ALFA

4.9K 257 15
                                    

Sabah güneş ışınlarının yüzüme vurması ile uyandım demek isterdim fakat üstümde zıplayan birer adet Arya ve Gizem ile uyandım,yada uyandırıldım da denebilir.Nedense bu duruma sinirleniyordum,normalde eğlenirdim ama şuan sinir katsayım artıyordu.
"Üstümden inin(!) HEMEN!!!"diye kükredim.
Onlarda bu halimden korkup hemen üstümden indiler.
"Kuzen,iyi misin"dedi Arya.
"Kuzen özür dilerim ya.Sanırım dolunay yaklaştığı için kurdum şaha kalktı"
Kıkırdadım,onlarda kıkırdadılar bir anda duygu değiştirmem biraz garip ama hayırlısı.Aklıma dün olanlar gelince ürperdim.
"Kızlar,dün konuştuğumuz gibi,olanlardan kimsenin haberi olmıycak,özelliklede Uzay'ın,aramızda kalmalı,şimdi siz aşağı inin bende giyinip geliyorum"
Kafalarını onaylar biçimde salladılar ve aşağı indiler.
Bu akşam dolunay var-
Bi dakika bu akşam dolunay var ve ben Uzay'a bişey söylemedim,kahretsin!
Sanırım bu gün okulu asmamız gerekecek.

Gönderilen:Hödük Kurt

Uzay,beni okulun önünde beklermisin,bu gün okulu asmalıyız,soru sorma gelince anlatırım,sanırım :/

(görüldü)

İnsan bi tamam falan yazar,öküz.
Neyse,asıl konu nasıl anlatacağım.Önce kızlara okulu asıcağımı söylemeliyim.Üstüme siyah koşucu atleti ve siyah şort giyinip aşağı indim.

