0.9

72 6 0
                                    

"Hwa Young kızım şuradan unu uzatır mısın?"
"Hemen annecim."

Annemin eliyle köşede ki dolabı işaret edip unut istemesiyle hemen o tarafa doğru yönelmiştim.

"Hayırdır?"
"Ne Hayırdır?"
"Sen normalde tuzun yerini bile bilmezsin unu nasıl buldun?"
"Birincisi tuzun yerini aslında biliyorum ama bilirsin işte iş olsun. İkincisi, unun yerini işaret ettiğinde gözlerimle parmaklarini takip ettim ve buldum. Ta da."
"Ya ya tabi, kesin öyledir. Aşık oldum demiyorda."

Yarim kalan işimi tamamlamak için gülümseyip önüme döndüm.

Annem ise bu sefer elinde ki her şeyi bırakıp bana doğru gelmiş ve ellerini ellerime kenetlemişti.

"Kızım. Yoongi'yi ne kadar sevdiğini çok iyi görebiliyorum. Onun da seni. Arkadaşlarına gram zarar gelsin istemiyorsun bunu da görüyorum. Ve en önemlisi onlardan ayrılmanın zor olduğunu. Son kez soruyorum, benimle yurt dışına gelmekte kararlı mısın? Tabiki ben tedavin için gelmeni isterim ama, belki de arkadaşların sana daha iyi tedavi olurlar."

Bir süre duraksayıp annemin dediklerini kafamda düşündüm. Arkadaşların sana daha iyi tedavi olurlar.

Gerçekten öyle miydi? Ama ben çoktan kararımı vermiştim. Yurt dışına gidip 3 ay boyunca orada kalacak ve güzelce tedavimi olacaktım.

Aklımda birşey için sonuna kadar karar verdiysem, sonuna kadar da giderdim.

Yutkunup anneme döndüğümde gözlerinde benim için en iyi kararı vermemi isteyecek bir yalvarış görüyordum.

Bu benim iyiliğim içindi. Iyileşmem için. Ve gidersem benim için daha iyi olacağına emindim.

"Evet anne. Gerçekten eminim. Sende emin ol ki benim yurt dışına çıkmam gerçekten benim için en iyisi. Ben her şeyi kafam da kurdum. İyileşip geri gelecek ve Yoongi'yi, diğerlerini göreceğim. Ben bundan 10 yıl sonra onları unutmuş olmayı dilemiyorum. Ben onları silemem ki. Ne kadar kötü anılarımız olsa da bunların yaninda en iyileri de vardı. Onlar babamla sen yokken bana hem arkadaş, hem aile oldular. Gerçekten, son kez söylüyorum ben verdiğim karardan eminim ve gidene kadar da bundan dönmeyeceğim. Pişman olmayacağım. Söz veriyorum. Onların beni bekleyeceğine eminim."

Annem onlaylar bir yüz ifadesi yapıp beni kanatları altına aldığında bütün yükümün hafiflediğini hissetmiştim.

Sanki bu sarılış şey gibiydi.. Uhm, hiç birşey için endişelenme, ben senin her zaman yanındayım sarılışı.

Annem ile biraz duygulu bir şekilde sarılmış birbirimize, ağlarken içeriye Yoongi'nin girmesiyle ikimizde birbirimizden ayrılmıştık.

"Ah kusura bakmayın efendim ben annr-kız ilişkinizi bölmek istemezdim, lütfen devam edin."

Annem gülümseyip göz yaşlarını sildikten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Sorun yok oğlum gelebilirsin. Birseye mi ihtiyacın vardı?"

Annemin dediği şeye karşılık Yoongi ile aynı anda cevap vermiştik.

"Oğlum?"
"Oğlum?"
"Burada ki bütün hepiniz benim oğullarım ve kızlarımsınız. Böyle söylemem de bir sakınca mi vardı?"
"Ah hayır efendim asla. Lütfen bana istediğiniz gibi seslenin."

Annem tekrar gülümseyerek işini yapmaya koyulduğunda bir yandan da Yoongi'ye laf yetiştiriyordu.

"Sen ne istemiştin Yoongi?"
"Ah ben şey efendim, dün gece havuza girip çıktıktan sonra erkekler olarak hiçbirimiz duşa girmedik. Bize hav-"

Nefarious;; MYG ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin