Jessica ve Sara dans ederek bağırdılar. ''Bu gece sevişmen lazım!''
''Bu gece aile yemeğim var! Eve, üç aydır attığım 'sevgilim var' yalanını doğrulamak için birini getirmem lazım! Ayrıca, annemin brokolili kurabiyelerine kusmamaya çalışmalıyım!''
Jessica ve Sara bir anda çalan şarkıya eşlik ettiler. ''BİRAZ SÜRTÜKLÜK YAP!''
Kaşlarımı çattım. ''AIDS kapabilirim.''
Jessica seksi bir şekilde dans ederken konuştum. ''Ayrıca burada bir eş adayı göremiyorum.''
Sara nefes aldı ve içkisini kapısına dikti. ''Sanırım şurada birkaç tane beyaz yakalı herifler vardı.''
Kafamı 'hayır' anlamında salladım. ''Hayır, her yerinden şerefsizlik akan bir herif istiyorum hayır hatta daha iyisi.'' Birden gözlerim parladı. ''Yan kesici bir herif istiyorum.''
Jessica güldü. ''Seçeneklerini açık tuttuğunu bilmiyordum.''
''Çünkü ailemin beni 'artık onu kurtaramayız.' diyerek rahat bırakmalarını istiyorum.''
Sara dinlemeyerek kendi etrafında döndü. ''Bu şarkıya bayılıyorum.''
''Onlardan uzakta kalmak için bir yıl Isviçre'de ve iki yıl İspanya'da yaşadım.''
Jessica terk yaparken mırıldandı. ''Neden böyle şeyler için para ödüyorsun?''
''27 yaşındayım ve beni evlendirmek için uğraşıyorlar! TANRIM NEDEN?''
Sara bağırdı. ''ÇOK GERGİNSİN SEKS YAPMALISIN!''
Sara'ya haykırdım. ''AİLEM BENİ EVLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR!''
Jessica içkisini yanımda bitirdi. ''Bunların hepsi o sinir bozucu küçük kız kardeşin yüzünden. O hayatını evlenerek yoluna koydu ve ailen bunu senin de yapmanı istiyor.''
''Evet, ailem beğendikleri adamla evlenip zengin olmamı istiyor. Sabahın sekizinde kalkar ve belki çocuklarıma öğlen yemeğinin yanında yiyecekleri kurabiyeleri de hazırlarım!''
Jessica bana baktı. ''Aww annemi hatırladım.''
Jessica telefonunu çıkartırken Sara bana döndü. ''Şurada duran adam kesinlikle, sen hamileyken yatağın kenarından uyuşturucu alan birine benziyor.''
Sara'nın gösterdiği adama baktım. ''Tanrım, gerçekten benziyor.''
Sara gözlerimin içine baktı. ''Onunla evlenemezsin. BENCE BU ARADIĞIMIZ ADAM!''
Korkuyla konuştum. ''Gerçekten uyuşturucu kullanıyor olabilir.''
Sara ellerini kaldırdı. ''Hangimiz kullanmıyor ki?''
''Ben?''
Sara kafasını salladı ve Jessica'yı sarstı. ''Laila, uyuşturucu kullanmıyormuş.''
Jessica telefona doğru bağırdı. ''ANNE SENİ ÇOK SEVİYORUM, GÖRÜŞÜRÜZ.''
Telefonu kapatıp Sara'ya baktı. ''Hayır kullanıyor. Patronu ile ne zaman kavga etse içine biraz uyuşturucu koyduğum keki yediriyorum.''
Şaşkınlıkla Jessica'ya baktım. ''JESSICA İNANMIYORUM!''
Jessica bana doğru bağırdı. ''TANRI AŞKINA BÜYÜ ARTIK VE SORUNLARINI KENDİN ÇÖZ BEN DE SENİN İÇİN KEK YAPMAK ZORUNDA KALMIYIM! ÇOK STRESLİSİN!''
Telefonum titremeye başladığında kendimi bar tezgahına attım. ''Sikicem, annemler arıyor.''
Jessica elindeki boş içki bardağını verip benim elimdekini aldı. ''Haydi git aile yemeğine süt kuzusu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girl Thing
Teen Fiction''Imm, şey bir kız var.'' Sara çayını içerken Jessica kaşlarını çatarak konuştu. ''4 milyarın dışında mı?'' Ophelia kaşlarını çattı. "Çin'in nüfusu 5 yıl içerisinde 4 milyar olacakmış." Sara mırıldandı. "Çin'e sığacaklar mı?" Ophelia rencide etti. "...