▪ on dokuz ▪

7.4K 623 312
                                    

00.02

Arat: Kşmsyi gçrmediim bwennn sendrn dsha gğzeell

Arat: Kiöseyi tanumadıom been srnden daha güzpelll

Arat: Kismelere dw bakmadom bennn

Arat: Akslımdan geçwwnn

Çakır: Mal mısın aq ne diyorsun?

Arat: Kimsyi tanomaıdm benn

Arat: Sendnen dahq güsell

Çakır: Gece gece içtin mi sen?

Arat: Bwlki bşraz.s

Çakır: Salak mısın amk kim içirtti?

Arat: Buğra ❤

Çakır: Seni ayrı Buğra'yı ayrı sikeceğim.

Arat: Bir kisi nwyinr tetmiyo?

Çakır: Of nerdesin sen?

Arat: Napçan??

Çakır: Seveceğim seni.

Arat: Gwl sew .s

Çakır: Neredesin?

Arat: Büğranin ewindr

Çakır: Buğra'nın annesiyle babası evde değil mi?

Arat: Hayur

Çakır: Neredeler?

Arat: Bşlmiyorjm

Çakır: Şey

Çakır: Madem sarhoşsun,

Çakır: Seni seviyorum.

Arat: Kwnka ayagı göt ayapı mı yapton yani?

Çakır: Biraz öyle oldu.

Çakır: Neyse, geliyorum bekle.

---

Yatağımdan kalkıp dolabın karşısında geçtim ve rastgele bir şeyler seçip üstüme geçirdim. Parmak uçlarımda ilerleyip odamın kapısını sessizce çektim. Karşı odaya bakıp yine parmak uçlarımda ilerledim. Eğer annemi uyandırırsam boku feci yerdim. Büyük ihtimal bir hafta telefon ve evden çıkmama cezası verirdi.

Ev neyse de, telefon Arat'la olan en büyük iletişimimdi.

Kapının yanındaki anahtarların asılı olduğu yere gidip evin anahtarını aldım. Sessiz olmaya gösterdiğim özeni başka hiçbir şeye göstermemiştim.

Eğer Arat'a onu sevdiğimi söylediğim mesajı atmasaydım yanına gitmezdim; fakat bir beyinsizlik yapmıştım ve bunu düzeltmeliydim.

Aslında mesajı silebilirdim ama o kadar çok sildim ki artık tehlikeli olmuştu bu iş.

Evden çıkıp otobüs durağına gittim ve biraz bekledikten sonra gelen araca binip boş bir yere oturdum.

---

Kapıyı hızla çalarak bekledim. Kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse.

Kapıyı Buğra açtığında üstüne atladım. "Arat nerede?"

Buğra da sarhoş olmalıydı ki ağzını yayarak, "Benim odamda," dedi zar zor. Geri çekilip parmağımı ona doğrulttum. "Ben odadan çıkana kadar gelme yanımıza."

Kafasını sallayıp sendeleyerek salona doğru ilerledi. Onu arkamda bırakıp odasına girdim.

Kapıyı açıp içeri baktığımda, Arat'ı yatakta uzanmış uyuduğunu gördüm. Yanına ilerleyip önce telefonunu aldım. WhatsApp'a girip ismimin üstüne basacakken buna engel olan beni kaydediş tarzıydı.

Çakır'ım♡

Kalbim at yarışlarındaki atlar gibi atarken kalakalmıştım. Ellerim hafiften titremişti hatta. Bu çocuk bana çok fazla umut veriyordu ve bunun farkında değildi.

Amacımı tekrar hatırlayıp son mesajlarımızı sildim ve telefonunu kapatıp yanına bıraktım. Arat'ı sarsıp uyandırmaya çalıştım. Biraz huzursuz olsa da gözlerini zorlukla açtı.

"Ne oldu?" Bu hâline istemsizce gülüp yanına oturdum. Kafası omzuma düştüğünde biraz daha güldüm.

"Ne güzel güldün." Kalbim az önceki gibi atmaya başlayınca dudağımı ısırdım. "Arat, bana umut vermeyi kes artık. Canım yanıyor."

Ellerini önünde birleştirip, "Peki," dedi sadece. Neyden bahsettiğimi bilmediğimden emindim. Sarhoş olmasının yanı sıra saftı da.

Dudaklarımı dilimle ıslatıp konuşmaya başladım. "Bir yıldır sana karşı olan hislerim beni yok ediyor. Sorun bir erkeği sevmem değil, sorun, en yakın arkadaşımı sevmem. Sana her kardeşim dediğimde aslında 'sevgilim' demek istiyorum."

Kafasını omzumdan kaldırdı ve gözlerime baktı doğrudan. Dudaklarını aralayıp geri kapattı. Fakat daha sonra, "Duygularına karşılık vermemem, asla vermeyeceğim anlamına gelmiyor," dedi ve bir kez daha umut verdi. Ve yine canımı aynı şekilde yaktı.

Elimi yanağına götürüp ona yaklaştım. Eğer şu an öpmezsem, belki de bir daha asla öpemezdim. Yarın ne olacağını bilmiyordum ve şimdi yapmam gerekeni tam şu an yapmalıydım.

Ben ona yaklaşırken o da benim gibi yaklaşıyordu. Şaşırma kısmını sonraya bıraktım ve dudaklarımı dudaklarının üstüne bastırdım. Dudaklarını araladığında öpmeye başladım. Vakit kaybetmeden Arat'ta beni öpüyordu.

Arat'ın beni öptüğünü düşündükçe kalp atışlarım hızlanıyordu. Tatlı bir acı vücuduma yayılırken dudaklarını dudaklarımdan çekmesini istemiyordum. 'Nasıl ölmek isterdiniz?' sorularının yanıtını vermek gerekirse, sevdiğini öperken ölmek ölümlerim en güzeli olabilirdi.

Dudaklarını öpmeyi bırakıp geri çekildim. "Lütfen az önce yaşadığımız olayı unut, yoksa beni çıkmaza sürüklersin ve kendimi daha da dibe batırırım." Kafasını masumca salladığında bir kez daha dudağını öptüm ve ayağa kalktım.

Kapıyı açıp Buğra'ya bakmadan evden çıktım.

Az önce yaşananları düşünmeden eve gitmeyi diledim.

----

Çok klişe bir bölümdü ama diğer bölüm Çakır ve Arat arasında olmasa da kaoslu olacak *-*

Cidden böyle bir bölümü tıkandığım için yazdım ama aşşırı mutlu oldum şu an😍

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum💜

Grşrz

earth [bxb] +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin