Lisa nın ağzından
Bütün yemek boyunca bayan jeon beni elleriyle beslemiş aynı zamanda gelini değilde gerçek evladı gibi davranmıştı konu açılmışken ajumma nerdeydi onu merak ediyordum beni hiç aramamıştı hepsi oturma odasına geçince telefonumu alıp balkona çıktım ve ajummanın numarasını çevirdim arkamdan jungkook da gelmişti "kimi arıyorsun?" Diye sorunca "ajumma" dedim bian suratı değişti ve telefonu elimden aldı "yah! Ne yapıyorsun?" Diye kızdımTelefonu kapatıp bana baktı sanki çok kötü bişey olmuştu derin nefes alıp bana sıkıca sarıldı neden böyle garip girişimlerde bulunuyordu bu? Ondan ayrılıp "ajummayı aricam telefonumu ver!" Dedim "vermicem" diyip koca balkonun ortasında koşuşturmaya başladı bende peşine verdim en son sırtına çıkıp saçlarını çekiştirmeye başladım "yah jeon jungkook ver telefonumu!" Diye bağırıyordum taki dengemizi kaybedip yeri boylayana kadar aldığımız pozisyon acayip şekilde sapık bir vaziyetti
O düz bir şekilde yere uzanmış ben ise o yerinin üzerine oturmuş bir vaziyetteydim ve bian kapıya gözüm kaydı bayan jeon tip tip bize bakıyordu
Aha boku yedin!
Hızlıca Jungkookun üzerinden kalkıp üstümü sirkelerken bayan jeon ise bize Altan Altan gülüyordu "neyse çocuklar siz artık eve gidin" diyince ne demek istediğini anlamıştım ama bilmemezlikten geliyordum
Yüzüm domates gibi olmuştu hayatımın en büyük rezilliğini yaşamış bulunmaktaydım jungkook yanıma hafiften yanaşıp elini belimde gezdirmeye başladı bende dirseğimle kolunu indirip "başlarım ha!" Diye fısıldadım oda gülüp kolunu çekmişti
Arabaya binince aklıma bir soru takıldı Ve jungkooka dönüp "jungkook? Bişey dicem" Dedim ne var anlamında başını salladı "biz" Dedim ve öksürdüm "şey evlendiğimiz ilk gün şey" diyip duraksadım "şey Ya-ya-yaptık değil mi?" Sorum bitince üzerimden bir yük kalkmış gibi rahatlamıştım yani yapmış olmamız gerekti herhalde evliyiz sonuçta?
"Hayır" cevabını alınca bian duraksadım "niye?" Diye sorduğumda afallamışa benziyordu "ç-çünkü sen istemedin!" Diyince mantıklı gelmişti aslında. Tabiki ben istemeyecektim tamda kendimden beklediğim şey
Jungkook sırıtıp "İstiyosan bu gü-" diyecekken "yok yok" Dedim ve konuyu bi şekilde değiştirmek istiyordum çünkü korkuyordum bu tür şeyler beni ürpertirdi jungkook kocam bile olsa.
"Sen telefonumu versene ben ajummayı aricam" dedim tekrar suratı düşmüştü "benden birşey mi saklıyorsun?" Diye sorunca ani bir U dönüşü yaptı "nereye gidiyoruz?" Diye sordum konuşmadan arabayı sürüyordu
Yaklaşık 10 dakika sonra bir yerde durdu burası mezarlık! Ne işimiz vardı burda elimden tutup beni bir yere sürükledi ve bir kül mezarlığının önüne getirdi yazıyı okumaya başladım "kim park yoon namı diğer ajumma Doğum yılı 09.05.1968 ölüm yılı 12.08.2018" bian dilim tutulmuş ne diyeceğimi şaşırmıştım o-o ölmüşmüydü?
Hayır hayır bir dakika nasıl? Jungkooka dönüp "b-bunun şaka olduğunu söyle! Bu-bu nasıl olur!" Bian dizlerimin üzerine çöktüm Ve ağlamaya başladım "hayır olamaz!" Jungkook yanıma çömelip bana sıkıca sarıldı "üzgünüm sevdiğim üzgünüm..." diye fısıldadı
Gözlerim dolu bir şekilde eve geldiğimizde direkt geceliğimi giyip yatağın üzerine oturdum jungkook da geceliğini giyip yanıma geldi ve karşıma oturdu elimi tutup "üzülme geçecek..." dedi "anneni kaybetsen çok üzülür müsün?" Diye sordum "evet" dedi
Jungkook un ağzından
"Evet" Dedim "ne kadar çok?" Dedi "anlatılmayacak kadar" Dedim gözünden bir yaş daha süzüldü ve tekrar konuştu "ben onu annemden çok seviyordum sence benim ne kadar canım yanıyor?" Sözleri kalbime hançer gibi saplanırken aklıma ilk gelen şey ona sarılmaktı ona sıkıca sarılıp kokusunu içime çektim onun ağlaması tekrar şiddetlenince bende sırtını ovalamaya başladım bir bebek gibiydi ve ben onu her hali ile seviyordum.Çok geçmeden uykuya dalmıştı bende başına bir öpücük kondurup yanına uzandım Ve gözlerimi kapattım.
♦️♦️♦️
Lisayı arıyordum ama açmıyordu kapıya gelince sonuna kadar açık olan kapıya bakıp içeri girdim ve gördüğüm manzara "lisaaa!!" Hızla yanına koşup onu sallamaya başladım kolunda kesikler ve beline baktım bıçaklanmıştı kan kaybetmemesi için Çeketimi sarıp ambulansı aradım Ve lisaya geri döndüm "lisa uyan yalvarırım uyan!" Gözümden süzülen yaşlar iyice artarken
"J-jungkook?" Diye titreyen sese baktım "iyi misin??" Dedim "hayır değilim" dedi "hastaneye gideceğiz iyi olacaksın!" Dedim "olamam" dedi ve devam etti "benim kalbim iyi değil jungkook sana olan aşkım iyi değil lütfen yeter artık ayrıl benden s-seni daha çok sevmek istemiyorum" arada duraksıyor Ve kekeleyerek konuşuyordu
Bana aşıktı... "b-ben üzgünüm lisa sana inanmadım affet beni lütfen" Dedim iyice gözleri kapanacak gibiydi "seni affedemediğim için sen beni affet jungkook" dedi ve bian öksürmeye başladı ağzından gelen kan yüzüme gelmişti "lisa-lisa!!!!" Ve gözleri iyice kapandı.
"Seni affedemediğim için beni affet jungkook..."
Bu sözü kafamda yakınlanıp duruyordu.
♦️♦️♦️
Hızla gözlerimi açıp yerimden fırlamam bir oldu derin derin nefes alıp gördüğüm kabusun sona ermesine sevinmiştim
O bir kabus değildi o bir gerçekti...
İç sesim bana gerçekleri iletirken gözlerim masumca uyuyan lisaya kaydı hala suçluluk duygum beni yıpratıyordu
Elimi başımın üzerine yerleştirip gözümde biriken bir Damla'yı serbest bıraktım ben onu hak etmiyordum ama aynı zamanda ona olan sevgime yenik düşüyordum bian "ne oldu?" Diye soran endişeli sese döndüm lisa endişeli bir şekilde bana bakıyordu yüzümü avuçlayıp "iyi misin?" Dedi gülümseyip "yok birşey sadece küçük bir kabus gördüm" Dedim
Bana sarılıp "korkma ben burdayım..." dedi kokusunu içime çekip "biliyorum..." diye fısıldadım
Ondan ayrılıp "bu gün bir yere gitmek istermisin?" Diye sordum "hayır" dedi ve burukça tebessüm etti "anlaşıldı lunaparka gidiyoruz" Dedim "hiç halim yok başka zaman gideriz" dedi onu dinleyecekmiydim. Tabiki hayır kafasını dağıtması gerekiyordu
Onu sürükleye sürükleye aşağı indirdikten sonra hizmetçinin hazırladığı kahvaltıyı ağzına tıka tıka yedirmeye başladım "yesene lisa!" Aynı çocuk gibi kafasını iki yöne sallayıp "aç değilim jungkook!" Dedi
Zar zor ağzına tıktığım iki lokmadan sonra onu odamıza çıkardım ve dolaptan seçtiğim bir pantolon Ve tişörtü giymesi için ona verdin o ise "ben uyuyacağım" diyip yatağa attı kendini
"Sen giymezsen ben giydirim!" diyip ellerinden çekip ayağı kaldırdım tam tişörtünü yukarı çıkartırken "tamam tamam ver ben giyeceğim" diyip elimden kıyafetleri aldı "arkanı dön!" Diyince "ben senin kocanım!" Dedim "giymiyorum o zaman" diyince arkamı döndüm
O üstünü giyinirken aklıma dolanan ilk soruyla önüme döndüm Ve dönmemle lisanın çığlık atması bir oldu pantolonunu giymişti ama tişörtünü daha giymemişti siyah südyenine bakarak ağzımın sularının akmaması için arkamı Hızla geri döndüm Ve sonra ben onun kocasıyım niye bu kadar utanıyorum ki diyip lisaya geri döndüm bu sefer suratıma yendiğim tişörtle yeri boyladım sinirle ayağı kalkıp lisanın kolundan çektim ve onu yatağa yatırdım hala siyah südyeni beni benden alıyordu
"Neden böyle yapıyorsun?" Diyince "korkuyorum." Dedi bian afalladım "neyden?" Diyince "ş-şeyden" dedi "birlikte olmamızdan mı?" Diye sordum evet anlamında başını salladı benden mi korkuyordu? Ben onun canını yakmazdım ki yakamazdım... Üzerinden kalkıp başımı eğdim ve ona bakmadan geceliğini ona geri uzattım "al geri giy ben çıkıyorum rahat giyinirsin." Diyip odadan çıktım.
Bütün neşem kaçmıştı.
Selam bebitolarım arada smut oluyo rahatsısanız söyleyin lütfen dikkat ederim. Neyse umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı Ve beğenmeyi unutmayın birdahaki bölümde görüşmek üzere goodbay😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI
FanfictionHeryer karanlıktı "Işık'ları kim kapattı?!" Bağırıyordum ama kimse ses vermiyordu Ve arkamı döndüğümde ağlayan bir adam ona yaklaşıp suratına baktım yakışıklı Ve çok tatlı bir çocuktu karanlığın ortasında etrafı aydınlatan bir ışığa benziyordu "kims...