NEVER Sleep

Bölüm 6 Ceza

-İlk kuralı çiğnedin.

Bir anlık kararsız kaldım. Ensemi okşayıp geçen bu soğuk rüzgar onun buz gibi sesi yüzünden miydi yoksa uçsuz olduğunu düşündüğüm  karanlık yüzünden mi?

-En önemli kuralı. Ve cezalandırılacaksınız.

Elçi bana tek bir kural olduğunu söylemişti. "Ölme, öldür". Şimdi ikimiz de bunun için cezalandırılacak mıydık? Birbirimizi öldürmediğimiz için... Bir şeyler yapmak istedim ama ellerimin bağlı olduğunu anladığımda çaresizce gözlerimi kapatıp kaderime teslim oldum.

-Bilmiyordum, dedi çocuk yalvarırcasına. Bir anda neşeli havası gitmişti.

-Yemin ederim. Onun Castle'dan olduğunu sanıyordum. Oyuncu olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim bilmiyordum. 

-Oyunu bozdun, elçi ilk defa o sakin tavrını bozmuştu. Öfkesi sesinden anlaşılıyordu.

-Senin yüzünden oyun yeniden başlayacak! Bu kız ise senin yüzünden kurtuldu!

Kurtuldum mu?

Kafam allak bullak olmuştu. Hiç bir şey düşünmemeye ve odamda kardeşimle olduğumu hayal etmeye karar verdim. Ama kadının öfkeli bağırması buna engel oldu. 

-Sadece senin yüzünden herşey berbat oldu! Şimdi onun yerine birini bulmamız gerekecek!

-Bilmiyordum envoy. Yalvarırım affedin. 

-Affetmek!

Elçi güldü. 

-Bence cezanın hafifletilmesini dile. 

Uzun zamandır ilk defa konuşarak:

-Bize ne yapacaksınız, dedim sert bir sesle. Elçi eldivenleriyle boğazımı tuttu. Karşı koymadım. Koyamazdım.

-Çok sabırsızsın, beni göğsümden sertçe ittirdi ve ellerim bağlı olduğu için yere düştüm. Burnumdan süzülen sıcak kanların ağzıma gelmesiyle tükürdüm. Hiç birşey yapamazdım. Kendimi işe yaramaz bir kız olarak gördüm. Öyleydim de...

-Bence senin için... Fazla büyük bir ceza hazırlamamamız iyi olmuş. Çok dayanıklı olmadığın kesin. Kardeşine ne dersin? 

Rose'nin buraya geldiğini düşündüğümde sayıkladım.

-Hayır. Hayır.

Ve birden doğruldum:

-Hayır o olmaz! O olamaz, hayır! 

Ayağa kalktım. 

-Beni öldürün. Onu değil! Lütfen...

-Biz de bunu yapıyorduk. Ama o seni kurtardı. Şimdi yeni bir kurbana ihtiyacımız var. Seni tebrik ederim. Kurtuldun.