Yeni Çocuk

17 1 0
                                    

Sabah her zaman ki gibi kabusla uyandım, saate baktığımda alarmın çalmasına yarım saat vardı, saçlarımı düzelttim, üniformamı giydim üstüne mavi hırkamı ve mavi kravatımı giydim. Mavi çantamı sırtıma aldım, atıştırmak için reçelli ekmeğimi de alıp dışarı çıktım.
Yine daha herkesin gelmesine 1 saat kala okula varmıştım ama sınıfta biri vardı.
Ona uzaylı görmüş gibi baktım hayatım boyunca benden erken gelen biri olmamıştı. Kapının önünde durup incelemeye çalıştım suratını görünce bizim sınıftan olmadığını anladım ama kimdi bu?
"Merhaba" bu sesle irkildim ve ona baktım bir kaç saniye sonra bende "Merhaba" diye karşılık verdim "şey.. ben bu okulda yeniyim ki bunu zaten anlamışsındır, ben Fırat, Fırat DEMİR" dedi görüntüsünün aksine yumuşak sesi ile " bende Derin,Derin IŞIK memnun oldum"
Bu söylediğimin ardından gözleri anlam veremediğim bir ışıkla parladı "yanlış duymuş olamam değil'mi? Derin IŞIK?"

nefes alışverişleri hızlanmaya başlamıştı "Evet ben Derin IŞIK'ta neden bu kadar garipse'din ki?" bana doğru geldi, geldi ve geldi, ta ki nefesi nefesime değene kadar. Gözlerimin içine bakıyordu.

"sadece.. sadece ismini çok beğendim gerçi ben seni hepten beğendim"

hayatımda ilk kez bir iltifat almam nedeni ile yanaklarımın kızardığını hissettim ondan bir adım uzaklaştım, ben uzaklaşınca o da bir adım attı "iltifat için teşekkür ederim" dedim ve sırama doğru yürümeye hazırlandım.

Tam adım atacakken arkamdan bir ses duydum "derin?" hemen arkamı döndüm. Karşımda bir adet sinir dozu tavan mert gördüm. "mert?" dedim sorar bir tavırla o günden sonra onunla hiç konuşmamıştık, yani o konuşmaya çalışmıştı ama ona izin vermemiştim daha olayın şokunu üstümden atamamışken bir de onunla konuşamazdım.

Mert'e baktığımda o bana bakmıyordu, arkamı dönmeme rağmen hala zerre kıpırdamamış olan fırat'a bakıyordu, mert yumruklarını sıkmıştı 'sanırım kavga edecekler' fırat'ı geri çekip sırama doğru ilerledim

Kavga edeceklerse benden  uzakta olsun . Sırama oturdum, çantamdan defterlerimi çıkarmak için çantama eğildim, mavi defterlerimi aldım ve arkamı döndüm

'keşke dönmeseydim'

mert'le burun burunaydık! hatta o kadar yakındık ki, birimiz biraz daha yakınlaşsa hiç istenmeyen bir durum oluşabilirdi, gözlerinde 'öfke' vardı. Burnuma yine o huzur veren koku doldu ve ben yine mayışmış hissetmeye başladım ''bu çocuk bana ne yapıyordu?'

mert tamda gözlerimin içine bakıyordu o gözlerde gördüğüm öfke yerini başka bir duyguya bırakmıştı ama hangi duygu bilmiyordum.

"siz hayırdır?"

bu sesle irkildim ve sesin geldiği yöne döndüm, karşımda duran kişi Dicle'ydi, mira onun hemen yanında kıkırdıyordu 'hadi ama, yanlış anlamış olmayın'  mert'e dönüp "özür dilerim" dedim. Yani o tarafa dönen bendim ve yanlış anlaşılmanın da sebebi bendim bana göre özür dilemem gerekliydi. Bana cevap vermedi 'duymadı herhalde'  sonra dicle ve mira'ya döndüm "kızlar yanlış anlaşılma olmasın ben sadece arkamı döndüm sonra o da ordaymış b-" konuşmam bitmeden dicle sözümü kesti "tamam tamam sakin ol, neyse biz anladık hep öyle derler zaten" anlamış oldukları belliydi ama 'yanlış' anlamışlardı ama benim konuyu uzatmak gibi bir niyetim yoktu. Dicle bu sefer gözlerini mert'e dikti, kız bakışlarıyla mert'i kaç kez öldürdü hesaplayamadım. Onu sevmediği bariz di mert'le hep kavga ediyorlardı. Dicle 5 dakika kadar öyle mert'in kafasında durup ona baktı, mert dicle'yi yeni farketmişti, ellerini ne var anlamında havaya kaldırdı, dicle konuşmaya başladı

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YALNIZ KALABALIK(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin