Dışarda yağmur yağıyor, ve yağan her yağmur seni hatırlatıyor bana. Aynı yağmurda ıslanmışlığımız var seninle. O kişi sen olmamalıydın biliyorum ve buna rağmen yağan her yağmurda seninle ıslanabilirdim ben . En son ıslandığımız yağmuru hatırlıyorum. Ben incecik giyinirken , sen sanki yağmurun önceden yağacağını biliyormuş gibi giyinmiş , gelmiştin yanıma. Yine aynı parktaydık. Yağmur o kadar bastırmıştı ki sırılsıklam olmuştuk. Aşık olan sevdiğinin ıslanmasına , üşümesine izin vermezdi . Ben ıslanmayı seviyordum ama senden duyamak isterken sen montumu vermek isterdim ama üşüyorum demiştin. İçten içe kırılsam da kızmamıştım . Senin üşümeni istemezdim ki ben . Bu yüzden bir kere bile yağan yağmurda montunu bana vermeni istemedim. Senin gözlerine baktıkça ısınırdım ben. Şimdi yağan her yağmurda , üşüyorum ben . Ama hala kalın giymiyorum yağmur yağarken.
Her yağmur yağdığında biraz daha sen alıp götürüyor içimden sanki. Biraz daha eksiliyorsun içimden . Bu yüzden yağan her yağmurda ıslanamaya yemin ettim ben . Biraz daha ve biraz daha gideceksin benden. Sonra biraz daha. Bir damla daha derken kalmayacaksın bende.Belki son bir damla bile yeterdi seni sevmeye. Ama benim değmeyeceğini öğrenecek kadar açılmıştı gözlerim. Sustuğuma bakma ben hala sağanak yağmur gibiyim. Biraz esaretli , biraz şiddetli , ama yağmurların en güzeli. Bir papatya yapraklarının iyice açılması için sağanak yağmurun yağmasını beklermiş. Ben biraz daha sen eksil diye bekliyorum o yağmuru.
Herkes güneşi , yaz'ı severken . Ben sağanak yağmuru , eylül'ü sevdim.
Sağanak yağmur gibi yağdığın o gece sevdim , şimdi o yağmurla unutuyorum seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON VEDA
RomantizmHerkes güneşi ; yaz'ı severken , ben sağanak yağmuru ; Eylül'ü sevdim .