Remus...
Saat 13.48'di.Remus koşa koşa en aşağı kata iniyordu.Sihir Bakanlığı neden bu kadar büyüktü ki?En alt kata sonunda inmişti.Yavaşça koridorda yürüyordu.Ve o kapı önünde belirmişti.Küçük salonun kapısı...
İçeri girdi.Birkaç seherbaz koltuklarda sıralanmıştı.Sirius ise ellerinde kelepçeler ve yanında iki seherbaz ile seherbazların karşısında bekliyordu.Hiç çökmüş görünmüyordu,çok iyiydi.Remus yavaşça yerine yürüdü.Fudge her zamanki yerinde kaşlarını çatmış, bekliyordu.Çevresine bakındı."Ve,herkes geldiğine göre artık davaya başlayabiliriz."
(DAVALARIN NASIL OLDUĞU HAKKINDA EN UFAK BİR FİKRİM YOK.Kısacası attım bir şeyler.)"Bu dava,Sirius Orion Black'in aklanması ile ilgili.Şu anda onun sorumlu olduğu düşünülen suçlar şunlar;on üç muggle vatandaşın katledilmesi,Peter Pettigrew'in öldürülmesi,ölüm yiyen olmak ve sırf eğlence için bakanlıktan gizli animagi olmak." dedi.Salon sessizleşti.
Katip herşeyi bir büyü sayesinde yazıyordu."Şimdi olayları davayı açan kişi,Remus John Lupin'den dinliyoruz... Veritaserum'u getirin!" dedi yüksek bir ses ile.Bir kişi elinde bir Veritaserum şişesi ile Remus'a yürüdü ve şişeyi Remus'a verdi.Remus tek dikişte şişedeki Veritaserum'u bitirdi.Fudge tekrar ona kaşlarını çattı ve "Bay Lupin,olayları en başından en sonuna kadar detaylı bir şekilde anlatabilir misiniz?" dedi kuru bir sesle.Remus,"Evet, anlatabilirim." dedi ve olayı anlatmaya başladı.Tüm salon onu dinliyordu ve Fudge çok şaşkın görünüyordu.Remus sık sık Sirius'a bakıyordu.Sanki ona güç veriyordu...Remus en az yarım saat konuşmuştu.Konuşması bitince bakan Fudge çevresine baktı,"Kısacası onun katil olmadığını ve bizim ölü bildiğimiz Peter Pettigrew'in yaşadığını söylüyorsunuz,değil mi?" dedi tekrar Remus'a dönüp.Remus onayladı."Ancak bu Bay Black'in bakanlıktan gizli bir şekilde neden eğlence için animagus olduğunu açıklamıyor.Bunun nedenini biliyor musunuz?" dedi daha da kuru bir ses ile.Remus gülümsedi,"Sözünüzü düzeltmek durumundayım ancak eğlence için değil.Bana yardım etmek için yaptı.Çoğunuzun bildiği kadarıyla ben bir kurtadamım ve her ay bir dönüşüm geçirip hırçınlaşıyor,kendime ciddi zararlar veriyorum.Sirius ise bana yardım etmek için animagi oldu.Dönüşümlerimde beni oyayor ve çevreme zarar vermemi engelliyordu.
Yıl içinde maksimum 15 bilemedin 20 kere animagus formuna dönüşürdü.
Bu özelliğini kötü amaçlar için kullanmazdı." dedi gülümseyerek.Sirius ona hafiften gülümsemişti.Fudge bu kadarını öğrenmek ile yetinmeyecekti.Birkaç dakika sonra Sirius'a da Veritaserum içirmiş ve cevapları ondan dinliyordu."Ölüm yiyen misin?"
"Hayır,on altı yaşımdayken bu yüzden evden kaçtım."
"Peter Pettigrew'i sen mi öldürdün?"
"Hayır.Peter yaşıyor!Animagus formuna girip kaçtı."
"Peki,James ve Lily Potter'ın sır tutucusu sen miydin?"
"Hayır."
"Bay Lupin'in söyledikleri doğru muydu?"
"Evet."
"Animagusun tam olarak nedir?"
"Siyah ve gri gözlü bir köpek."
"Hiç seherbazlara veya bakanlığa ihanet ettin mi?"
"Kesinlikle hayır!"
...
Sirius'un sorgusu bitmişti,artık davanın bitmesi gerekiyordu.Fudge gözünü son kez salonda gezdirdi ve çekicini masaya vurup."Dava sonuçlanmıştır." diye bağırdı.
Remus ve Sirius'un kalpleri hızlı hızlı atıyordu.Fudge gülümsedi ve "Sirius Orion Black masumdur ve tüm suçlarından aklanmıştır.Ayrıca seherbazlık görevine geri dönmüştür." dedi.Remus'un yüzünde daha önce olmadığı kadar mutlu bir ifade belirdi,Sirius gülüyordu.Remus ayağa kalktı ve ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini verdi.Sirius bileğindeki kelepçelerden kurtulmuştu ve bileklerini ovuyordu.Remus önce yavaş yavaş ona yaklaştı ve sonra koşarak ona sarıldı.Sirius ta ona,"Seni çok özledim,dostum Aylak." dedi Sirius onu sımsıkı sararken.Remus güldü ve "Ben de seni, Patiayak." dedi.Fudge kürsüsünden indi ve Sirius'a yaklaşıp,"Asanı en üst kattan, asalar ile ilgili olan bölümden alabilirsin, aramıza tekrar hoşgeldin,Sirius." dedi.Sirius gülümsedi ve "Çok teşekkür ederim." dedi.Fudge gülümsedi ve yavaşça oradan uzaklaştı.Remus Sirius'a gülümsedi,tam gözlerinin içine bakıyordu,"Gözlerini özledim,sesini özledim,bana sarılışını özledim,öpüşünü özledim.Ben seni özledim..."
Sirius güldü,"Seni çok özledim Remus,bana şakacıktan kızmanı,bana bir yastıkmışım gibi sımsıkı sarılışını özledim..." dedi.Remus onu feci derecede öpmek istiyordu.Sirius yarım ağız gülümsedi,"Zihnifendar değilim ama şu anda aklından geçeni duyuyor gibiyim." dedi.Remus güldü,"Daha tenha bir yer bulunca hayata geçireceğim." dedi ve Sirius'un elini tuttu.Sirius halinden memnundu.Birbirlerine gülümseyerek en üst kata kadar yürüdüler.Konuşmadılar bile,sadece gözlerinin içine bakıyordular.
En üst kata gelince Remus, Sirius'u omzundan tuttu ve kendine iyice yaklaştırdı.Sirius ta onu belinden tuttu ve kendine olabildiğince yaklaştırdı.Asalar ile ilgili olan bölüme yaklaştılar ve orada bekleyen kadının önünde durdular.Remus hafifçe öksürdü ve dikkati üzerlerine çekti.Kadın ikisine baktı ve sonra yerinden kalkıp arkaya bir yere gitti.Remus tekrar Sirius'a baktı ve gülümsedi.Çok mutluydu,8 yıl sonra sevdiği insana kavuşmuştu ve aralarındaki bağ zayıflamamıştı,aksine daha da güçlenmişti.Kadın birkaç dakika sonra elinde bir kutu ile geri döndü ve kutuyu Sirius'a uzattı.Sirius,"Sağolun." diye mırıldandı ve Remus'u kendine daha da çekti.Aşağı kata inerken kutuyu açtı ve sekiz yıldır dokunmadığı asasını tekrar eline aldı,asa eline geçer geçmez yüzünde bir gülümseme yayıldı.Remus onun bu haline güldü ve aşağı inmeye başladılar.Aşağı inerken hep eski zamanlar hakkında konuştular.Dışarı çıkınca Sirius güldü,"Özgürlük,harika bir duygu."
Remus onu bir muggle ara sokağının girişine çekti.Sirius'un yüzüne muzip bir gülümseme yayıldı.Remus'un yüzünde çoktandır muzip bir gülümseme vardı.Remus Sirius'u duvara doğru hafifçe itti ve kollarını Sirius'un iki yanına,duvara koydu.Sirius güldü.Remus onun zayıf anını yakaladı ve Sirius'un dudaklarına yapıştı.Sirius önce bir saniyeliğine şoka girse de sonra o da sert bir şekilde karşılık verdi.Bir kolu Remus'un boynuna dolanmış,bir eliyle de Remus'un kafasını tutuyordu.Remus ise sağ eliyle Sirius'u kalçasından tutuyor,sol eliyle onu olabildiğince sıkıyor kaçmasını engelliyordu.Nefes almak için ayrıldıktan sonra ikisi de ne kadar kızardıklarını fark ettiler ve gülmeye başladılar.Remus tekrar ona yapıştı ve daha da sarıldı.Birkaç öpüşmeden sonra durdular.Sirius alnında biriken teri sildi ve "Saat kaç?" diye sordu.Remus kolundaki saati açtı ve "Beş buçuk.Daha zamanımız var." dedi.Sirius tek kaşını kaldırdı ve "Daha zamanımız var derken?" dedi.Remus güldü,"İki küçük şeytan saat dokuzdan sonra sarhoş gibi bir şey oluyorlar ve başlarında bir yetişkin olmadıkça evi yakacaklarını düşünüyorum." dedi.Sirius'un gözleri kocaman açıldı,"Evlendin mi?" diye sordu şok içinde.Remus gülmeye başladı,"Sence ben evlenir miyim Sirius?Benim tek aşkım var o da sensin.Evde bizim ikizler var,benimle yaşıyorlar." dedi ara sıra boşluklar vererek.Sirius'un yüzünde bir gülümseme belirdi,"İkizler mi?Yaşıyorlar mı?İkisi de mi?" dedi gülümseyerek.Remus gülümsedi ve "Evet.İkisi de.Harry, James'in,Hazel, Lily'nin kopyası." dedi ve cebinden telefonunu çıkarıp Harry ve Hazel'ın oyun oynamaya çalışırlarkenki bir fotoğraflarını gösterdi.Sirius gülümsedi,"Çok tatlılar,hiç değişmemişler." dedi.Remus telefonu kapattı ve "Hazel yakında arar.Ve büyük ihtimalle aradığında arkadan Harry'nin isyan seslerini duyarız." dedi.Sirius güldü.
Bir kafeye girdiler ve sıcak çikolata aldılar.Hava cidden soğuktu ve daha altı olmasına rağmen hava kararmıştı.
Tam sohbetlerinin ortasında Remus'un telefonu çalmıştı.Arayan Hazel'dı.Remus telefonu açtı.
"Merhaba Hazel."
"Selam Remus.Durum ne?"
"Bilemiyorum.Şu anda bir kafedeyiz."
"Kafedeyiz?"
"Sen bize ne zaman geleceğimizi sormadın mı?"
"Yoo,Sirius kurtuldu mu?"
Bu sırada Sirius ta konuşmaya girdi ve
"Bilmiyorum,kurtuldum mu?" dedi gülerek.
"Sirius!Çok sevindim!"
"Harry ne yapıyor?"
"Bilmiyorum,en son onu salonda televizyon ile baş başa bıraktım,mutfakta tıkınıyor olabilir."
"Tıkınmasına izin verme!O aynı James gibi,doyduğunu hissedemiyor."
"..."
"Hazel?"
"..."
"Hazel ne oluyor?"
"Tıkınmıyormuş,uyuyor."
"Tamam Hazel,biz saat sekiz-dokuz gibi evde oluruz."
"Tamamdır."
"Evde görüşürüz."
"Görüşürüz."
Ve telefon kapandı,Sirius güldü."İyi anlaşıyorlar mı bari?" dedi yarım ağız gülerken.
"Çook iyi anlaşıyorlar.Ama Harry bazen drama kraliçesi olunca problem çıkıyor." dedi Remus sıcak çikolatasından bir yudum alırken.Sirius gülümsedi.Birkaç dakika sonra hesabı ödeyip tekrar ara sokağa girdiler.Sirius animagus formuna girdi ve Remus'un kucağına atladı.Remus ise o girince ceketinin fermuarını kapattı ve ona özel sıcak bir bölge yarattı.Sirius kafasını Remus'un boynuna koydu ve Remus yürürken arkalarından geçen insanları izledi.İkisi de Londra'nın soğuk sokaklarında geziyordular.Sirius onlar gezerken kısa ama huzurlu bir uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizim|Hazel Potter
FanfictionBen Hazel,Hazel Lily Potter.Dünyanın en manyak insanıyım.Kimse adımdan haberdar değil.Ben yetimhanede tek dostum Jade ile ortalığı karıştırırım ve ceza alırım.Pek te umrumda olmaz aslında.Kim bilir şu ana kadar kaç kere ceza aldım.Bu arada söylemiş...