0.1

384 13 0
                                    

Lee Eun gibi bir insanın karşımda durmuş pişmiş kelle gibi gülümsemesi yetmezmiş gibi bir de sevgilisi elinde ki başka bir örneği olmayan şarkı sözlerimi çakmağa doğru tutuyordu.

Bir insanın emeklerinin bir anda toz gibi uçup gidebileceğini şimdi şimdi anlıyordum.
İlham denen perilerim aniden gelebilen ve aniden de ortadan yok olup giden lanet bir illetti sadece.

Eğer hiç gitmemesini istiyorsam, aşık olmalıymışım. Aman ne güzel bir ilham böyle. Ben? Ve aşık olmak? Sanırım burada uzaya gitme ihtimalim bile daha ağır basıyor.

Lee Eun bana, bende bir ona bir de birleşince iğrenç durdukları sevgilisine bakıyordum ki tam, okulun koridorundan gelen çığlık ve koşuşturmaca sesleri hepimizi o tarafa doğru çekmişti.

Lee Eun'un sevgilisi Mi Nam elinde ki kağıdı bir anda bırakıp yere attığında, ben onların aksine direk yere eğilmiş ve kağıdı yerden alıp katladıktan sonra belli belirsiz cebime sokuşturmuştum.

Sınıftan çıktığımda üzerime doğru gelen kalabalığın gazabına uğramamak için hemen merdivenin altına geçip kendimi güvene almıştım.

O sırada sınıf arkadaşım, aynı zaman da benimle aynı grupta olan Shin Rae'yi görmüş ve kolundan tutup yanıma çekmiştim.

"Sanırım tatbikat falan var Rae? Neler oluyor böyle?"
"Ne tatbikatı Hwa Young, okula yeni müzik grubu geliyor haberin yok mu?"
"Ciddi misin sen? Bu bizim için iyi mi kötü mü?"
"Seslerini duyduğumuzda iyi mi kötü mü o zaman karar veririz. Ya da danslarını gördüğümüzde."

Shin Rae'nin dediği şeyle bir dakikalığına duraksamıştım. Dans mı? İyi de bu bizim en berbat olduğumuz konuydu. Tanrım lütfen bizi bununla cezalandırma, lütfen.

"Gelmiyor musun?"
"Efendim? Ah geliyorum."

Okulun koridorunda yürürken bir yandan da Shin Rae'ye sorular soruyordum.

"İyi de Rae bu bizim için bir dezavantaj olmaz mı? Yani sonuçta onlar da rakibimiz ve BİZ DANS EDEMİYORUZ?"
"Bağırmak zorunda mıydın yani sanki? Beceriksizliğimizi herkes duymak zorunda değil ki Hwa Young, neden?"
"Ops, özür."

Susup önüme döndüğümde okula yeni gelen müzik grubuyla karşılaşmıştım.

Tamam yakışıklı olabilirlerdi ama bilirsiniz, bir yerden alıp bir yerden de verebilirdi insanlar. Tüm hepsinin bu afet- aman yani insanlarda olma ihtimali yoktu.

Saf bir şekilde o tarafa doğru bakarken, onların üzerime doğru geldiklerinden bir haberdim.

Karşımda ki çocuk gayet soğuk bir ses tonu, kısık gözler ve kendini beğenmişlikle konuştuğunda o anda gerçek dünya da olduğumu fark etmiştim.

"Yolumu açıcak mısın yoksa seni ezmemi mi istiyorsun?"
"T-tabi."

Hayır anlayamadığım şey o yarım gözlerle dünyaya nasıl bakabildiğiydi?

Daha ilk günden bu kadar berbat bir tanışma şeklimiz varsa, bundan sonra ne olabilirdi hiç düşünemiyordum bile.

Sınıfa çıkıp çantamdan ders eşyalarımı çıkarmaya hazırlanırken dans hocasının sınıfa gelip bana seslenmesiyle elimdeki eşyaları bırakıp yanına gitmiştim.

"Efendim hocam? Nereye gidiyoruz? Şey ders z-"
"Merak etme Hwa Young hocandan izin alıp seni dersten aldım. Ki sadece sen de değilsin."
"Efendim?"
"Shin Rae, Chin Mae ve Dae Hyun'u da dersten aldım."
"Şey ama neden bizim grup?"
"Çok soru soruyorsun sanki?"
"Afedersiniz hocam."

Daha fazla konuşmayıp önüme döndüğümde bu yolun konferans salonuna çıktığını fark etmiştim.

İçeriye girdiğimizde Shin Rae, Chin Mae ve Dae Hyun'la birlikte bir de yeni gelen müzik grubu ve okul müdürü de buradaydı.

Nefarious;; MYG ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin