Önce
Işık'ın gitmesinin ardından oluşan derin sessizlikte Rion çaresiz bir şekilde etrafına baktı. Görmek istemediği onca şey arasında kendini bulmak istiyordu. Işık'ın nereye gittiğini bilmiyordu, bilseydi peşinden gidebilirdi. Yine de bunun ne kadar tehlikeli bir şey olacağını herkes kadar o da kestirebiliyordu.
Darbenin etkisiyle uzağa savrulmuş olan Fylin yavaşça ayağa kalktı. Uzaklaşan ve gerisinde sadece ufak bir toz demeti bırakan Işık'ın ardından baktı. Işık'ın uzaklaşmasıyla birlikte rüzgar normale dönmüş haldeydi.
Arsye, kendine gelmiş olan Jason, Fylin'in başından ayrılan Bukuri ve ne olduğunu anlayamamış gibi duran Rina etrafa çöken büyük sessizlikte bir başına kalmış gibiydi. Rion ise içinde uzun süre dinginleşmiş ancak uzun süredir susturduğu hislerin birden kabardığını hissetti. Hızlı adımlarla yaralı halde bahçe sandalyesine oturmuş olan Fylin'e doğru yürüdü. Sertçe Fylin'in yakasından tuttu ve kendine çekti. "Yaptığını beğendin mi? Yüzsüz herif."
Fylin, Işık'ın kendisini sertçe itmesinden ötürü midesinde baskı hissediyordu. Yakasından sertçe tutmuş olan Rion'a baktı. "Bırak beni."
Rion nedensizce Fylin'i bıraktı. Fylin'in çenesi kasılmıştı. "Ejderhayı kaybetmek yaptığımız en büyük hataydı. Şimdi hepimizi bulacaklar ve yeniden laboratuvara kapatacaklar."
"Korkağın tekisin." dedi Rion.
Fylin ironik şekilde güldü. "Sen nesin?"
Rion çenesini sıktı ve aniden gerilerek Fylin'in çenesine sert bir yumruk geçirdi. Fylin hızla geriledi ve yere düştü, o anda Bukuri harekete geçti ancak Arsye onu tuttu. Rina ise korkulu gözlerle olanları izliyordu.
Rion Arsye'ye döndü. Arsye Bukuri'nin kolunu bıraktı ve Rion'a baktı. Fylin ise yumruğun sert ve sarsıcı etkisi yüzünden yerden kalkamamıştı. Jason ve Bukuri onun yanına koşarken Rion Arsye'ye yanaştı. "Işık'ın gittiği yeri bulabilir misin?"
Arsye gözlerini bir anlığına Fylin'e sabitledi. Sonra tekrar Rion'a çevirdi, başını salladı. İkisi birlikte ormanın içine doğru ilerlerken garajda süzülen yılanın tıslanması duyuldu.
Arsye evden uzaklaştıktan sonra Rion'a döndü. "Buna emin misin?" dedi mavi gözlerini Rion'a kenetleyerek. "Işık seni istemeyebilir."
Rion'un içi sızlar gibi oldu. Kendisi ne yapabilirdi ki? Bunca güçlere sahip bu varlıklar bile Işık'ın peşinden gitmemişken onun gitmesi saçmaydı ve Arsye'nin yüzünden de böyle düşündüğü anlaşılabiliyordu. Ancak Rion'un bildiği ve neredeyse emin olduğu tek bir şey vardı. Işık'ı kaybettiklerinde her şeyi kaybedeceklerdi.
"Sen sadece onu bul." dedi Rion. Hafifçe geri çekilip Arsye'ye baktı.
Arsye her ne kadar Rion'un bu cesaretinden etkilense de bir şey demedi, derin bir nefes aldı ve zihnini boşalttı. Zihninden süzülen her bir akım bütün insanlığa yayıldı. Bedeninden harekete geçen titreşimler dalga dalga yayılarak bütün canlılara çarptı. İki ev ötedeki üç insana, biraz uzakta caddede bisiklet süren çocuğa, daha uzakta gülerek konuşan iki insana... Ondan yayılan enerji zihnini kaplayan ve aynı anda paramparça eden her şeye bulaştı ve en sonun da durdu. Bütün enerji tek bir yerde toplandı ve onu hissetti.
"Onu buldum." dedi Arsye. Rion kızın maviden siyaha dönen gözlerine şaşırarak baktı. "Nerede olduğunu biliyorum." Gözlerini Rion'a çevirdiğinde tekrar maviye dönmüştü.
***
Bunun çılgınlık olduğunu biliyordu. Biliyor ve hissediyordu ancak yapmalıydı. Yavaşça ilerledi ve bir daha görememesi ihtimaline karşılık Rina'nın yanağına yumuşak bir öpücük bıraktı. Bahçeye ilerlerken garajın içindeki yılanın hareket ettiğini hissetti. Rion kafasını oraya çevirdiği anda Fylin'i gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başlangıç - Kayıp Tanrıça
Viễn tưởngKayıp Tanrıça öncesini anlatan ve Sarah gelmeden önceki Shat'ı, Dragua'yı, Sorcier'yi bulabileceğiniz prologue. İlk Bölüm yayında. 16 Ocak 2018.