[Bu bölümden sonra yazacağım sonsöz bölümünü de okursanız sevinirim. Final bölümünü umarım beğenirsiniz. Bu bölümü Multimedia'daki Lana Del Rey - Black Beauty le okuyun. Yorumlarınızı bekliyorum. ]
- Kevin
Uyurken o kadar masum nasıl olabilir bir insan? Sanki üstünde büyü var gibi. Parıltılı gibi. Göz kapakları kapandığında bir peri gibi görünmesine neden oluyor. Bir anda parmak uçlarımı elmacık kemiklerinde gezdirirken buluyorum. Onu çok özlemişim. Gülümsemesini , tenini ... Aklımdan bir an bile çıkaramadığım gözlerini... Ve şimdi benimle, sonsuza kadar. Umarım bu beni mutlu eden sihirli parıltı bir anda sönmez. Gözlerimi kapattım nedensizce.
Bir an ayağa kalkmıştı Leon. İnce bacaklarıyla sersemce yürüyordu odanın içinde. Başını tutuyordu fakat. Başı ağrıyor olabilir miydi? Hızla yataktan kalktım. ''Leon, neyin var?'' dedim. Bana bakamıyordu bile. Gözleri kaydı son kez bana baktığında. Kucağıma bayıldığında o krizlerden biri olduğunu kavrayabilmiştim. Telaşlanmıştım. Kucağıma almıştım onu. Göz altları bana anlattığı gibi kızarmıştı yine. Hani son olacaktı? Bir daha aynı şey tekrarlanmayacaktı? Telefonumu ceketimin cebinden çıkarıp ambulansı aradım. Onu aşağıya indirdim. Üstünü giydirdim sonra. Bende altıma bir şort geçirdim. Ambulans geldiğinde onu hemen almışlardı kucağımdan. Arabanın ardından koşsamda yetişemedim. Kendi arabama atladım. Ambulansı takip ettim.
Hastaneye getirmişlerdi. Yoğun bakımdaydı. Doktoru bulup onunla konuştum. Bana 'maalesef kaybettik' demişti. Gözyaşlarına boğulmuştum. Biz bunu haketmiyorduk. Ölüm bizi ayırmamalıydı. Buna izin veremezdi Leon! Gözlerimin önünden karanlık bir sis bulutu geçmişti. Oldukça karanlıktı. Bu sis bulutu gözlerimin önünden çekildiğinde mezar taşı çarptı gözüme. Leon'un ismi yazıyordu. Sonra yanıma gelen birini gördüm. Bir adamı. Bendim. İkizimdi. Ama o ölmüştü? Gözlerimi kırpıştırdım. Fakat yanıma çökmüş, oturuyordu. ''Onu da kaybettin Kevin.'' dedi. Ona döndüm. Asice bir bakış attım. ''Yalan söylüyorsun!'' diye bağırdım ve ekledim. ''Biz mutluyduk!'' dedim. Ağlamaya devam ettim.
Gözlerimi tekrar açtığımda oldukça terlemiştim ve Leon'u uyandırmıştım. Bu bir rüya mıydı? Hayır bir kabustu. Olmaması gereken bir kabus. Leon, bana su getirmeye gitmişti. Kendime suyu içince gelmiştim. ''Kevin, iyi misin?'' diye sormuştu bana telaşla. Ellerimi yüzünün etrafında gezdirdim. ''İyiyim. Sadece bir kabustu.'' dedim. Tekrar başımı yastığa koydum.
---
Sabah uyandığımda Leon kahvaltıyı hazırlamıştı. Üstünü giymişti. Fakat ben hala o iğrenç kabustaydım. Onun ölmesi o kadar acı vericiydi ki. Gerçek olmamış olsa bile. Bu acıyı bir daha kaldıramam çünki. Gömleğimi giydikten sonra pantolonumu da bacaklarımdan geçirdim. Aşağıya indim. Telefonla konuşuyordu. Yanına gidip sarıldım. Telefondakine görüşürüz demek zorunda kalmıştı. ''Günaydın bitanem.'' dedim. Bana bakıp gülümsemişti. ''Sana da günaydın. Samatha evine yeni yerleşti de bende nasıllar diye sormak istedim.'' Masaya oturdum. ''Hımm iyiler mi?'' ''Evet. Samatha çok sevindi yani artık bir sorunları olmayacağı için. '' aklıma gelen bir espriyi Leon'a da söylemek istedim birden. ''Bizim şu bekar Adriyen'i acaba Samatha'yla evlendirsek mi?'' dedim ve ikimizde kahkahalara boğulduk. ''Neden olmasın aslında? '' diye bir cümle çıktı Leon'dan. ''Bilmem , belki.'' gülmeyi bırakıp yemek yemiştik. Kurt gibi açtım çünkü.
''Seni bugün bir yere götüreceğim.'' dedi Leon. ''Nereye?'' merakla sordum. ''Gidince göreceksin. Sadece arabayı ben kullanabilir miyim onu söyle?'' Meraklanmıştım. Gözlerindeki ışıltı sönmesin diye izin verdim. Hala sağlığından endişelensemde. ''Tabiki sormana gerek yok.'' gülümsemesi yüzüne yayıldığında sevinmiştim. Çok geçmeden evden çıktık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sexy Back
Fiksi UmumHomofobik kişilerin okumamasını rica ediyorum. ©Tüm hakları saklıdır. Başlangıç: 8 Eylül 2014