Girl Thing

11

Başka bir tarafa dönerek uyanmamaya çalışıyordum fakat uyanmıştım. Dinçtim. Camdan dışarı baktım. Trace şu an ne yapıyordur acaba? Fransa'da sabah seksi yapmışlardır. Eyfele bakarak inlemişlerdir. Sinirle diğer tarafa döndüm. İyice tadımın kaçtığından emin olduğumda neşelenmek için her depresyona giren insan gibi ben de instagramda dolaştım. İnternetimi açtığım anda Andreas'ın mesajı geldi. Agh! Görmezden geldim. Instagrama girdiğimde 20'ye yakın mesaj ve bir sürü yeni takipçi vardı. Şaşkınlıkla mesajlara baktım. Bir sürü nefret mesajları ve 'Trace'in peşini bırak' adı altında korkunç şeyler vardı. Elimi dudağıma kapatarak ekrana baktım.

Mesajların uzunluğunun sınırı yoktu bu arada...

Birden kahkaha atarak yataktan süper enerjik bir kalkış yaptım. Odalara baktım. Ophelia yoktu. Hiçbir şekilde enerjimi kaybetmeden anahtarlığımı alıp terliklerimi giydim. Apartmanımdan çıkıp kapıyı arkamdan kapattım. Merdivenlerden inip yanımdaki apartmana gitmek için yol aldım. Birkaç kat çıkıp evlerinin kapısına geldiğimde onlarının evinin anahtarını alıp kapıyı açtım. Kahkaha atarak mutfakta kahvaltı yapan ikisine baktım. 

"Sabahınızı güzelleştireyim mi?"

Sara gülümseyerek bana baktı. "Ne oldu?"

"Nefret mesajları aldım."

Jessica ağzına ekmeği tıkamadan önce konuştu. "Çok havalı!"

Sara ayağa kalktı. "Kahve?"

Kafamı sallayarak üçüncü sandalyeye oturdum ve nefes aldım. Masaya biraz bakınca kruvasan olduğunu gördüm. Ona uzanmak üzereyken Jessica elime vurdu. "Siktir git önce yüzünü yıka!"

Kafamı sallayarak telefonu bırakıp banyoya koştum. Hızlı bir şekilde saçlarımı daha dağınık topladım ve yüzümü yıkadım. Ellerimi de yıkayıp hızla kahvaltı masasına geldim. Telefonumu elime almadan önce kahvemden yudum aldım. Nefes alarak iki güzel kadının nasıl heyecanlı olduklarına baktım. 

"Hazır mısınız güzellikler?"

"Başla!"

"Selam sürtük,"

Durup Sara ve Jessica'ya baktım. Kendi kendime konuştum. "Çok iyi!"

Sara kafasını salladı. "Kesinlikle."

Devam ettim. "Trace'in ne kadar peşinden koşarsan koş onların ilişkisini asla mahvedemeyeceksin. Sen sadece ünlülerin paralarından etkilenen ve şöhret peşinde koşan bir avuç ezikten bir tanesisin. Ne yaptığını biliyoruz, senden nefret ediyoruz. O iğrenç benliğini Trace'in üzerinden çek ve Melinda'nın hayatını rahat bırak! Sikik orospu!"

Kahkaha attığım anda kızlar da güldü. Jessica konuştu. "Çok zarif."

Sara kafasını salladı. "Evet, sikik orospu kısmı inanılmaz derece şiirsel olmuş. Beğendim."

Mesajı aşağıya indirip bana attıklarını gönderdim. "Bir de Melinda ve Trace'in birkaç fotoğrafını atmış bana."

Kahvemden içtim ve bir başka nefret mesajına geçtim. "Off bu çok iyi dinleyin."

Boğazımı temizledim. "Hey amcık, eğer Trace'in peşini bırakmazsan seni yemin ederim öldürürüm. Ayrıca bu fotoğrafta aynen götüme benziyorsun. Bok gibi suratın ve vücudun var Melinda gibi biri varken Trace'in seni seçeceğini düşünme bile! Sikeyim seni, siktir git hayatlarından! OROSPUUUUUU!"

Daha büyük kahkaha atıp kızlara baktım. "Benim fotoğraflarımın hepsini bana gönderip bana yorum yapmış."

Jessica bana baktı. "Bu arada sen çok seksisin. Öncelikle tatmin edecek derecede göğüslerin ve tanrı şahidim olsun ısırmak istediğim bir götün var."