X 14.Bölüm X

558 55 7
                                    

Lisa nın ağzından
Yürümeye çalıştım ama zorlanıyordum yavaş yavaş kapıya ilerledim kapıyı güçlükle açıp çıktım ve kapının yanındaki jungkooku gördüm Ve kalbim yine kedi görmüş köpek gibi havlıyordu elimi kalbime götürüp "hişştt duyucak" diye fısıldadım Ve jungkook bana salakmışım gibi bakmaya başladı

"Niye arabaya gitmedin?" Diye sordum "hastasın arabaya kadar nasıl yürümeyi düşünüyorsun lisa?" Diyince kafama dank etti

"Yürürdüm" Dedim ve iki üç azım attım "hatta bak gayet raha- ayyy" diye kısık bir çığlık bastım ve kafamı ona çevirdim bian kahkaha atmaya başlamıştı ilk kez onu Gülerken görüyordum çok tatlı gülüyor kendimi eriyormuş gibi hissediyorum

"Çok güzel" Dedim dünyadan bağımı koparmıştım resmen "ne çok güzel?" Diye sordu "gülüşün..." Dedim ve bian

"Ne diyorum lan ben!" Diyip dudaklarımı birbirine bastırdım jungkook ise bana acayip bir şekilde bakıyordu anlamadığım bakışlar arasında hapsolmuştum "y-yani gümüşün çok güzel yani gümüş çok güzel" arkasındaki gümüş renkli sandalyeyi göstererek "hahaha gümüşü çok güzel değil mi?" Dedim ama. Jungkook hala anlamadığım bir şekilde bana bakıyordu

Ve ben kendimi acayip rezil hissediyordum ama gözlerim jungkookunkine takılınca bütün herşeyi unutmuş gibi oldum ben ona o bana bakıyordu benimki aşkla ama onunkine hala anlam veremiyordum

Ne dedim ben sana istediğin kadar aşık ol lisa ama aşık olmak sana yaptığı şeylerin acısını dindirmez!

Kendime gelip "artık gidelim." Dedim oda bian uykudan uyanırmışcasına "tamam" dedi ve bana yardım etmek için koluma girdi

Ay her gün bir yerimi mi kırsam ne? Gelse yardım etse hiç gitmese...

Arabaya binince beni ön koltuğa oturttu Ve arabayı çalıştırdı yoldayken kai beni aradı Sevinç'le açıp "alo!" Dedim "alo lisa nasılsın? Az önce annenle konuştum bana hasta olduğunu söyledi" Dedi kafamı jungkooka çevirince bana sert bir bakış atıp yola geri döndü

"İ-iyiyim kai bişeyim yok sen niye beni görmeye gelmedin hem Kore'ye geliyorsun hemde beni görmeye gelmiyorsun!" Diye kızdım "Seoul e bu gün geldim geldiğimden beri busandaydım nerdesin yanına geleyim" dedi

"Ben roselere gidiyorum sende gelsene" Dedim "olur orda görüşürüz" diyip kapattı Ve Jungkookun ani dönüşüyle "jungkook rose nin evi bu tarafta değil!" Dedim ama o bana cevap bile vermiyordu sinirli bir şekilde başka yöne gidiyordu

Bütün yol boyunca tek kelime etmemişti ve zorla beni eve getirmişti "neden eve geldik ben rose nin evine gidecektim!" Diyince "gitmeyeceksin" dedi "niye!" Diye bağırdım "o kai midir nedir onla aynı ortama girmeni istemiyorum!" Dedi "o benim arkadaşım tamam mı ve kiminle aynı ortamda olduğum seni ilgilendirmez jungkook!" Dedim "ilgilendirir kocan değil miyim istemiyorum gitmeyeceksin lisa!" Bian durdum "kocam mı kocam mısın sen! Ya git ya!! Sen hergün Wendy ile sarmaş dolaş yataklarda keyfine bakarken iyi!! kuytu köşelerde öpüşürken iyi!! ama ben bir arkadaşımı göremiyorum öyle mi?"

"Keşke ölseydim de seninle evlenmeseydim! keşke ölseydim de sana aşı-" kelimemi yarıda kesip yutkundum elimi yumruk yapıp telefonumu çıkarttım "alo kai ben gelmiyorum başka bir zaman görüşelim" dedim "niye ki?" Diye sordu "bir işim çıktı sonra görüşürüz" diyip kapattım Ve jungkookun bana şaşkın bakışlarına sinirli bakışlar yollayıp içeri doğru yürümeye çalıştım ama pek başarılı değil gibiydim jungkook kolumu tutunca sertçe kolumu çekip "ben gidebilirim." Dedim ve zorla merdivenlere ulaştım

Hepsini teker Eker büyük bir uğraş sonrasında çıktıktan sonra kendimi odama attım kapıyı kilitleyip yatağıma uzandım Ve jennie unni yi aradım "alo unni?" Dedim "nerdesin lisa biz roselerin evinde seni bekliyoruz" dedi bende "gelemicem unni" Dedim "niye o şerefsiz kocan yüzünden mi!" Diye bağırdı

Jungkookun ağzından
Merdivenlerden çıkıp odama girecektin ki lisanın seslerine doğru yürümeye başladım kapya kulağımı dayayıp onu dinledim "alo jennie unni?" Dedi jennie nin sesi gelmiyordu ama onun konuşmlarından konu belliydi "gelemicem unni." Dedi ve biraz bekledi galiba jennie yi dinliyordu "ya hayır jungkook yüzünden değil b-benim biraz karnım ağrıyo" dedi

Neden benim izin vermediğimi söylemedi? "Yalan söylemiyorum!" Diye sesi yükseldi "hayır unni jungkooku korumuyorum şuan!" Dedi "off tamam unni kapatıyorum annem kişisi arıyor" Dedi ve tekrar konuşmaya başladı "nevar anne?" Dedi "tamam söyle üzülmem" dedi ve aradan biraz geçti ve "neeee!!" Diye bağırdı "n-nasıl!! Nasıl olur!! Anne şaka yaptığını söyle!!" odadan bişeyin kırılma sesi geldi kapıyı çalıp "lisa!" Dedim cevap vermedi "lisa aç kapıyı!" En son sertçe kapıyı ittim ve açıldı panikle etrafıma baktım lisa köşede ayaklarına birbirine çekmiş ve kırık telefonu yerde duruyordu hızla yanına koşup "lisa!" Dedi başını kaldırdı ağlıyordu

"O-o öldü." Hıçkırıklarla ağlıyordu

Lisanın ağzından
Annem arayınca açıp "nevar anne?" Dedim "kızım sana birşey diyeceğim ama üzülmeyeceksin!" Dedi bende "tamam söyle üzülmem dedim "nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama ajumma hayatını kaybetti kızım." Bian "neeee! Diye bağırdım "n-nasıl olur!!! Anne şaka yaptığını söyle!!" Annem "kızım." Diyince telefonu sertçe yere fırlattım Ve ağlamaya başladım kulağıma bir kaç ses geliyor ama duymak istemiyordum Ve bian jungkookun "lisa!" Diyişiyle başımı kaldırdım

"O-o öldü." Jungkook bana bakıp "kim öldü?" Diye sordu "jungkook o artık yok. Tek ailem artık yok. Beni annemden çok seven kadın artık yok jungkook" Dedim "sizin evinizdeki hizmetçiden mi bahşediyorsun?" Diye sordu "o hizmetçi değildi o benim tek sırdaşım tek güvendiğim insandı!! Ben gülmeyi ondan öğrendim!.." ve aniden sıcak bir bedenin beni sarmasıyla rahatlamış gibi oldum

Jungkook bana sarılıyordu normalde olsa heyecandan ölebilirdim ama şuan bunu düşünemiyorum bile bende jungkooka sıkıca sarılıp hıçkırıklarla ağlamaya başladım

Jungkook un ağzından
Lisa kollarımda hıçkırıklarla ağlıyordu bende onu teselli ediyordum ben bizim aramızdaki ilişkiyi anlamıyordum 5 dk önce birbirimizden nefret ediyorduk Ve lisa bana daha sıkı sarıldı kalbim küt küt atıyordu lisanın duymaması için şekilden şekilde giriyordum

Ve hıçkırıklar kesildiği lisaya baktığımda uyuya kaldığını fark ettim kızarmış dudaklarına Ve yanaklarına baktım çok masumdu onu kucaklayıp yatağına yatırdım tam gidecekken tekrar bir hıçkırık sesiyle irkildim arkamı döndüğümde uykuda ağlıyora benziyordu yanına gidip "tamam lisa geçti" diyip saçını okşadım Ve yavaşça yanına uzandım ona tekrar sarıldım hıçkırıkları tekrar kesilmişti ben ise derin derin düşünmeye başladım

Lisadan ilk günki kadar nefret etmiyordum ona olan nefretim gün gün yok oluyor gibi hatta sanki...

Kendine gel jungkook senin deliler gibi sevdiğin bir sevgilin var! Yani galiba...

Ya çok bekletmeye kıyamadım aklıma ne geldiyse yazdım 1000 kelime kadar bişey oldu umarım beğenmişsinizdir🙏❤️

FARKLI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin