kendinibilyeter birlikte~
Hiçbir faydası olmayacağını bildiğin hâlde garip bir şekilde sevdiğin insanın yanında kalmak istersin. Aslında diğeri de seni seviyorsa o da senin kalmanı ister falan. Ya da ne bileyim bu bir manevi yararlılık mıdır bilmiyorum ama şuan sevdiğim adamın elini tutarken hissettiğim ferahlığı hiçbir şeye değişmezdim.
Üç saattir buradaydım ve vücut ısısı ilk geldiğimdekine nazaran daha da yerine gelmişti. Zira eski bir ısıtma tekniği olan ampuller yerleştirilmişti etrafına.
Yüzünden gözlerimi ayırmazken tek düşünebildiğim şey uyandığında benden nefret etmemesiydi.
Bu kadar acı yaşayacağını tahmin etmediğine emindim.
Bütün düşüncelerimi bölen arkamdan gelen kapının sesiydi.
"Merhaba benden daha az yakışıklı olan dostum. Baekhyun nasıl?"
Jongin ciddi ama eğlenir bir ifadeyle söylerken kolunu omzuma atmıştı. Sehun da aynı ciddiyetle yanındaki yerini alırken arkalarında onlardan biraz daha uzun beden belirdiğinde gerilmiştim."İyi gibi... vücut ısısı gittikçe artıyor."
"Tabii iyi olacak. Alfası yanında olan hangi omega kötü olabilir?"
Aramızda tek gülen kişi olarak konuştuğunda ben de hafifçe gülümseyebilmiştim."Ayrıca şu.. saçma auranı çeker misin Chanyeol? Baek etkileniyor görmüyor musun?" Sehun çatık kaşlarıyla konuya girdiğinde bahsettiği şeyin kıskançlık, gerginlik ve biraz da öfke olduğunu biliyordum. Zira hepsi Kris'in burada olmasından kaynaklanıyordu.
"İsterseniz çıkabilirim olaylarına girmeyeceğim. Dün konuştuktan sonra anlaştığımızı düşünüyordum. Ayrıca onu da düşünüyorsan şu auranı çekmen gerekiyor gerçekten."
Beni rahatlatmak için de dese doğam gereği yine kıskanmış ve sinirlenmiştim ama haklı olduğunu bildiğim için auramı sakladım tekrardan.
"Pekâlâ... bana gerçekten sadık mısın?"
"Sen benim do-..."
Birden sözü kesilmiş ve gözlerini benden çekmişti ama sadece o değil diğer iki dostum da aynı yöne bakıyolardı.Bende baktıkları yöne, Baekhyun'a, döndüğümde gözlerini açmıştı ama içimi kasıp kavuracak şekilde bende değil hiç istemediğim gözlerle buluşmuştu.
Gözleri bayık ve dolu doluydu ama buna rağmen gözlerini asla çekmediği bedenle içimi büyük bir korku ve kimsesizlik kaplamıştı.
Hiç bakmak istemediğim kişiye bende başımı çevirdiğimde o da o sırada başını eğmiş ve yavaşça kapıdan çıkarken gözünden süzülen bir damla yaşa üzülmem gerekirken oldukça sinir olmuştum.
Onu umursamaz bir şekilde bakışlarımı tekrar Baekhyun'a çevirdiğimde çoktan gözlerini kapatmış ve kirpikleri ıslanmıştı.
Kanımda gezen sinirle dişlerim kaşınmış ve birbirine bir kaç kez sürtmüştüm.
Elini tutan ellerimi çekecektim ki bir şekilde elimi sıkmasıyla yerimde kaldım.
"N-nereye?"
Oldukça kısık bir tonda söylediğinde içimde ki katılaşan yerler anında yok olmuş ve yanına daha da yaklaşmıştım."Bilmem..."
Dudaklarımdan garip bir söz çıkarken gözlerini açmış ve bu sefer aşık olduğum bakışlar bana dönmüştü."B-beni... bu hâle... s-sen getirdin. Bir de g-gidecek misin... salak?"
Oldukça kısık bir tonda söylerken duymakta zorlanmamıştım. Zira on kilometre ötede de böyle fısıldasa yine duyardım mükemmel yeteneklerim sayesinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diseased Love || ChanBaek
Fanfiction#ChanBaek 1 #Omegaverse 1 #Kurtadam 1 #Sekai 1 @kendinibilyeter birlikte