Hayalin Baslangici

25 19 0
                                    

Artık kendimi yere bırakmıştım ne olacaksa olsun diyerek,birden alevlerin arasından birisi içeriye girdi ve çocuk görünümlü adamı ellerinden tutup ileriye doğru itti.Adam bıçak çıkarıp alevlerin arasından gelen adamın üstüne doğru yürüdü kavga gittikçe siddetleniyordu ,alevlerin arasından gelen adam kısa boylu adamı tuttuğu gibi pencereden dışarıya fırlattı .Ve beni tutup dışarıya çıkardı ,arka kapıdan ilerliyorduk ve ben bilincimi yitirmek uzereydim.

Kendime geldiğimde bir baraka gibi evde dağın başında olduğumu gördüm vakit sabah olmuştu.Kimsecikler yoktu ortada,beni kurtaran adama dair izde yoktu.Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum beklemem mı gerekiyordu yoksa gitmem mı?

Masanın üstünde bir not buldum,

'Vakit geç olmadan kaldığın yerden devam et,günün aymasina az kaldı,süslü günaydın cümleleri kuramam sana ülke bu haldeyken ,lakin az kaldı karanlık bitecek'

Umut veren bir şekildeydi bu not .Defalarca okudum ve kalkıp yerimden şehir merkezine yönelmeye basladim.Sehre vardığımda emniyete gittim direk , Polis memurları beni ariyormus gece boyunca nerde olduğumu merak ediyorlarmis.Lakin artık benim kimseye güvenim kalmadı dün olan olaylardan sonra.

Artık evime gidemezdim,bende dedektifin evine gitmeye karar verdim,son derece iyi güvenlik önlemleri vardı o evde.Siginak vardı hatta kaçış tünelleri bile vardı,dedektif çok zeki bir insandı .Bulduğu bazi maddelerin hala ne işe yaradığını çözemedim.Eve vardım,ortalık dedektifin kullandığı parfüm kokuyordu ,nasıl da özlemişim meğerse ,keşke başka bir hayatta karşılaşsaydik,belki güzel bir yuvamız olabilirdi.Lakin kader bunu seçmişti ve bize sadece devam etmek düşüyor.Cunku mahsun insanlarin ölmesine artık izin veremezdim.Ne kadar karışık olursa olsun herşeyin çözülmesi gerekiyordu.Ölümlerin bir anlamı olmalı ,hiç kimse kimseyi nedensizce öldürmez.Neden hep kısa olan insanlar,ya da neden hep memur yada benzeri çalışanlar.Olenlerden hiçbiri sıradan insanlar değildi.Bir zincir gibi sanki hepsi tek tek kopuyordu.Belki de yıllar oncesine dayanan bu olaylarda bilmediğimiz şeyler var.

Eskiye dair gazeteleri araştırmam gerekiyordu sanırsam,çünkü bu olaylar veresiye seçilmiş olamayacak kadar karışıktı.Sehrin en köklü gazetelerinden birisi olan Vicdan gazetesinin sahibi Hakan Bey'le görüşmek için randevu aldım.Sabah olur olmaz onun yanına gidecektim,dedektifin bıraktığı notları okuyordum.Hatta bir günlüğü bile vardı belki de bana da yer vermişti o günlükte,acaba okumak yanlış mı olur diye düşünürken telefon çaldı .Ali Bey'in durumu ağırlaşmış doktorlar çok kan kaybettiğini söylüyorlardı ,gece iç kanama geçirmiş .

Hemen hastaneye koştum,gerçekten artik yalnız olduğumu bedenimin her zerresine kadar hissediyordum,sanki olaylar artık sadece benim üstüme yıkılmış gibiydi,eğer Ali Bey'de ölürse...Bunu düşünmek bile istemiyordum, Ali Bey'in bizde yeri çok ayrıydı,çok severdik kendisini.Bir baba hatta herseydi bizim için .Ciddi durması duygusuz görünmesi,içinde ki şefkat ve merhameti gizleyemiyordu.

Hastaneden içeriye girdiğimde doktorlar beni Ali Bey'in yanına alamayacaklarını söylüyordu,lakin onu görmek istiyordum,ona bişey olmaması için kendi canımı bile verebilirdim.Birden odasına tüm doktorlar koşmaya başladı .O an anladım ki durumu daha da ağırlaştı.Lakin beni birakamazdi,bu büyük olayda beni tek ve yalnız başıma bırakmak ona yakışmazdi.Uyanip benimle birlikte savaşması gerekirken kaçmak...

Doktorlar seferber olmuştu,kapıdan izliyordum olup biteni,ailesi perişan olmuştu onu seven herkes perişan halde olanları izliyordu.Cizgi tamamen düz olmuş şekilde,kalbinin durduğunu gosteriyordu.Ve artık doktorlar umudunu kesmiş şekilde yüzünü örtmek için örtüyü kaldırdılar.Tam o sırada Ali Bey hayata döndü.

Sevince ve acının verdiği gözyaşları ile içeriye girdim doktorların ne dediğini aldırış etmeden.Tesekkur ederim Ali Bey,beni bırakmadığın için çok teşekkür ederim...

Karanlığın GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin