Arkadaşlar ben şimdi lakabları ve isimleri yazcam bende bir okuyucu olarak karıştırdım isimlerini.
Mİ-KYOUNG SON == ( DREAMS)
HEE-SOOK YOON== ( SMİLE)
EUN--A CHO== ( HAPPY)
DREAMS'IN ANLATIMIYLA
******************************
"Bizim amerikada bir arkadaşımız vardı erkek adı Çene Çete'idi çok iyi bir çocuktu bize hep yardım ederdi şeyy smile'nin babası yani Baye Yoon-shi , Eun-a ve Çene çete'yi görmüş anlamadan dinlemeden yargılayıp çocuğu dövdürmüştü ondan sonra çocuğun yüzünü bile göremedik okulunu değiştirdi. İşte o yüzden aşırı tepki gösterdiler." Luhan konuşmaya başladı
"yani şey üzgünüm böyle olacağını bilseydim yapmazdım şakaydı''
Smile konuşmaya başladı.
'' Yapmasaydın o zaman bana şimdi üzgünüm deme hiç düşünmüyormusun rahatsız olur mu olmaz mı diye".
Smile sinirlenip masadan çok hızlı kalkmıştı happy'de onu sakinleştirmek için onla gitmişti luhan denen çocukta kalkacakken kolundan tuttum ve konuşmaya başladım.
'' Ona takılma şimdi sinirlendi, korktu sana bir şey olur diye bu davranışı içinde özür dilerim aslında ne kadar havalı gözüksede kalbi çok yumuşaktır eminim ki senden gelip özür dileyecektir hatta şu anda bile eminim bile çok pişmandır.'' Oradan Chen konuşmaya başladı.
'' Nasıl birbirinizi bu kadar iyi tanıyabiliyorsunuz mesela biz 2 yıldır arkadaşız birbirimizi o kadar tanıyamıyoruz siz en az 1 yıldır felan arkadaşsınız gibi duruyorsunuz.''
'' Ahh şu ön yargı insanı bitiriyor biz birbirimize 11 yılımızı verdik 2 yıl 11 yılın yanında ne kalır.'' Hepsinin ağzı açık kalmış bana bakıyorlardı masadan kalktım ve 'görüşürüz' dedim ve gittim ben giderken onlar hala şaşkındı. Okulun koridorlarında tek başıma yürüyodum lay ile olan bakışmalarımızı düşünüyorum lay ona çok benziyordu onun yüzüne baktığımda direk sarılmak istedim kendimi zor tuttum düşüncelerimden sıyrıldığımda okulun bahçesinde olduğumu farkettim ders zili çalmıştı ama ben hala bir bankta oturmuş eskileri düşünüyordum olanları o mutlu günlerimi zil sesi ile kendime geldim ne yani 1 ders mi geçmişti inanamıyordum ben hala aynı banktaydım şu anda içimdeki ağlama hissi o kadar çoğalmıştı ki biri dokunsa ağlıyacak gibiydim smile ve happy'de gelmişerdi bana derse neden geldiğimi sormak istiyorlardı ama anlamışardı durumumun kötü olduğunu onlar sormadan ben konuşmaya başladım titrek bir sesle. '' Lay denen o çocuk ona çok benziyordu gülümsemesi mimikleri saç şekli ona o kadar çok sarılmak istedim ki kendimi sıktım sıkmasaydım sarılacaktım ona bağracaktım, çağracaktım belkide onu dövmeye çalışacaktım.'' Kafamı kaldırdığımda kızlar ağlıyordu bende ağlıyordum biz böyleydik işte birimiz ağlarsa hepimiz ağlardık. Kafamı yeniden yere indirdiğimde ağlamam şiddetlenmişti nefesim kesilmeye başlamıştı artık her yer dar geliyordu kafamda çığlıklar yükseliyordu kaza anındaki çığlıklar. Hemen yerimden kalkıp dolanmaya başladım bahçede yürürken bir daire çizmiştim kulaklarımı kapattım dolanıyordum ki smile'^nin bağrışıyla kendime geldim.
'' Dreams kendine gel.'' Bu bağrışıyla bahçede ki herkes biz bakmıştı ve etrafımıza toplanmaya başlamıştı tabi o exo denen şahsiyetlerde ve ben konuşmaya başaldım.
'' Smile bak onu ben öldürmedim tamam mı kendisi istedi bak ben bir şey yapmadım o istedi o kaza yaptı o öldü ben ölmedim eğer ben duygusuz olsaydım bunlar yaşanmayacaktı o o ölmüyecekti yaşıyo olacaktı biz yine eski güzel günlerimize dönecektik.'' ben bunları söylerken çok şiddetli biir şekilde ağlıyordum.
