"Konuştuğumuz gibi." Dedim Jimin'e dönerek.
"Bu konuda emin misin?"
" Evet. Hem böylesi senin için de benim için de iyi olacak."
"Peki, sen nasıl istersen." Bana doğru yaklaştı dudaklarımı bulmayı planlıyordu ki elimi göğsüne bastırarak ittim onu.
"Burada olmaz." Kıkırdadım
"Nasıl ya? Seni istediğim zaman öpemeyecek miyim ben?"
"Yalnız kalınca. O da belki, düşünmem lazım." Bana ters ters bakıp önüne döndü. Şimdi hesap verme zamanıydı. Saat öğle iki gibiydi. Sağ tarafa uzandım ve zili çaldım. Birkaç saniye sonra kapı açılmıştı. Esila ve J-Hope ellerinde cep telefonlarıyla karşımızda belirmişlerdi. Bizi gördüklerine sevinmişlerdi ama yüzlerindeki kızgınlığı da görebiliyordum.
"Sen neredeydin ha? Telefonunu da balo yerinde bırakmışsın. Sana nasıl ulaşmamı bekliyordun? Aklım çıktı aklım. İnsan bir haber verir,öldüm merkatan." Suratıma suratıma bağırıyordu. Anladım çok merak etmişti beni. Ama dün olanlar arasında Esila'yı aramak aklımın ucundan bile geçmemişti. Hiç konuşmadan elimle Jimin'i gösterdim.
"Uuu siz dün gece beraber miydiniz? Nerede kaldınız? Ne yaptınız?" J-Hope bizi yan yana görünce fazla sevinmişti ve aklından geçenleri direk soru olarak yöneltmişti. Esila hemen J-Hope'un karnını dirseğiyle dürtmüştü.
"Ah pardon!" Aman Tanrım! Sorgunun bu kadar berbat geçeceğini düşünmemiştim.
"İçeri geçebilir miyiz?" dedim hafif gülümseyerek. Kapının önünde durmaktan vazgeçip kenarı çekildiler ve biz de hemen içeri, salona dalmıştık. Ama bir misafirimiz vardı. Min Ho tekli koltukta oturuyordu. Kafası öndeydi. Beni görünce hemen ayağa kalktı ve koşar adımlarla yanıma geldi.
"Senin evin yok mu ya ?" Jimin de arkamda belirmişti.
"Jimin lütfen." Dönüp ona baktım. Bana berbat bakıyordu evet. Sen sonra görürsün der gibi.
"Dün gece için çok üzgünüm Min Ho."
"Şuna bak bir de özür diliyor, boynuna da sarıl istersen." Jimin kulağımın dibindeydi. Bunları fısıldadı ve geri çekildi. Ona gözümün ucuyla baktım ve tekrar Min Ho'ya döndüm.
"Seni çok merak ettim." Dedi ve ellerimi tuttu. Kahretsin! Bunu yapmamalıydı. Hemen ellerimi çektim ve gidip ikili koltuğa oturdum. Jimin de yanıma gelmişti. Geri kalanlarda karşıya dizildi.
"Bir açıklama bekliyoruz." Esila meraklıydı farkındaydım.
"Dün gece biz Jimin'le konuştuk, anlaştık ve arkadaş kalmaya karar verdik."
"Ne!" J-Hope ve Esila aynı anda söylemişti.
"Evet. Böylesi ikimiz içinde iyi olacak. Çok yakın arkadaş olmaya karar verdik yani düşman gibi davranmayacağız birbirimize."
"Sevindik." İkisi de çok şaşkındı. Daha farklı bir şey bekliyorlardı sanırım. Gerçekteki gibi olmasını... Ama onlara bile söylemeyecektik. En yakın arkadaşlarımızdan bile saklayacaktık.
"Jimin sen de bir şeyler söylesene."
"Ha evet, ben şey.. ortak kararımız. Böylesi ikimiz içinde iyi olacak."
"Kesinlikle." Kafamı sallayarak onayladım.
Sessizlik olmuştu şimdi ortamda. Jimin öne doğru eğilmiş ellerini birbirine sürtüyordu. Diğerleri de ikimizi inceliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ ÇOCUKLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER -2
Fanfic^İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever serisinin ikinci kitabıdır.^ ✔️/ 21.09.2018 / ✔️ •Sandığınız gibi kötü çocuk değil• Sadece aşklarından söz edileceğini zannediyorlardı ikisi de geçmişlerini hesaba katmamıştı. Geçmişinin gerçeğini bilmeyen mi? Geçmiş...