Ertesi gün öğlen yemeğini dışarda yemeye karar verdiler.Yanı Can ve Tuna.Benide peşlerine taktılar ve sahil kenarında bi cafe'de öğlen yemeğimizi yedik.Can hesabı ödemeye gittiği zaman Tuna ile olaydan sonra ilk defa yalnız kalmıştık ve o ıkına sıkıla benle konuşmaya çalıştı:
"Azra kaç kere özür dilemem gerekiyo bidaha olmıyıcak yemin ederim ben seni seviyorum." Benden cevap yok.
"Azra dedim.Aptalın salağın gerizekalının önde gideniyim affet beni lütfen ne gerekiyosa yaparım."
"Şansını kaybettin Tuna kes sesini Can geliyo" Can'dan neden saklamamız gerekiyo bilmiyodum ama beraber uyuduğumuz gece sanırım bi ara fısıldayarak"Can'a henüz söylemeyelim"demişti bende kafama takmamıştım.
"Hadi gidelim"dedim ve ayaklandım.Onlar peşimden gelirken ben arabadaki arka koltuğuma kurulmuştum.Nasıl mı? Can'ın elinden aldığım anahtarla tabikide.Hepimiz binince Can arabayı çalıştırdı.Hareket etmeye başladıktan bi süre sonra Tuna ve Can'a arkadaşlarımın geliceğini söylemediğimi fark ettim.
"Can - Tuna" Can bakamadı ama Tuna arkasını döndü
"Söyle"
"Yarın akşama doğru benim İstanbul'dan arkadaşlarım gelicekler.1 ay burda kalıcaklar.Yine o gruptan bir arkadaşımızın yazlığında.Haberiniz olsun istedim." Can gülümsedi ve:
"Hepsi kız bu arkadaşlarının dimi?" diye sordu
"Hayır" bu sefer doğrulduğu yerinden bana dönen Tuna'ydı
"Erkektemi var?"
"Hıhı hemde 2 tane Arda ve Yağız" Tuna sanırım bu olaya bozuldu ama ben gayet keyifli bir şekilde devam ettim
"Arda yakın arkadaşımdır ama Yağız eski sevgilim."dedim Sevgilimi daha çok vurgulayarak.Oda çok soru sormadan önüne döndü.Kii o sırada aklıma gelen şeytani fikirle gülümsedim.Yağız.Tuna.Ben.Eski sevgililer.Tuna'yı çatlatma... kelimeleri aklımdan geçiyodu.Planımı tabikide anladınız.Yağızı azıcık kullanıcam ama.Buna alışkın olması lazımdı ki son zamanlarda hep onu kullanıyodum.Herşey için.
O sırada eve geldik.Arabadan indiğimde yaz yağmuru yağıyodu.Hemde çok güzel bi şekilde.Kocaman sırıtıp 2 Tur kendi etrafımda döndüm.Can yaptığımı görmüş bana gülüyodu.Derken onu sırtına zıpladım ve:"Eve gidelim hizmetçi" diye emir verdim.Yine güldü ve eve yürümeye başladı.Bi ara gözüm Tuna'ya takıldı.Bizi öldürücek gibi bakmıyo olsaydı daha uzun süre bakabilirdim.Kıskandımı bu şimdi? Eğer acı çekiyosa bana sorun yok.
Eve girdiğimizde yağmurunda etkisiyle hava biraz daha kararmıştı.Sırılsıklamdık.Odama çıkıp üzerimi değiştirdim.Mavi pamuklu pjamamı giydim.Saçlarımı kurutup yana doğru ördüm.Yağmur hala devam ediyodu.Cama vuran sesleri biraz ürkütsede alıştıkça tatlı geliyodu.Kulaklıklarımı kulağıma taktım.Cam kenarındaki kultuğa oturup yapmuru izlemeye başladım.Kulağımda ise Ceynur'un Yağmur şarkısı çalıyodu.Yarın büyük gün gibi bişey sanırım.Bizimkiler Mersin'e geliyo ve benim asıl yaz maceram şimdi başlıyo...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
JugendliteraturSecimler insani hep yanlisa goturur.İki kisi arasinda kalmak...Kendi evinden uzakta olmak... O'nun icinde zordu.Bir pisligemi asikti?Yoksa baska bir pislige mi?