Selam Arkadaşlar. Bir kaç gündür düşündüm ama nasıl bir sahne yazacağıma karar veremedim. Sonra aklıma böyle bir fikir geldi. Konuyla ilgili pek bir bilgim olmadığından terimlerle ilgili bir yanlışlık olduysa affola! Sizin de fikirleriniz varsa şöyle bir hayali sahne ,hikaye diye yorumlarda belirtebilir ya da bana mesaj atabilirsiniz. Hepinizinkini elimden geldiğince yazmaya çalışırım. İyi kötü tüm yorumlarınızı bekliyorum. Beğenileri de unutmayın lütfen. :)
İyi Okumalar :)
Zeynep'in Ağzından
"Yani şimdi sen gelmiyor musun?"
"Canım söyledim ya sana gelemiyorum. Teyzem çok hasta ve yaşlandı artık ona yardım etmem gerek."
"Tamam, peki anlıyorum. "
Yağmur'un akşamki partiye benimle katılmaması kadar kötü bir şey olamazdı.
Haftalardır bunun hayalini kuruyorum ben.
Yani hayal derken olsa güzel olur, olmasa da olurlarımdan bir tanesi işte.
Ne mi oluyor söyle ki yaklaşık bir senedir uğraşıp gecemi gündüzüme katıp çektiğim filmimin gala gecesinden sonra oyuncularımı ve ekibimden birkaç arkadaşımı -sevdiklerimi- evimdeki partiye çağırmıştım.
Yağmur da filmimin en önemli parçasıydı.
Hem başrolün kız kardeşi rolünü oynuyor, hem de modacı olduğu için kıyafet konusunda bana yardım ediyordu.
Hepsinden öncesi o benim kardeşim gibi sevdiğim, bebeklikten bu yana hep beraber olduğum can dostumdu.
Can dostum demişken;Can, ne yapıyor ki O ?
Telefonu çıkarıp Can'ın numarasını tuşluyorum.
Can başrol oyuncum Kerem'in menajeri ama benim de en yakın arkadaşlarımdan bir tanesi.
Zaten bir diğeri de Yağmur.Bir diğeri de, neyse.
Can'la birlikte çıktığımız akşam yemeğinde bana yeni oyuncusunun Amerika'dan geldiğini ve benim filmim için ideal tip olduğunu söylemişti.
Bizi tanıştırdığında ne tesadüf ki kanımız hemen kaynamış,aramızda iki yaş fark olduğu için-O benden büyük.- enerjilerimiz tutmuştu.
Çok erken yönetmen ve senarist olmuştum.
Babamın arkadaşları beni çabuk keşfetmiş kısa yoldan sahneye almışlardı.
Babam da yapımcıydı ve ilk filmimin -yani bu filmimin- arkasında durmuştu.
Bu ikimizin ortak filmi gibi bir şeydi yani. Yanisi fazlaydı sanki.
Konuşmaya daldım Can'ı unuttum iyi mi?
"Nasılsın Can'ım?"
"İyiyim yavrum be sen nasılsın?"
Can dış görünüşünün verdiği naif ve sevimli çocuk portresine tezatla kıro bir tip gibi konuşurdu.
Yani kızlara karşı tabi.
Bu özelliğini Yağmur'dan sonra kazanmıştı söylemeden geçemeyeceğim.
Bir gün Yağmur'la ikimiz konuşurken sert erkeklerden hoşlandığını söylemiş,Can da böyle bir ifade yaratmak için tarzını değiştirmişti. Dış görünüşü aynıydı,yani konuşma tarzını değiştirmişti.
Aşkın yaptıramayacağı bir şey yoktu.
Gel gör ki Yağmur Hanım,asla ama asla Can'a yüz vermezdi.Feminist işte ne olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük Hikayeler
RomanceZeyKer ve bazen HanKer'le ilgili tek bölümlük hikayeler paylaşacağım. Umarım Beğenirsiniz.