"Kızlar,benim bu gün okulu asmam lazım,dolunay falan var ve benim için daha zor geçiyo,yarın dönmüş olurum merak etmeyin,beni idare edersiniz,sizi seviyoruuum,muck"
Kan torbası ve arabanın anahtarlarını aldım ve ayakkabılarımı giyip garaja gittim.
Arabama bindim ve kanımı içmeye başladım,tabiiki arabanın üstünü kapadım,insanlar kan içtiğimi görsün istemem.Kısa bir süre sonra okulun orda beni bekleyen Uzay'ın yanına ulaştım.
"Atla KHK"
"Neden,okula girmeliyiz biliyosun"
"Biliyorum heralde,bu gün okulu asıcaz,soru sorma sadece,atla işte"
"Off tamam,nerye gidicez"
"Soru sorma demiştim"
Ve böylece yol boyunca daha fazla konuşmadık.Arabayı uçurum'a doğru sürüyordum.Uçurumlar beni her zaman rahatlatmıştır ve ben buraya geldiğimden beridir uçuruma gitmedim.Kurt duyularım sayesinde kısa bir süre sonra bir uçurum buldum.Uçurumun biraz gerisine arabayı park ettim ve arabadan indim.
Uzay'da benim arkamdan indi.Beş dakika uçuruma baktım.
"Ece,artık buraya neden geldiğimizi anlatırmısın"
"Uzay,lütfen anlattıklarımdan sonra bana kızma,elimde olsa böyle bir sorumluluk istemezdim,inan"
Sesim dokunsa ağlıyacakmışım gibi çıkıyordu.
"Lanet olsun,neler oluyor Ece"
"Uzay,bu akşam dolunay var biliyorsun"
Dedim ve uçurumun ucuna oturup ayaklarımı sarkıttım,aşağıda deniz vardı,kokusunu içime çektim,rahatlamıştım,az da olsa.
"Evet de neler oluyor,bak sana kızmıycam,söz veriyorum ama anlat artık"
Dedikten sonra oda yanıma oturdu,yüzüne bakmıyordum,sadece denizi izliyordum,yüzüne bakarsam asla anlatamazdım ve gerçekleşmeden önce benim ona anlatmam en doğrusuydu.
"Sana bir soru sorucam ve doğru cevaplamanı istiyorum,alfa olmak senin için önemli mi"
Saçma bir soruydu,tabiiki önemliydi ama onun ağzından duymak istemiştim.
"Tabiiki,onlar benim ailem,onlar olmadan ben bir hiç olurdum"
Bu dediğinden sonra daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım,hıçkırmıyordum ama ağladığımı anladığını biliyordum.Bu ara be kadar fazla ağlamıştım.Bana anlamaz gözlerle bakıyordu ve bu benim dahada suçlu hissetmeme neden oluyordu,kahretsin! Nasıl açıklayacağım.Bu dediklerinden sonra işim zorlaşmıştı  ama cesaretimi toplayıp söylemeliydim ve öylede yaptım,
"Uzay lafımı kesmeden dinle"
Şu an yüzüne bakıyordum.
"Ben,diğer kutlardan güçlü olduğum için alfaların alfası gibi birşey olacakmışım bu akşam ve alfalar benim sürümde olacaklarmış,gerçekten bunu istemezdim inan,seni ailenden ayırmayı hiç istemezdim ama elimde değil,affet"
Bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu,oda şuan benimle aynı haldeydi,dokunsam ağlayacaktı benden çekinmesini sitemiyordum ama bu halde olmasının nedeni bendim.
"N-Nasıl"
Dedi kekeleyerek.
Kekelemesinin nedeninin şaşkınlık mı, üzüntü mü olduğunu çözememiştim.
"Bu nasıl mümkün olabilir Ece"
Sesi çok çaresiz çıkıyordu.
"LANET OLSUN!!"
Bağırmasıyla beraber irkildim ve hıçkırıklara boğuldum.Önemsediğim insanlara karşı aşırı kırılgandım.Ve evet lanet olsun ki Uzay'ı,falzasıyla önemsiyordum.
Bağırırken yerinden kalkmıştı ve saçlarını karıştırıyordu.
"B-ben gerçekten..Uzay,özür dilerim"
Son iki kelimem fısıltı gibi çıkmıştı.O'da yavaş yavaş yatışıyordu.Banka geri oturdu.Ben hala hıçkırıyordum.Dirseklerimi dizlerime dayadım ve ellerimi saçlarıma gömüp kafamı ellerime yasladım.Uzay bana sarıldı,
"Ece,ağlama,lütfen"
"Dayanamıyorum tamam mı?!Etrafımdakilere zarar vermekten,onları yaralamaktan,yoruldum Uzay,hemde fazlasıyla"
Sesim aşırı derece çaresiz çıkıyordu.
"Asıl ben özür dilerim,sana zarar verdiğim için"
Artık bende ona sarılıyordum.Lanet olsun,kokusu muhteşemdi.
"Peki,bu nasıl olabilir,kafam almıyor,lanet olsun bişey söyle!"
Son cümlesinde sesi yükselmişti,ondan ayrıldım,
"Benimde kafam almıyor uzay,daha yeni dönüşmeyi öğrenmişken ben nasıl bir alfa olabilirim ayrıca bu yük çok fazla,benden nefret edecekler,ve sende benden nefret edeceksin,inkar etme,lanet olsunki edeceksin!Hep senden tek aileni alan kız olacağım"
Ona baktığımda gözlerini yummuştu,ağlıyordu,içimde onu öpmek için öylesine bir dürtü hissettimki,buna karşı koymak imkansızdı,yavaşça yaklaştım ve dudaklarına yapıştım,
Karşılık vermeyince kendimi geri çekmeye yeltendim,ama kitaplardaki klişe oöarak bulduğum şey oldu,çekilecekken beni tuttu ve öpmeye başladı,ben beceriksizce ona karşılık verirken,beğenmediğim o karakterlerden farkım yoktu ama bu beni üzmüyordu,öpüşü yumuşak ama bir o kadar da sertti ama, muhteşem hissettiriyordu!
Öpüşmeyi bıraktığımızda kendimi Uzay'ın kucağında buldum,o kadar dudaklarına odaklanmıştım ki bu pozisyona nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu,dudaklarından ayrıldığım anda ona sıkıca sarıldım ve kafamı omzuna gömüp kokusunu içime çektim.Kulağına,
"gerçekten,b-ben,çok özür dilerim,bu yaşat-"
Beni böldü ve
"yaşattıkların için özür dileme prenses,asla özür dileme,çünkü yalattıkların o kadar eşsiz ki"
Derin bir iç çekti ve
"Seni seviyorum prenses"
Bu sözleri duyduğumda kalbim tekledi
"Bende seni"
dedim ve yine ağlamaya başladım çünkü ona hem acı çektirmiş hemde kendime aşık etmiş olmanın suçluluğunu yaşıyordum.
"Neden ağlıyorsun?"
"Sana fazlasıyla acı çektirdim Uzay.Aynı zamanda seni,kendime aşık ettim.
Bu yaşadıkların içinde bir yerlerde hep kalacak,unuttum diyeceksin ama unutmayacaksın,sadece üstünü örteceksin,suçlu hissediyorum,seni seviyorum ama sana acı çektiriyorum,annenmiş gibi davranıyorum ve anneni gözünde tekrar öldürüyorum,aileni elinden alıyorum,sana zarar veriyorum ve bu çok suçlu hissettiriyor!Lanet olsunki zaten suçluyum!!,bu yüzden,özür dilerim sana çektirdiğim bütün acılar için!
Affet"
"Ece yeter!Kendine daha fazla acı çektirme,bunları düşünme"
Bir süre konuşmadan durduk.Gözlerimi gözlerine değdirdim ve,

MELEZ!! #Wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin