Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı. Ama ben şuan yerde değildim. Bi dakka yerde değildim. Yataktaydım. Ne demek ben yataktaydım. Demek ki geri dönmüştü. Yanımda biri yatıyodu. Doğru bu çift kişilik yataktı. Yutkundum sadece. Of bi de buram buram içki kokuyo. Şuan kalbim depara koşuyor. Ve kazanan kalbiiiim ! Başımı yastığa tekrar koydum ve uyumaya çalıştım. Çok uzun zaman olmadan uykuya daldım. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başlamıştım. Mavi gömleğinin düğmelerini ilikleyen bi Berkay görmemle gözlerimi hemen kapattım.
"Küçük hanım gözlerinizi açmayı düşünüyor musunuz?" Dedi
Ne yani ? Gözlerimi açtığımı görmüş müydü? Yavaşça yataktan kalkıp ayakkabılarımı giymeye başladım.
"Çantandan telefonunu aldım. Küçük hanım başıma açtığınız belalar zaten yeteri kadar var. " dedi.
Ay çok meraklıydın sanki bana. Bırak diyorum dinlemiyor. Ona baktığımda mavi bir gömlek ve mavi bir kotu vardı. Şuan fark ettimde kıyafetlerimiz aşırı derece uyumluydu. Aynı renkteler diyebilirim.
"Hazırsan kahvaltıya iniyoruz. " dedi.
Ay bi de emrediyor. Yapan kim? Ben mi? Hiç sanmıyorum.
"Aç değilim. Sen yersen ye " dedim omuz silkerek. Birden beni omzuna aldı.
"Bıraksana be adam! Yemiycem diyorum. Sana ne! İndir beni!" Dedim bağırarak.
"İndirirsem gelicek misin küçük hanım?" Dedi.
"Gelicem tamam indir beni!" Dedim bağırarak.
Ama şu küçük hanım lafına iyice sinir olmaya başlamıştım. Sonunda indirdi.
"Bana küçük hanım deme. " dedim. Sinir olmuştum ama küçük hanım küçük hanım.
"İsmini bilmiyorum farkındaysan ne diyebilirim başka?" Diye ciddi sordu. Mantıklıydı aslında. Masadan telefonunu alıyordu. Bana bakmıyordu yani.
"Pelin" dedim. Kaçırdığı kişinin adını bilsin bari.
"Ne?" Diye bana şaşkınlıkla bakıyordu.
"İsmim Pelin " dedim. Gülümsedi.
"Pelin" diye fısıldadı. Duymadığımı sanmıştı ama yanıldı. Yerdeki çantamı aldım. Kitaplar önemli tabi. Çok zor bulduğum kitaplar var.
"Çantanı karıştırırken Özdemir Asaf'ın kitaplarını gördüm. " dedi.
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Dünya Kaçtı Gözüme en sevdiğim kitabıdır. " dedi ve en içten gülümsedim.
"Benimde " dedim.
"Neyse hadi gidelim. " dedi.
Sırt çantamı takıp takip ettim onu. İstesem şuan kaçıp en yakın karakola gidebilirdim. Amaa istemiyorum. Kahverengi gözlü ile olmak evde mutsuz olmaktan daha iyiydi. Son model bi arabanın önünde durdu. Şok içindeydim.
"Hadi bin " dedi.
Hemen bindim. Bu sefer kemerimi takmayı ihmal etmedim. Arabayı çalıştırdı. Radyoda Zayn- Dusk Till Dawn çalıyordu. Sesini biraz daha açtım. Ve şarkıya eşlik etmeye başladım. Çok güzel anlamı vardı şarkının. Bi kafenin önünde durdu. Çok hızlıca arabadan indi. Ona yetişebilmem için koşmam lazımdı. Ama sonundasm yetiştim. Oh mis Pelin peşinden koşsun dimi beyfendi. Oh ne rahat. Somurtmadan edemedim. İçeriye girdiğimizde şirin bir hanım bizi karşıladı. "Berkay, yavrum hoşgeldin. Gözümüz yollarda kalmıştı. İyi ki geldin. " dedi. "Sinem teyze hoşbuldum" dedi Berkay . Sinem Hanım bana dönerek. "Hoşgeldin kızım. Ben Sinem. Ama sen bana Sinem teyze de. " dedi çok şeker bi kadındı.
"Bende Pelin. Tanıştığıma memnun oldum Sinem Teyze " dedim. Sinem teyze beni süzmüştü
bi.
"Sen ne güzel kızsın. Allah nazarlardan saklasın seni. " dedi Sinem teyze. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.
"Teşşekür ederim. " dedim.
"Sevgili misiniz?" Dedi Sinem Teyze.
Birden Berkay'a baktım. Ne diyeceğini gerçekten çok merak ediyorum.
"Evet sevgiliyiz " dedi elimi tutarak Berkay.
Cidden mi ya? Sinem teyze çok mutlu olmuş gibiydi. Birden koşarak 5-6 yaşında olan küçük bi kız geldi. Berkay onu kucağına aldı.
Nehir ne büyümüşsün sen?" Dedi Berkay.
Kızın gözleri buzul mavisiydi. Çok tatlı bi kızdı."Hiç de büyümedim ben Berkay abi hâla oynuyorum. Sen dememiş miydin ? Küçükler oyun oynarlar. Ben büyümedim. Küçüğüm ben" dedi Nehir.
Gülümsemiştim bu lafa.
"Küçük hanım ben ne dersem o. Büyümüşsün işte. " dedi ve Nehir'i gıdıklamaya başladı. Nehir zor kurtuldu ondan. Benn gülümseyerek onları izliyordum. Sonunda beni fark etmişti.
"Sen kimsin ?" Diye sordu.
Boyumu onla eşitlemek için yere çömeldim.
"Pelin ben. Sende Nehir olmalısın. " dedim.
Kafasını salladı. Aklına gelmiş gibi gözlerini büyülttü.
"Siz Berkay abimle sevgili misiniz yoksa ? " dedi. O sırada Berkay'a baktım. Göz göze geldik.
"Evet öyleyiz. " dedim.
"Gözlerin ne ren?" Dedi
"Yeşil" dedim.
Nehir koşarak yanımızdan gitti.
Bende hemen yerden kalktım. Berkay bi masaya giderken önümden geçmişti.
"Yeşil " diye fısıldamıştı lakin duymuştum.
.
.
.
.
.
Yeşil ne güzel renk 😍💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın İçindeki Beyaz
ChickLit"Yeşil gözlerinde kaybolmak istiyorum. Yeşiller yolumu bulmamı sağlıyor. Yolumu kaybetmeme izin verme"