Kyoto sokaklarında gezerken Jae yanımdan uzaklaşırken bende halen yavaş yavaş sokakta yürüyordum. Telefonla konuşması bitip yanıma gelip;
"Benim biraz işim çıktı. Seni bir taksiye bindirmem gerek" üzgün suratıyla bana bakarken beni taksiye bindirip el salladı.
Elimdeki adresi taksiciye uzatıp sokaklarını bakarken inmek istedim bir an. Sonuçta 18 yaşımdaydım. Taksiciye inmek istediğimi bir şekilde zar zor anlattıktan sonra indim.
Kesinlikle azcık Japonca lazımmış bu tür yerler için.
Sokaklarında gezerken bir bar gözüme takılmıştı. O kadar ses ve ışığın olduğu sokakta burası sakine benziyordu. İçeri girdiğimde karanlık bir bar beni bekliyordu. Aslında tam tarzımdı ne salakça dans eden kişiler vardı ne de gürültülü şarkılar
Tam beni ortamım dediğim yere gelip bir sandalyeye oturdum. Evet bu şeylerde ilkim olmakla beraber yabancı ülkede olmanın dezavantajı ile karşı karşıyaydım.
Barmen arkası dönük içeceklerle uğraşırken telefondan hemen çeviri ile yazdığım cümleyi barmene Japonca söyledim.
"Merhaba bir viski alabilir miyim" iğrenç telaffuzumla barmen bana dönüp ilgilenmeye başladı.
Yanıma 5 dakika önce bir adam oturdu ve çaktırmadan kesiyor sanıyor fakat baya fark ediliyordu. Sandalyesiyle yaklaşıp Japonca bir şeyler söylemişti.
Onu dinlememezlikten gelsem de çıldırmam an meselesiydi.
"Ahh~ Koreliym. I'm from Korea. You don't understand." İlk başta Korece konuşsam da İngilizce durumumu açıklayıp kurtuldum sanıyordum. Ama bu seferde İngilizce ile konuşmaya başladı.
Ah Tanrım! Bir içki isterken sakin bir ortamda sülüklere denk geldim iş mi bu?
Karşımda ki barmen kaş göz işareti ile arkadan adamlar gelip yanımdaki adama aldılar.
"Ah~ Thank you~"
"Korece konuşabilirsin."
"Oh! Koreli barmene denk geldim. İşte aradığım şans~"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
antidote• btob
Fanfic▪︎tamamlandı▪︎ •07072020 düzenlendi • ° Zehirli çiçek misali hayatına panzehir gibi ışık doğdu onun sayesinde... ♤ 【7 Temmuz 2018 / 21 Ağustos 2018】 【BTOB fan edition story】♡