüf değildi.

Lise de ki son yıllarımızdı. Bundan yaklaşık yedi ya da sekiz yıl önce hâlâ ergenliğimizi bırakamadığımız bir dönemdi. Hele bir de çömezlerin abisi olduk ya.. 'büyüdük ve biz kralız' kafalarında bir ergenlikti.
Yani kısaca aptal.

O zamanlar Jongin fazla özgüveni yüzünden alfa bir kurtla düelloya girmişti ve büyük kargaşanın sonucunda İki taraf da oldukça fazla zarar görmüştü.

O gece Jongin kurt formundayken Sehun ve ben gecenin bilmem kaçında açık bir veteriner aradık. Ve Baekhyun'un da o zamanlar sadece maaş için çalıştığı yeri bulmuştuk sonunda.

Kurt'un Jongin olduğunu bilmeden onu veteriner ile tedavi etmişti.

O gün gerçekten bizi zora sokacak sorular sorunca ona gıcık kapmıştık.

Daha sonra garip bir şekilde Jongin ile aynı yerde oturduğunu öğrendik ve birlikte gidip gelirken iyi arkadaş oldular. Sonra da aramıza katıldı işte.

"Sana isim taksam mı güzel şey?" Hey hayır! Benim ismim Chanyeol'du zaten.

Hayvanlarla da bu şekilde konuşmasına alışıktım. İlk başlarda tuhaf geliyordu. Sonuçta insan yerine koyar gibi konuşuyordu. Ama sonra mesleğinin verdiği bir şeyden dolayı ben de alıştım.

Hafif bir şekilde hırlayıp istemediğimi belirttiğimde ürpermişti.
Ben de onu daha fazla sıkmayıp üstünden kalktım ve kurtluğun verdiği asillikle boyun eğerek geri çekildim.
O ise hemen kalkıp bir şeyler söyledikten sonra eve doğru yol almıştı bile.

Ben de avlanmayı boşverip marketten alış veriş yapmaya karar verdim. Ruhum bir şeyler yapmak için fazla nahoştu, fazla sersemlemişti.

Aramıza bu soğukluğun girmesini hiçbir zaman istememiştim. Fakat hâlimiz bundan ibaretti.

Hiçkimsenin olmadığına emin olduğum bir yerde tekrar insan formuna dönmüş ve markete doğru yol almıştım.

Kafam da milyonlarca soru varken gereken malzemeleri aldım ve eve dönüş yolunu kendime işkence çektirerek devam ettim.

Eve gidince neler olacaktı? Ben veya o yüzümüze bakabilecek miydik? Hadi baksak aptal aptal ne konuşacaktık ki?...

Sevdiğimi tiraf ettikten sonra onunla ilk görüşmemiz olacaktı.
Yani tekniken ikinci de olsa..

Zili çaldığımda hemen açılmış ve karşıma Sehun'un dediklerine kahkaha atan bir Baekhyun çıkmıştı.
Şaşkınlıkla ona bakarken gülüşü çokta yavaş olmayan bir şekilde solmuş ve yerini gülümsemeye bırakmıştı.

"Hoşgeldin." Söylediğinde kendimi gülemeye zorlamıştım.

"Hoşbuldum." Elimdeki poşetleri Sehun'a verirken oyuncu bir şekilde söylemişti.

"Aa Chanyeol? Beklemiyorduk seni?"

O an 'Ne kadar üçkağıtçısın Sehun!' Diye kızmak istesem de boşverdim ve gözlerimi devirdim.

"Gelirken izin almayacağım heralde." Ayakkabılarımı çıkarırken söyledim ve Baekhyun'a gözüm kaydı yine.

"Güzel tesadüf."
Hani başka bir şey söylemek istersin fakat aklından bile geçmeyen kelimeler biran da çıkıverir ya ağzından. Az önce onu yaşamıştım işte.
Fakat beklediğim tepkinin aksine gülümsemişti ve elimi tutup beni bu evdeki odama çekiştirirken söyledi.

"Biraz konuşalım Chanyeol?"

Benimse tek yapabildiğim şey şaşkınlıkla kafa sallamaktı.

Diseased Love || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin