*6*

6.2K 66 15
                                    

[3.98K olmuş olmamıza çok çok sevindim. Tüm okuyanlara ve yorum yapanlara teşekkür ediyorum. İyi okumalar diliyorum xx ]

-Kevin

  Leon'u gıdıklarken çok eğleniyordum. Kulağına yaklaştım. 'Seni çok ihmal ettim biliyorum ama telafi edeceğim. ' dedim. Ellerimi çektiğimde ayağa kalkıp kırışan gömleğini düzeltirken 'Sen ne zaman istersen. Ben hazır olucam.' dedi. Ahh neden bu kadar seksi olmak zorunda! Tanrım, her hücremle onu isterken neden bu Belinda veya diğerleri tarafından engelleniyorum? Neden belalar hiç eksilmiyor? Belgeyi de ona verdikten sonra Leon işe gidiyordu. Onu uğurladıktan sonra televizyonu açıp biraz kanallara göz gezdiriyordum. Telefonum çalıyordu. Koşup hemen açtığımda ses Belinda'nın sesiydi sanki. Evet, evet bu oydu. ''Ne oldu Belinda? Ne bu telaş?'' dedim. Sesinin endişeli çıkıyor olması üzerine. ''Beni götürüyorlar Kev , ben gitmek istemiyorum.'' diye yalvarıyordu. ''Nereye? Ne götürmesi?'' dedim talaşla. ''Bilmiyorum. Ne olur kurtar beni Kevin! Çabuk yetiş!'' dediğinde hızla telefonu kapattım ve ceketimi alıp evden çıktım. Arabama atlayıp Adriyen'in evine vardığımda evin etrafında ambulansın durduğunu gördüm. Ve ambulans etrafında bir kaç insan. Memur tarzı giyimli. Bİr kadın ve bir adam , aralarında konuşuyorlardı. Arabadan inip yanlarına gittim. Bahar kokusu kokan kadın yüzünü bana döndüğünde ,nefes nefese sorularımı yönelttim. Bİrazda kekeliyordum sanırım. ''Be-Belinda... Onu nereye götürüyorsunuz?''   dediğimde kadın biraz duraksadı. ''Biz ruh ve sinir hastalıklarından geliyoruz. Belinda Cullen'ın izine ancak rastlayabildik. Beş yıldır hastanemizde tabir olarak 'deli' diye tanımladığımız kaçak bir hastamız oluyor kendisi. Siz nesisiniz?''  Şaşıran gözlerle ona ve adama bakarken onun nesi olduğumu söyleyecek tanımlayacak kelime bulamıyordum. Sessizce ''Erkek arkadaşıyım.'' dediğimde kadın başını hüzünle ve karamsarlıkla öne eğdi . Adam ve kadın arasında kısa bir şey konuştuktan sonra yaşlı , uzun boylu kalın sesli adam bana biraz daha bilgi verdi. ''Belinda , bizim için ve devlet için suçlu durumunda ve dine karşı geliyor. Onu kapatmak zorundayız. Yetkilerimiz bunu gerektiriyor. Eğer onu seviyorsanız ya da sevdiyseniz. Onun sizi sapıkça sevip istemesi kadar doğal bir şey yok. Bİrde kendini öğretmen olarak göstermiş ve bu zamana kadar bir okulda görevliymiş. Aslında bu görevi yapması gerçekten çok sakıncalı onun gibi bir deli öğrenciye ne verebilir ki!'' diyen adama bütün vücudumu döndüm. ''Bakın o kötü biri değil , evet beni sapıkça seviyor ama öğrencilerle iletişiminde hiçbir sorunu yok. İki gün önce kaçırıldı. Büyük şoklar atlattı , izin verin bu durumu ona açıklıyım. Benden daha iyi anlar ve eminim kendi geri dönmek ister. Zorla yaparsanız yine kaçacağını söyleyebilirim.'' Bu cümlemden sonra yaşlı adam genç bayana döndü ve bu teklifimi söyledi. Sonuç olarak şuan götürülmeyecek , sonra iki üç gün sonra tekrar gelinilecekti. Neden böyle birşey yaptığımı bilmiyorum. İnsan olmaya başlıyorum sanırsam. Hah. Ben ve insanlık , uzak şeyler. Bu günlerde yakınlaştı. Onun deli olacağını tahmin ettim ama bir kaçak olacağını hiç düşünmemiştim. Çünkü o bir deliye göre gerçekten fazla zeki biri. Başlarda onu basit bir fahişe sanmıştım. Gerçekten hayat benimle büyük bir oyun oynuyor. Kollarından sıkıca kavradıkları Belinda'yı serbest bıraktıklarında kucağıma ''Aşkım.'' diye atlamıştı. Etraftakiler bu büyük ana hayretle bakıyorlardı. Belinda'yı kucağımdan indirip tekrar evin içine soktum. Kapıyı kilitleyip koltuğa oturttum. 

''Bana neden kaçak olduğunu söylemedin?'' diye bağırdığımda tüylerinin ürpermiş olmasını diliyordum.  Mahçup bir halde bana delici gözlerle baktı. Yüzü bembeyaz olmuştu. Korkunç görünüyordu. ''Söylersem , bilmiyorum. Kevin ben sadece...'' daha fazla konuşamamış delice ağlamaya başlamıştı. ''Bilmeliydim. Ben senden nefret ediyorum. Bunu bildiğin halde beni takıntı haline getirdin sen! Bİr insan normalse nefret edildiğini kabullenir ve uzaklaşır ama sen! Öyle değilsin. Çünkü sen...'' bağırırken nefes nefese kalıp konuşamamıştım. Ağlamaya devam ediyordu. ''Söyleme lütfen bana deli deme.''   Yanına oturup ellerimle küçük beyaz yüzünü kavrayıp başını göğsüme yaslayıp sakinleşmesini sağladım. ''Beni dinle.''  ''Dinliyorum.''  ''Seni kurtarmasaydım şuan seni götürüyor olurlardı. Zaten bu kurtarış sonsuz değil. Sen hala kaçaksın. Beni dinle beni seviyor musun?''   ''E-evet , çok seviyorum.''   ''Hıh peki öyleyse benim için herşeyi yaparsın?'' ''Yaparım.''   ''İki günün var bu iki gün istediğin herşeyi seninle yapacağım sonra hastaneye yatıp iyileşeceksin , anlaştık mı?''  ''Ama ben...''  ''Şştt... Ama falan yok. Dediğimi yapıp iyileşeceksin.'' dediğimde başını onaylayarak salladı. Gözyaşlarını sildim. Kucağıma yatmıştı. Deli gibi hareketler yapıyor, ellerini yamultacak hareketlerde bulunuyor arada bir dalıyordu.  Saçlarını okşamaya başladığımda artık sakinleşmişti. Kısa süre sonra Adriyen eve geldiğinde Belinda'yı kucaklayıp yatağa yatırdım, kapıyı kilitledim. Adriyen'i salona çağırıp resmen üzerine yürüdüm. ''Sensin değil mi?''  ''Neden bahsediyorsun?''   ''Belinda'nın geri gönderilmesini isteyen. Benim işime karışmaman gerektiğini bilemeyecek kadar piç misin? Sana güvendim , seni sağ kolum yaptım. Ama sen ? Beni sırtımdan bıçaklıyorsun. Sana onu araştır ve deli olduğunu öğren diyen oldu mu ha? Cevap Ver! '' diye resmen köpürmüştüm. Yüz ifadesi mahçup bir hal almıştı. ''Kevin, onda senin göremediğin bir hal vardı. Ben kaç senelik polisim. İnsanları tanıyorum. Bana asıldı biliyor musun? İlk başta sabrettim ama bunun bir açıklaması olmalıydı. İlk önce uyuşturucu kullanıyor olabilir diye araştırdım fakat dosyasında 2005'te akıl hastanesinden kaçtığı bilgisini okuduğumda derhal geri dönüp tedavi olması gerektiğini düşündüm. Senin iyiliğin içindi inan bana Kevin. Senin bir deliyi seviyor olmanı istemedim ben, arkadaşım.''   ''İyi ama sanane! Benim onu sevdiğimi mi sanıyorsun? Ondan nefret ediyorum.''  Sinirle elimi sıkıp duvara bir yumruk attım.  ''Şimdi , onu iki gün daha burada tutacaksın ya da bırak ya ! Onu evime de götürebilirim. Evimin adresini gelenlere ver onu elimle ben teslim ederim polis arkadaşım. ''  polisi bastırarak bir cümle kurdum. ''Burada kalabilirdi. İnan iyiliğin içindi Kev ,benimle kötü olmanı istemem. Ama o kız iyi biri değil. Bİr deliden ne bekliyorsun?''  ''Ne bekleyip beklemediğimi sana soracak değilim. '' diyip kilitlediğim kapıyı açtım. Yarı uyur vaziyetteki Belinda'yı kucakladım. Adriyen'den eşyalarını istedikten sonra  Adriyen'e pis pis bakıp kapıyı çekip çıktık. Arabamın arka koltuğuna oturttuğum Belinda gözlerini kapamıştı bile. Leon'u aradım. ''Leon, müsait misin?''  ''Evet, bir sorun mu var?''  ''Şey... evde anlatıcam ama Belinda'nın iki gün bende kalması gerekiyor. '' dediğimde Leon duraksadı. ''Kalabilir Kevin , ilginç onu kabul mü ediyorsun?''  ''Maalesef dedim ya evde anlatıcam o zaman beni anlayacaksın , görüşürüz.''  ''Tamam, görüşürüz.'' 

Sexy BackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin