3.Bölüm(Dolunay)

8.4K 428 13
                                    

Adının uzay olduğunu öğrendiğim ukalâ kurt"evet Batu "diyip oda güldü.Bende daha fazla sinirime hakim olamayıp melez yüzümü çıkartdım ve onlara koştum arkamdanda Gizem koşuyordu.Aklımdan geçen şey ise bize bulaşmıycaktınız oldu ve üstlerine atladık......
👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑
Biran afallayıp dengelerini kaybeder gibi oldular ama sonra dengelerini toparlayıp onlarda bize saldırdılar.O sırada bitane hocanın kokusunu aldım.Evet hoca diycem artık sjsjsjs nese.Hoca gelmeden ben bu ukala kurtcuğun yüzüne iyi bi yumruk patlattım ve çelme taktım.O sırada Gizem'de Adının batu olduğunu duyduğum çocuğun bileğini kırıyodu.Kimin kankası tabi ehuehuehu.
Egom tavan yapmadan hoca geldi ve gözlerini pörtletip "hemen ayrılın"dedi.
Benimde şişememiş olan egom anında söndü.Neyse ama bi dk ya bu hoca türk.Bu kadar olayın arasında benim takıldığım şey buydu evet.Aklımdakileri dıştan söyledim sanırım hoca bana bakıp ciddi olamazsın bakışları atıyordu.Bende ne var yani bakışları atıyodum.O sırada kurtcuk(kendisi uzay olur)bana senile sonra görüşücez bakışları atıp hocaya döndü ve "biz aramızda hallediyoduk hocam " dedi.
Hocada"bakıyorumda Uzaycım halletmek senin meleze sataşman ve dayak yemen oluyosa çok iyi hallediyomuşsunuz"
Evvvvet hoca vurdu ve gol olduuu!
Kim tutar sizi be yürüyün hocam!
Biz bıyık altından gizemle sırıtıyoduk.Bi yandanda konuşuyorduk.Nasıl diceksiniz açıklıyim:biliyorsunuz annem bir cadı.Bu yüzden birbirimizi koruyabilmemiz için biz birbirimiz istediği sürece düşüncelerimizi okuyup ordan konuşabiliyoruz.Bu büyüyü annem bu yaz tatilinde yapmıştı.Nedenini şimdi anlıyorum.Neyse.Ben öyle düşünürken fısıldaşmalarının duydum.
"Bu gece dolunay var "
"Uzay kesin bunlara bişey yapcak "
"Dolunay günü kurtlara bulaşmamalıydılar"bi dk ya.Bu gece dolunaymı vardı.
Benim içim nedense ayrıyetten kıpır kıpırdı.Hoca "birdahaki tekrarlanmasın" diyip gitti ve ben uzaylara döndüm.Yerde yatan Uzay'ın bacağını ve burnunu kırmıştım.Ona yaklaştım ve yanına çömdüm Gizem ise bana bu sefer özür dileme bari bakışlarını atıyordu ama umursamadım.Bence özür dilemek küçüklük değildi.Uzaya bakıp "cidden çok üzgünüm.Böyle olsun istememiştim.Lütfen yardım etmeme izin ver" dedim alayla güldü ama birşey demedi.Bende ona yaklaştım burnu ve bacağı yanlış kaynıyordu.
"Burnun ve bacağın yanlış kaynayacak yerine oturtmama izin verirmisin "dedim.Oda fazla diretmedi.Gizem ise Batu'ya aynı şeyi dedi muhtemelen,Batu buraya baktı ve Uzay'a sorar gözlerle baktı,Uzay onaylarcasına kafasını salladığında oda gizeme izin verdi.Bende Uzay'a dönüp
"Biraz canın acıyacak.Dayanbilirmisin"dediğimde kafa salladı.Ama çok kızgın bir hali vardı.Bir anda burnunu yerine oturttum ve ağızından ufak ve sadece benim duyabileceğim bir iniltili çıktı.Sonra bacağına doğru ellerimi götürdüm ve ona sorar gözlerle baktığımda bana başıyla onay verdi ve hızlı bir şekilde bacağını yerine oturttum.Bu seferde inlemeye benzer bir ses çıkardı ama kimse duymadı.Bana sinirle baktı ağızını araladı ama ben o başlamadan lafa girdim
"Özür dilerim.B-Ben gerçekten üzgünüm.İçimde bir kıpırtı var ve normalden daha fazla sinirlendim.Normalde bu kadar hızlı sinirlenen biri değilim a-ama arkadaşımı o halde görünce işte-
Koşarak ordan ayrıldım nedenini bilmiyorum.Sadece ağlamak istiyordum ve aynı zaman içimdeki kıpırtı nedeniyle yerimde duramıyordum.İki okulun ortak salonuna çıktım orada bu saatlerde kimse olmuyordu.Hatta geneldede kimse olmuyordu.Kulaklığımı taktım ve biraz müzik dinledim şuan LP-Lost On You çalıyordu.Gözlerim kapalıydı.Gizem neden gelmedi derseniz.Ona mesaj attım ve yalnız kalmak istediğimi ve iki derse girmeyeceğimi söyledim.O sırada tanıdık bir kurt kokusu aldım.Sanırım Uzay geliyordu.Ben ayaklandım ama o sırada içeri girdi ve geri oturdum.Bana baktı ve kulaklığımı çıkardı.
"Adın Ne" diye sordu.Ben cevap olarak ona bakmadan "Ece,Ece Güneş"dedim.
Bana baktı ve "Bende Uzay,Uzay Erden"diye kendini tanıttı.Ve bana bakıp duruyordu ve ben sonunda "ne sorcaksan artık söyle"diye çıkıştım.Bana bakarak
