Ağır metal bir müzik beynime tecavüz ederken gözlerimi araladım. Deniiiaağğz! Yanımda mı uyumuştu? Çalan da onun telefonu olmalıydı. Uzanıp ekrana baktım. Tuna arıyordu, açmalı mıydım? Deniz duymadığına göre baya derin uyuyor olsa gerek. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Efendim Tuna?" Ses gelmedi. "LAN! Siz yine mi birlikte uyudunuz?" Bağırmasa ve kulağımı sikmese daha iyi olabilirdi. "Başım ağrıyor zaten bağırma. Evet birlikte uyuduk ayrıca sabahın köründe ne boka arıyorsun hee?" "NE? SABAHIN KÖRÜ MÜ? S-A-B-A-H-I-N K-Ö-R-Ü M-Ü ? Saat öğlen iki be İKİ."
Gözlerim irileşti. Bu kadar uyumuş olamazdık. "Ciddi misin, çüş." Kıkırdadığını duydum. "Evet hadi kıçınızı kaldırın ve buraya gelin.Deniz öküzünü de uyandır." Bakışlarım yanımda dudağı büzülmüş bir şekilde uyuyan 'aşkıma' gidince gülümsedim. "Ona öküz deme." "Hande." dedi bıkkınca. "Tamam be. Nerdesiniz?" "Beykoz'da!" Ne alaka? "Neyse kapat biz geliriz."
Telefonu komodine koyduktan sonra Deniz'i uyandırma çalışmalarına başladım. "Deniiiz kalimera." Uyandığını biliyordum çünkü bu iğrenç esprim yüzünden yüzünü buruşturmuştu. "Ya, kalksana." Gözlerini açmadı. "Neyse, madem uyuyorsun burada üstümü çıkarabilirim o zaman." diye son hamlemi yaptım ve ok gibi yerinden fırladı. "Hani nerede? Hani?" Onun bu haline kahkahalarla gülmeye başladım.
"Aptal ve sapık bir Kayhan.Hadi kalk gidiyoruz." Gözlerini devirerek doğruldu ve saçlarını düzeltti. "Nereye?" Sırıttım. "Beykoz'a." Kaşlarını çatarak bana öylece baktı. "Ne Beykoz'u lan?" Omuz silkerek aynanın karşısına geçtim. "Tuna aradı, oradalarmış."
"Ulan Tuna bu sikimsonik fikirler hep senden çıkıyor." diye homurdanarak kalktı ve banyoya girdi. Ben de dolabımın önüne geçerek seçeneklere baktım. Hia! Siyah günü! Siyah ne varsa askıdan çektim ve hızlıca giyindim.
Deniz banyodan çıkınca elinde dünkü elbisemi gördüm. "Küvete fırlattığına göre ucuz herhalde." K Ü V E T M İ ? Kocaman açılan gözlerimle aynı oranda açılan ağzımdan tiz bir feryat sesi çıktı. "Ona tüm servetimi harcadım lan ben! Emaan emaan. Ay tansiyonum düştü. Ay. Deniiaz nefes alamıyorum. ALLAH!"
Deniz kahkaha atmaya başlayınca sesimi kestim. "Şaka yaptım bee." Gözlerimi kısarak elime geçen ilk şeyi suratına fırlattım. "Hayvan!" Siktir. Ata ata mini ped kutusunu atmıştım! Allahtan kutu kapalıydı. Yanına koşturup kutuyu aldığım gibi yerine götürdüm. "Hadi gidelim." diyerek odadan çıktım ama Deniz abartılı bir yavaşlıkla arkamdan geliyordu. Hıyar.
"Arabayı da kullanan benim ha. Özel şöför gibi bir oraya bir buraya. Ne oluyor lan, sikerim." Bıkkınca "Lütfen içinde küfür barındırmayan bir cümle kurar mısın Deniz?" diye sorduğumda bana kaşlarını çattı ve "Ben mi küfrediyorum amına koyayım." diye homurdandı. Kendimi engelleyemeden kıkırdadım ve Deniz 'ya havle' çekerek evden çıktı. E tabi ben de arkasından.
Yol boyunca küfretti ve müzik zevkime de sıçtı. Yok neymiş Tuna sığırı uykusunu bilmem ne etmişmiş. Radyonun sesini iyice yükselttiğimde uyarıyı anlayarak sustu. Inna'nın Inndia'sını duyduğumda gülümseyerek dans etmeye başladım. Melodisi mükemmeldi! Deniz ise sonunda kaşlarını çatmayı bırakmış, gülerek beni izlemeye başlamıştı. Şarkı bir anda değişti ve Love Sex Magic çalmaya başladı. Çığlık atarak deli gibi dans etmeye devam ettim.
Deniz de bana katılmıştı bu sefer. Tabi şarkının ana fikri tam ona göreydi. Pis iğrenç sapıq.
Sonunda Tuna'ların olduğu yere geldiğimizde mutlulukla arabadan indim. Yol boyunca ne küfürler duydum ama hee. Kafeye girdiğimizde Dila yanıma gelerek bana sarıldı. "Bir saattir aralıksız küfrediyor ve yet her! Bir daha o kezonun arabasına binmeyeceğim yea." diye sitem ettim. Tuna kahkaha atarak Deniz'in omzuna vurduğunda onlara dil çıkardım.
Beraber masaya geçtiğimizde Deniz yine homurdanmaya başladı. "Bizim orada da deniz manzaralı kafeler var. Buraya gelmekteki amaç? Ha, arabamın benzinini bitirmekse açıkça söyleyin." Dila ona "Kes sesini." deyince iç geçirerek menüyü incelemeye başladı. "Olum bunlar nasıl kahve adı? İtalyan filmlerinden fırlamış gibi bu ne amı-" "AY KÜFRETMEDEN DUR." diye cırladığımda bana gözlerini kısarak baktı. "Siktir oradan." Cevap vermeyi reddederek ben de ona kötü kötü baktım.
Tuna garsonu çağırdığında bir White Chocalate Mocha istedim. Deniz de Latte. Kahvelerimiz gelince sohbet etmeye başladık. "Haftasonu bir yerlere kaçalım diyoruz Dila'yla. Siz de gelseniz?" Tuna'ya başımı salladım. "Yok ben almayayım.Siz vıcık vıcık aşk böcüğü gibi davranıyorsunuz, bana alerji yapıyor." Deniz de parmağıyla beni gösterip "O haklı. Siktiğimin vıcığımsı aşk sözcüklerinize ayar oluyorum. Benden uzak Allah'a yakın olun." dedi ve konu kapandı.
Evde Damla'yla qeyf yapmak eğlenceli olacak. Damla demişken.."Dün Ulaş ve Damla ne yaptılar?" diye sorduğumda Tuna sırıttı. "Damla kız evi naz evi ayaklarında ve Tuğçe çıldırdı." Başımı salladım.
"Hadi kalkalım o zaman, çantalarımızı hazırlarız." diyen Dila'ya başımı salladığım sırada telefonuma Damla'dan mesaj geldi. "Ulaş haftasonunu onunla geçirmem konusunda ısrar ediyor qıslar. Bensiz bir haftasonuna hazır olun! xx" Çocuklara döndüm.
"Damla da haftasonu yokmuş. Kaldık mı tek başımıza." Dila güldü. "Sen zaten alone alone takılmayı seversin bebek." Ona cocumuyo yaptım. "Yaa ne demezsin." Göz ucuyla Deniz'e baktığımda kendi kendine bir şeyler mırıldandığını farkettim. Siyah dökümlü kazağımı düzelterek ayağa kalktım ve hepsine tek tek baktım. "Hadisenize ya. Fizik ödevim var daha. Vıcık dingiller sizi." Tuna gözlerini devirerek kalktı ve masaya bir ellilik bırakıp cüzdanını arka cebine atarak saçlarını savurdu ve önümüzden ilerlemeye başladı.
Deniz de onu taklit ederek saçını savurdu ve kasıla kasıla yürüdü. Dila'yı dürterek onları gösterdim ve ikimiz de kıkırdadık. Kafeden çıktığımızda küçük bir miyavlama duymamla aşağıya baktım. Bembeyaz yavru bir kedi bana ürkekçe bakıyordu. "Ayy şuna bakıın!" diye hönkürdüm ve yere eğilip kediyi sevmeye başladım. Tuna ve odun kişilik aynı anda seslerini incelterek beni taklit ettiler ve sonra kahkahalara boğuldular.
Kaşlarımı çatarak elime geçen iki küçük taşı aynı anda kafalarına fırlattığımda şaşkınlıkla gülmeyi kestiler. "Sizin ses tellerinize çok ilginç fanteziler uygularım." diye tısladım. Aptallar. Deniz'in yüzüne sırıtışı yerleşirken Tuna hala anlamamıştı.
Elimi öylesine salladım. "Aman neyse. Kediciiiik." diye cırlayıp kediyi tekrar okşadım ve ayağa kalktım. Deniz kedi tüyünden nefret ederdi işte ben de tam bu yüzden elimi ceketinin üstüne bir güzel sildim. Zuhaha. Gözlerini kısarak bileğimi yakaladı ve arkasına doğru çekerek beni kendine yapıştırdı."Sen kaşınıyorsun ama.." diye fısıldadı kulağıma doğru. Vücudum bu ani temasla titrerken arkadan bir öksürük sesi duydum.
"Bölmek istemiyorum kardolar inanın da.. Şey, yolun ortasındayız ve..camiden çıkan hacı amcalar hiç hoş bakmıyorlar hea ve ımm. Çocuklar. Arabalara KOŞUN!" diye bağırdı Tuna ve ben daha ne olduğunu anlamadan Deniz elimi tuttu ve koşmaya başladık. Başta iyi gidiyorduk ama arkadan gelen "HİÇ EDEP ADAP KALMAMIŞ BUNLARDA. SİZİ BİR ZEMZEM SUYUYLA YIKAMAK LAZIM! MESUT, HELE GETİR SOPAMI. TERBİYESİZLER!" bağırtısı yüzünden kahkahalarımız patlak verdi ve yavaşladık.
Amcalar bize yetişince korkuyla birbirimize baktık. O atarlı amca çatık kaşlarıyla önümüze dikildi. "Evladım sizde hiç utanma arlanma yok mu?" diye kızınca Deniz sıkıca tuttuğu elimi daha da sıktı. "Yahu amca ne biliyorsun belki biz evliyiz." Ağzım açık kalırken amcanın ifadesi yumuşadı. "Evli misiniz evladım siz?" diye sordu bu sefer bana doğru. Deniz beni onayladığında başımı salladım. "Evet, evliyiz." dedim soluk soluğa ve amca gülümsedi.
"Eh iyi o zaman. Siz de boşuna koştunuz. Çocuk var mı çocuk?" Ben tükürüğümde boğulurken Deniz gülerek başını salladı.NE. "Eşim iki aylık hamile." Eli karnımı okşadığında nefesim kesildi. Kaş göz işaretiyle "Ne bok yapıyorsun?" demeye çalıştım ama beni takmadı bile. Amca iyice gülümsedi. "Aman iyi iyi. Allah analı babalı büyütsün evladım.Dikkat edin." Deniz'den bir "Amiiiiiiin." nidası yükselince ben kendi kendime bir fatiha okudum. Amcalar geldiği gibi giderken Deniz hala belimi tutuyordu. Diğer kolu da beni sardı. "İyi misin karıcığım?"
Selamlar! Yazarken eridiğim bir bölümdü ama tabi kaç ay önce yazdım ben bu bölümleri ldkafljaıj Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur iyi okumalar! xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Problemi
HumorHavuz problemlerini de çözemiyordu Deniz'i de.Öyleyse, o bir Deniz Problemi miydi?