*14*

1.8K 33 5
                                    

-Kevin 

Gözlerim doğru mu görüyor? Yoksa iyice deli mi oluyorum ben? O gördüğüm sarı saçlar ve okyanus gözler... Sen misin Leon? Peki o Leon'sa hemen neden kapıyı kapattı ki ? Doğru ya beni görmek istemiyordur , bu normal. Yani normal karşılayacakmışım gibime geliyor.  Ah tanrım! Bende tam eğlence için aşağıya iniyordum. Kimse kalmayacak diye inmek istemiştim. Özgürlüğün tadını çıkarmaktı biraz sanırım yapacağım şey. Özgürlük tabi ki bir daha bulamayacağım bir şey. Parmaklıkların ardındayken tek olmayacak şey özgürlük... Elle tutulur bir şey istiyorsanız ; Leon. O da olmayacak. Kafamı bir süre toplayıp ilerleyemedim. Herkes bana çarpıyordu. Bense sabit kalmıştım. Şok geçiriyordum adeta. Gerçekten o muydu?  Leon 'la aynı yerde miydik? Birbirimizden habersiz. Acaba beni tanıdı mı? Ne yapmalıyım?  Kalbimin atış hızı neden bu kadar hızlandı?

Hadi ama bu kesinlikle bir hayal değil mi? Ben aslında şu an uyuyorum. Gözlerime vurmaya başladım ayılmak istercesine. Ama hissettiğim sadece acıydı. Tanrım, bu gerçek! Gördüklerim de öyle.  Şimdi gidip odasına atlamak vardı ama yemiyor gibi.  Etrafımdaki insanların rahatça geçmesi için kenara kaydım. Leon sandığım kişinin tekrar kapıyı açmasını beklemek için kendi kapıma yaslandım. Gözlerimi onun odasına diktim. Evet, sapık olduğumu düşünün . Bir şey demiyorum. Ki siz ne kadar sapık olabileceğimi biliyorsunuz. 

Yaklaşık yarım saat beklemiştim. Gece geç saatlerdi. İşte gece yarısı civarıydı. Ellerimi karın hizamda birleştirmiştim. Oraya bakıyordum. Biraz çekilip onun kapısının yan hizasında durdum. Kapıyı açtığı an böylece çabucak kendimi içeriye atabilirdim. Hadi ama Leon zaten yarın da buradayım sonra özgürlüğüm bitecek... Neden kapıyı açmıyorsun ki?  Sanki ruhumu okuyor, tanrım! Bu ses beklediğim kapı gıcırdatma sesi. Nihayet Leon nihayet!  Haykırmak geldi bir an. 

Kapıyı açtığında elimi bağırmaması için ağzına kapattım. Onu içeriye soktum. Korkuyla bakan adama baktım. Leeon! O evet. İnanamıyorum buna. Bana korkuyla baktığı an sabredemeyip elimi çeker çekmez  dudaklarına yapıştım. Öyle öpüyordum ki , sanki onunla hiç sevişmemiş gibiydim. O dudakları o kadar özlemişim ki. Kimse bunu bilemez.  Bana karşılık vermeye başladığında onu yatağa yatırmıştım. Gözlerinde hala az da olsa korku hakimdi. Eliyle beni sertçe ittiğinde geri çekilmiştim. Nefes nefeseydik. Eskisi gibi.  

''Kevin beni nereden buldun ?'' diye bağırmıştı. Sesi biraz özlem biraz da öfke barındırıyordu. Aldırış etmedim.  ''Tesadüftü. Hem de en güzelinden.'' diyip sırıttım. Koluma bir yumruk geçirmişti. ''Neden bunu bana yapıyorsun? Ben senden kurtulmak istiyorum.'' dedi. 

'' Sana anlatacaklarımı dinle. Buraya iki gün tatile geldim. Biletimi Adriyen ayarladı. Her şey açığa çıkacak buradan döndüğümde. Ve sen beni bundan sonra bir daha görmeyeceksin. İşte bu yüzden bana ne kadar aktif olduğunu göstermeni istiyorum , şimdi.'' dedim. Bağırdım biraz. İçimdeki zevk beni deli etmek üzereydi. Teni bile beni tahrik etmeye yeterken benimle konuşmuş olmasına dayanamıyordum. 

Yüzlerimizz aynı hizadayken beni büyük bir iştahla öpmeye başlamıştı. Dilinin sıcaklığı dudağımın her yanına dağılırken bedenim yatağa sertçe yapışmıştı. Onu kendime çekiyordum. Bacaklarımı belinin iki yanına atmıştım. Dudaklarımı emmeyi bıraktıktan sonra  başını boynuma yaslamıştı. Onu ilk kez her zamankinden istekli ve sert görüyordum. Rolleri değiştirmiştik. Eli t-shirtümün altındaydı. Onu üstümden çıkartmak istiyordu. Kendimi geri çekerek buna izin vermiştim. 

Sexy BackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin