Söyledikleri beni cidden korkutmuştu ama bunu belli etmeyecektim "senin akıl sağlığın yerinde mi?" Diye sorunca şu anın bile içine sıçabiliyordum buda bir yetenek olmalıydı. tam bişey söylecekken telefonu çaldı eline telefonu alıp beklemeden cevapladı
"Alo aşkım" aşkım??
Sevgilisi mi vardı bu şimdi bana neden nefret kustuğunu belli ediyor. Zorla evleniyordu sonuçta sevdiği kızı benim yüzümden mi bırakacaktı
Lan bukadar iyi olma çocuk sana tehtidler yağdırıyor sen yok sevgilisinden ayrılıyor diye üzülüyorsun!!
İç sesime ilk kez hak vererek düşüncelerimin arasına giren jungkooka baktım "in arabadan" diyince "ne?" Dedim "insan dili konuşuyorum anlamadın mı?" Hala ona tip tip bakarken arabadan indi ve benim kapımı açıp kolumdan çekip çıkardı ve arabaya binip çalıştırdı sinirle arabasına tekmeyi yapıştırdım arkasından "hayvan herif!!!" Diye bağırdım.
Ben bununla ne yapacağım?
Bari Rose nin evin gideyim taksi durdurup Rose nin evinin yolunu tarif ettim
Eve varınca kapıyı çaldım Rose nin annesi kapıyı açınca "aa lisa" diye karşıladı bende gülümseyip ona sarıldım "hoşgeldin Rose nin nerde olduğunu biliyorsun söylememe gerek yok" Dedi ikimizde güldük ve hızlıca odasına girdim yatağında telefonla uğraşıyordu koşarak üzerine atladım "naber güzellik?" Diyip göz kırptım
Suratı asıktı elimle yüzünü avuçlayıp "Noldu bitanem?" Gözleri dolunca elindeki fotoyu bana gösterdi bu sevgilisi suho değil mi? ve biriyle öpüşüyor Rose ağlamaya devam ederken elindeki telefonu alıp koltuğa bıraktım ona sıkıca sarılıp
"Anlatmak istermisin?" Diye sordum hıçkırarak ağlamaya başladı "suho ile 1 hafta önce kavga ettim oda başka bir kızla bara gitmiş ve kai bu fotoğrafı bana yolladı" hıçkırıklarla ağlıyordu
Ellerimle omzunu tutup "az önce resmen biyolojik kocamla görüştüm ve sevgilisi olduğunu öğrendim onu geçtim beni yolun ortasında arabadan attı ama bana bak hala ben benim üzülmeye değmeyecek şeyler bunlar o seni hak etmiyordu eğer seni sevseydi zaten böyle birşey hiç olmazdı bana güven karşına seni ömür boyu sevecek biri çıkacak ve ömrünün sonuna kadar onu seveceksin oda seni sevecek" bana gülümseyip "sen olmazsan benim halim ne olurdu?" Diyip sarıldı
Rose nin Morelini yerine getirmiş benziyordum ama o hala çok kırgındı sadece belli etmiyordu aynı benim gibi...
Geç olmuştu Rose yi öpüp "ben gidiyom knk gözünden bir damla yaş düşerse seni gebertirim o yaşlar çok değerli böyle değersiz varlıklar için harcama" ona gülümseyip evden çıktım telefonum çalınca bilmediğim bir numara. açıp "alo?" Dedim
"Nerdesin?" Diye soran soğuk sesi tanımıştım jungkook oflayıp "sanane" dedim "seni eve ben bırakacağım yoksa annemler şüphelenir" diyip devam etti "konum at." ve telefon suratıma kapanır.
Konum attım çok geçmeden gelmişti sinirle kapıyı açıp arabaya bindim arada bir ona öldürücü bakışlar yolluyordum ama o bakışlarıyla beni gebertmiş gibiydi
Eve varınca kapıyı sertçe çarpıp eve girdim
Odama çıkınca kendi kendime konuşmaya başladım "ya ben bu çoçuğu iki dakika görmeye katlanamazken birde hergün görücem sabııııııır!"
Ertesi gün...
Sabah annem başımda dikilip beni uyandırmıştı uykulu bir şekilde "Noldu?" Diye sordum derin bir iç çekip "bu hafta düğün olacak" diyince "ne?" Dedim güçsüz çıkan sesimle. "Jungkookun annesi istedi." Oda bundan memnun değil gibiydi ve devam etti "herşey hazırmış gelinlik düğün salonu vs" diyince "düğün hangi gün?" Diye sordum
"Cuma." Diye cevapladı
Mübarek günde çarpılacaktım.
Azrail gel benim Canımı al diye haykırasım geliyordu. Üç gün, sadece üç gün sonra hayatım bir boktan ibaret olacaktı. Gözlerim yanmaya başlayınca hızla kalkıp banyoya girdim. Kendi kendime "bu çok fazla..." diye fısıldadım "yeter... lütfen artık yeter..." gözümdeki yaşlar teker teker hakimiyetini kaybederken.
Sadece aynandan kendimi izliyordum.
Yb isteyenlere gelsin❤️ Boş işler müdürü yazarınız ne zaman boş kalsa hikaye yazıyor😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI
FanfictionHeryer karanlıktı "Işık'ları kim kapattı?!" Bağırıyordum ama kimse ses vermiyordu Ve arkamı döndüğümde ağlayan bir adam ona yaklaşıp suratına baktım yakışıklı Ve çok tatlı bir çocuktu karanlığın ortasında etrafı aydınlatan bir ışığa benziyordu "kims...