"İnsan öldürdün'mü"diye sordu ve gözlerime baktı ben gözlerimi kaçırınca bana baktı tekrar ve "sanırım öldürdün"dedi kafa salladım.
"Sadece bir kere istem dışı oldu.Zaten o günden beridir kâbus görüyorum"dedim bunu ona söylediğimi bir süre sonra farkettim ve kendime kızdım ben bunları daha aileme anlatmadım.Unutmuşum diye düşünürken Uzay'ın sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp ona odaklandım"içinde bir kıpırtı olduğunu söylemiştin nasıl bir şey" diye sorduğunda cevap olarak "içim içime sığmıyor,patlıyacakmış gibiyim ve hiç birşeye tahammülüm kalmadı"diyerek cevapladım.Bana baktı ve sırıttı.Ben ona ne oldu bakışları atıyordum ve bana "bugün dolunay var biliyorsun değilmi"dedi ve kafamı sallayarak onayladığımda devam etti"hiç dönüştün mü"diye sordu ve kafamı olumsuz anlamda salladım.Bana baktı ve "sanırım sende bu dolunayda dönüşeceksin"dedi ve bana baktı.Bir dakika bir dakika o bana dönüşeceksin mi dedi.Hemen ona bakarak "şu bütün kemiklerinin kırıldığı dönüşmeden mi bahsediyorsun" dediğinde onayladı.
Bana baktı ve "bayağı acıtıyor,bütün kemiklerin teker teker ters dö- derken sözünü kestim."lütfen daha fazla anlatma" dedim yalvarırcasına ve yüzüne baktım ukalaca sırıtıyordu.Birden yüzümde bir ıslaklık hissetmemle arkmı döndüm ve gözümden akan yaşı silip ona döndüm.
"Bu gecemi"dedim ve yine onayladı.
-Acaba nasıl birşey
-çok acıtıyormudur
"Tabi acıtıyodur salak msın,çocuk sana bütğn kemiklerin kırılcak diyo senin düşündüğün şeye bak"dedi iç sesim. Bi dk ya.Benim iç sesim mi vardı.
"16 yıl boyunca nerelerdeydin iç sescim"dedim iç sesime.
"O zamanlar neredeysen oraya dön.En olmadık yerde birden çıktın zaten"
Ben iç sesimle tartışırken Uzay'ın bana baktığını gördüm bana "daldığın yerden çıkacakmısın prenses"dedi ukalaca.Ona baktım ve "yardım edebilirmisin Uzay"dedim yüzündeki ukalalık kaybolup yerini merka bıraktı.Cidden aptal bu çocuk ya bide neye dermiş gibi bakıyo.Göz devirip ona baktım "bu geceki dolunayda dönüşmeme"dedim ve yavru köpek(yada kedi) bakışları attım.Bana olumsuz anlamda kafasını salladı "benimde bir sürüm var,onlara yardım etmeliyim"dedi.Yine ukalaca sırıtıyordu.Ona baktım ve "lütfen"dedim.Gözlerindeki ukalalık birden kayboldu ve bir anlık anlayış aldı yerini ama sonra yeniden ukalaca bakmaya başladı.Sanırım geçmişte kötü şeyler yaşamıştı.Düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım bu sefer gözlerinde ukalalık yoktu ve bana bakıyordu.Ayağa kalktım,"nereye prenses, korktunmu,korkmakta haklısın çok can yakı- o cümlesini tamamlamadan hızımı kullanıp oradan çıktım.Gizeme mesaj attım.Aynen şu şekildeydi."kanka ben eve gidiyorum ama sen eve geldiğinde evde olmayacağım şuan ne oldu diye sorma ben sana gelince anlatırım ama muhtemelen sabah gelirim.Beni idare edersin dimi kankacım bayy"evet aynen böyleydi.Eve gittim ve beklemeye başladım.Telefona baktım saatin daha 19:55 olduğunu görünce bir offffff çektim.Yatağa uzanıp olanları düşünmeye başladım.Uzay adında bir ukala ile tanıştı- bi dk ya bu çocuk türk,ben bu ayrıntıyı nasıl atladım ya,neyse diye düşünürken tekrar telefona baktım 2 saat geçmişti dolunaya 3saat 5dk vardı.Evden çıktım,Üstüme mont vb. bişey giymedim.Ve ormana doğru koştum cidden çok gergindim.Sürekli beynimde şu kelimeler dönüp duruyordu "bu dolunay dönüşeceksin" ve Uzay'ın sesi zihnimde yankı yapıyordu ormana doğru koşup derinliklerine doğru ilerledim.Odaklanınca böceklerin sesi bile duyuluyordu.Biraz ilerledikten sonra bir ağacın yanına çömdüm ve sırtımı ağaca yasladım.Telefonuma tekrar baktığımda iki saatimin kaldığını gördüm.Sakinleşmeye çalışıyordum ama hiçbir taktik işe yaramıyordu.İçimdeki kıpırtı dakikalarla dahada artıyordu.Yavaş yavaş hava kararmaya başladı.....
👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑
Evet bu bölümde burda bitti.Vote ve yorumlarınızı lütfen esirgemeyin,(neredeyse olmayan okurlarıma).🖤🖤🖤🖤🖤 multideki şarkı yazarken dinlediklerini arasındaydı.İsterseniz onunla okuyabilirsiniz.👑👑👑👑👑

MELEZ!! #Wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin