Telefona baktığımda arayan kişinin kai olduğunu görünce sırıtmaya başlamıştım jungkook şırıltışıma garip bir bakış atıp yola geri döndü beklemeden telefonu açıp "alo" dedim "vay lisa hanım sen yaşıyormuydun?" Diyince gülerek "aşk olsun kai? Gittin Amerika'lara unuttun beni" dedim oda "unuturmuyum seni küçük fare sen önce bana hesap ver?" Diyince "ne hesabı?" Diye sordum "evlenmişsin ve benim haberim yok dicem ama senden bunun hesabını beklemiyorum hangi güç seni evlendirdi onun hesabını ver." Diyince
"Bilmiyorum." Dedim sadece. "Ee kocan nasıl iyi biri mi?" Diyince suratım bir değişti jungkooka bakıp "kesinlikle çok iyi biri NAZİK! İYİ KALPLİ! YARDIMSEVER! CENTİLMEN! Kısaca dört dörtlük bir koca" diyip sırıttım o ise bana göz devirip yola döndü
Kai ile kısa bir konuşmadan sonra telefonu kapattım kafamı jungkooka çevirince sinirlenmişe benziyordu zaten hep somurt hep sinirli ol bikere güldüğünü görmedim ben bu çocuğun
Eve vardığımızda hizmetçi kapıyı açmış ve içeri girmiştik bayan jeon bana sarılıp "geçmiş olsun canım gelinim" diyip gülmüştü ben ise "teşekkürler efendim" diyip tebessüm etmiştim "bana anne de lütfen." Diyince "a-anne?" Diye merakla tekrarladım "annenim sonuçta hadi yemeğe gel" diyip masaya oturdu bende jungkookun yanındaki sandalyeye oturdum
Yemek yerken bay jeon konuşmaya başladı "oğlum. Ben iyice düşündüm artık şirketi sana devretmeyi düşünüyorum." Diyince "sonunda." Diyip yemeğine geri döndü ben ise sadece onları dinliyordum "haftaya bir balo düzenliyorum senin şirketi devralman Şeref'ine lisa ile baloya katılacaksınız."
"Baloya ne gerek var?" Diye sorunca "oyun şirketlerinin en büyük şirketlerinden birinin varisi şirketi ele alıyor ve sadece tapuyu üzerine geçirip kuru kuru şirketi eline mi vereceğim?" Diyince jungkook tamam anlamında başını salladı
Bay jeon bana dönüp "senin ayağın nasıl kırıldı kızım?" Diyince beni bir öksürük krizi tuttu jungkook tam konuşacakken sözünü kesip "ayağım takılıp sert bir şekilde yere düştüm efendim." Diyince "anladım geçmiş olsun." Diyip güldü bu ailenin nerdeyse hepsi gülücük saçıyor bir bu çocuk katnem suratlı soğuk nevale huylu zırtapoz gibi dolaşıyor
...
Yemeğimizi yemiş sofradan kalkmıştık bayan jeon nekadar ısrar Etsede jungkook inatla gitmemiz gerek diye kızmıştı sonuç olarak şuan arabadaydım
Yolda giderken bu sefer şaşırtıcı bir şekilde sessizliği bozan jungkook du "niye herkese ayağının takıldığını söylüyorsun?" Diye sorunca
Hakikatten niye öyle söylüyordum??
"Adım zaten zorla evlendirildi Diye çıktı birde kocasından şiddet görüyor diye çıkmasını istemiyorum." Diyince sadece susmuştu
1 hafta sonra...
Koca bir hafta geçmiş ayağımdaki alçıdan kurtulmuştum jungkooku sorarsam varlığı yokluğu bir gibiydi her seferinde işim var diyip evden çıkıyor gece geç saatlere kadar gelmiyordu ve yarın balo vardı ne giyeceğime hala karar verememiştim bay jeon istediğim kişileri davet edebileceğimi söylemişti bende tabiki kızları davet etmiştim
Odama girip kıyafet bakmaya başladım ve gözüme bir kıyafet takıldı evet bunu giyecektim!! Sevinç'le yerimde zıplayıp yatağı oturdum sonra geri vazgeçip aşağı inme kararı aldım
Merdivenlerden inerken jungkookun sesi gelmeye başladı "tamam Wendy geliyorum." Diyip kapıdan çıkan jungkooka baktım yanımdan geçip gidecekken "bir şey sorsam dürüstçe cevap verirmisin?" Diye sordum sinirle bana dönüp ne anlamında başını salladı "W-Wendy diye konuştuğun kız sevgilin mi?" Diye sorunca "birincisi bu seni hiç ilgilendirmiyor ama haddini aşma diye söylüyorum evet sevgilim." Diyip yanımdan uzaklaştı neden bukadar kırgın hissediyordum?
Anlam veremediğim bir şekilde karnımda bir ağrı kalbimde ise buruk bir sancı vardı Canım yanıyordu ama neden??
...
Saat 01:00 olmuştu ama jungkook hala gelmemişti
Sen gidip uyusana niye onu bekliyorsun??
İç sesim haklıydı ama içimden bir ses bana kal diyordu kapı çalınca koşup kapıyı açtım jungkook sarhoş bir şekilde karşımdaydı.
Bana tip tip bakıp "anne?" Dedi sinirle "neden bukadar içtin sen?!" Diye sordum "sanane amca ya!" Diyince nekadar komik gelsede gülmeyecektim.
Kolundan tutup onu içeri soktum. "Leş gibi kokuyorsun git bi duş al!" Diyince "tamam" diyip mutfağa gitti. Arkasından gidince musluğu açmış kafasını sokmaya çalışıyordu "ne yapıyorsun?!?" Diye sorunca "duş alıyorum. Sen dedin ya!" Diyince kolundan tutup banyoya sürükledim
"Ya napıyorsun!" Diye kızınca onu kolundan tutup kabine ittim ve suyu açtım o suyun altında ıslanırken ben ona baka kalmıştım tişörtü ıslanmış ve vücuduna yapışmıştı kasları iyice belli oluyordu hızla banyodan çıkmaya çalıştım ki bir kol beni çekene kadar su üzerime dökülürken ben hala olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum "n-napıyorsun?!" Diye kızarken "benle duş al" Dedi şok bir şekilde ona bakarken "saçmalama!"
Diyip çıkmaya çalıştım ama beni geri çekip sarılmıştı
Sarılmışmıydı??
Kulağıma "gitme." diye fısıldadı "jungkook kendinde değilsin bırak beni." Diyince beni kendine dahada bastırdı kokusu burnuma dolarken "iyiki kendimde değilim kendimde olsam bunu yapamazdım." Şaşkınlıktan gözlerim büyürken susup hiçbirşey dememiştim onu itmek istiyordum ama yapamıyordum bağırmak istiyordum ama bağıramıyordum dilim tutulmuş ellerim işlevini kaybetmişti sadece öyle duruyordum.
Yb isteyenlere gelsin *bir jin öpücüğü*
(Anlayan anladı😉)😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI
FanfictionHeryer karanlıktı "Işık'ları kim kapattı?!" Bağırıyordum ama kimse ses vermiyordu Ve arkamı döndüğümde ağlayan bir adam ona yaklaşıp suratına baktım yakışıklı Ve çok tatlı bir çocuktu karanlığın ortasında etrafı aydınlatan bir ışığa benziyordu "kims...