Gece 2'ye doğru gelirken uyumam gereken bir saatte hala ayaktaydım. Saçlarımı karıştırdım ve şarjda olan telefonuma uzandım.
Laila: Evet, hiçbir sorun olmadı.
Dudağımı dişledim. Telefonun ekranı kilitleyip ellerim ile yüzümü kapattım. Kendi kendime mırıldandım.
"Ne yapıyorum ben?"
Gece 2'de yazdım üstelik. Telefonuma sırtımı dönüp uyumaya çalıştım. Bu oldukça psikolojik sorunlarımın olduğunun göstergesiydi çünkü telefonuma sırtımı dönmüştüm. Tam o sırada telefonum titredi.
Saniyesinde arkama dönüp telefonuma baktım.
Trace: İlginç.
Kaşlarımı çattım. "Ee, bu kadar mı?"
Üç baloncukları gördüm ve dudaklarımı dişleyerek bekledim. Yazdığını belirten o üç baloncuk kayboldu. Gözlerimi büyülttüm. "Ciddi misin?"
&
"Sadece ilginç mi?"
Kafamı salladım. Jessica suratıma baktı. "Birkaç saniye düşünmeme izin verir misin?"
Kafamı salladım ve geriye yaslandım. Jessica poşet bitki çayını suyu daldırıp çıkardı. İkimizin arasında derin bir sessizlik hakimdi. İçeriye Sara girdi.
Buzdolabına yürüdü ve ihtiyacı olan şeyi aldı. Bir uzun salam. Salın ambalaj kısmını soyup yemeye başladı ve tekrar odasına yürüdü.
Jessica gözlerini kıstı.
"Senin bir adım atmanı beklemiş olabilir."
Nefes aldım. "Yani ben adım atmak istemiyorum. Zaten kız arkadaşı var. Ben sadece anlam veremedim numaramı bulup mesaj atmasına."
Jessica kaşlarını kaldırdı. "Ama ciddi bir ilişki olmadığını söylemiştin deği mi?"
Kolumu kaşıyarak telefonumun ekranını kilitledim. "Yani, bilmiyorum Trace öyle dedi."
Jessica çayından bir yudum aldı. "Laila ben senin neyi merak ettiğini anlamadım. Fikrimi soruyorsan sana bir ilgisi var."
Güldüm. "Hayır, bana bir ilgisi yok."
Jessica üfleyerek ayağa kalktı. "Off, saçmalaya başladın benim zamanımı çalma. Çok işim var bugün."
Alınmış bir şekilde baktım. "Saçma mı? Dışardan göz ile yorum yapmanı istedim."
"Yaptım işte!"
"Ama yanlış bir yorum!"
Ophelia, baş örtüsünün iğnesini geçirerek mutfağa girdi. Jessica, Ophelia'ya doğru konuştu.
"Trace hakkında ne düşünüyorsun Ophelia?"
Ophelia kaşlarını çattı. "Laila'dan hoşlanan ünlü mü?"
Jessica ellerini kaldırdı. "Gördün mü?"
Gözlerimi devirerek masadan kalktım. "Ben işe gideceğim."
Jessica arkamdan bağırdı. "KAÇ SEN!"
Odama doğru yürürken Sara'nın açık olan kapısını gördüm. Sara yatağında salam ısırıyordu.
"Ne yapıyorsun?"
"Tek öğün depresyonu."
"Güzel."
Odama gidip kendimi yatağa attım. Neden düşünmeden duramıyorum. Derin bir nefes aldım ve yatakta dönmeye başladım. Sonunda kendi çapımda yarattığım roller coaster'a son verip telefonu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girl Thing
Teen Fiction''Imm, şey bir kız var.'' Sara çayını içerken Jessica kaşlarını çatarak konuştu. ''4 milyarın dışında mı?'' Ophelia kaşlarını çattı. "Çin'in nüfusu 5 yıl içerisinde 4 milyar olacakmış." Sara mırıldandı. "Çin'e sığacaklar mı?" Ophelia rencide etti. "...