başlamadan önce çokça yorum isterimm 🌝
--
2 gün sonra,
ÇAKIR
Sırama geçip sınıfın yavaş yavaş dolmasını seyrettim. Bizimkiler genelde benden geç gelirlerdi ve hep onları beklerdim. Çoğu zaman Arat ile beraber bekliyorduk ki bu çok güzeldi. Onlar olmadığında rahat rahat konuşup bazen de Arat'a yürüyordum. Aklıma Arat gelince yine elimde olmadan kalbim teklemişti. Bana yaşattığı son günler gerçekten en mutlu olduğum günlerdi.
Kapının açılma sesi ile o yöne döndüm ve gelenin Arat olduğunu gördüm. Yine çocuklardan önce gelmişti ve yine başbaşa kalmıştık. Sınıfta yalnız değildik ama olanlar da uyuyordu.
Çantasını sıranın yanındaki tutucuya yerleştirip uykulu gözlerle baktı bana. Yanıma oturup bir şey demeden başını omzuma koyduğunda kalbim hızlanmıştı yine. Yerini bozmadan, "Gece uyumadın mı sen?" diye sordum. Uykulu sesiyle beni reddettiğinde hafifçe kızmıştım. "Neden uyumayıp uykunu almıyorsun?"
Dudağını koluma bastırıp, "Özür dilerim anne," dediğinde verdiği klişe cevaba gözlerimi devirdim. Bir şey demeden o uyurken saçlarını sevmeye başladım. Ellerim yumuşak tutamlar arasında kayıp giderken bende ona daha ne kadar kapılabilirim diye soruyordum kendime. Kendime engel olamadan başına bir öpücük bırakıp çekildim. Hâlâ ellerim saçlarındayken açık kapıdan içeriye Ilgaz ve Kaya'nın gelmesiyle telaşla ellerimi geri çektim.
Kaya kaşlarını çatıp, "Ne yapıyordun sen la?" dediğinde bir açıklama bulamayıp "Hiçbir şey, Arat gece uyuyamamış omzumda yattı birden," dedim. İkisi de bana aval aval baktığında onların da uyku sersemi olduğunu anladım. Daha fazla uzatmadan arkamızdaki sıraya geçtiklerinde bende cebimden telefonumu çıkardım. Boş boş uğraşırken sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.
Kapıdan giren enerjik Buğra ile şaşkınca ona baktım. "Günaydın canım! Sana da aşkım!"
Ağzımı açacakken Arat yerinde kıpırdanınca sustum ve ona baktım. Kendi kendine "Rüyasında kimi sikti yine," dediğinde kıkırdadım. Arkamızdaki ikili de duyduğunu belli edercesine güldüğünde Buğra bizi sallamayıp Ilgazların arkasına geçti. "Sizi hiç takmayacağım, özür dilerim. Dün gece çok hoş bir hanımla tanış oldum da."
Kaya alayla gülüp, "Olamaz öyle bir şey. Gerçekliğinden şüphe ederim bir kere," dediğinde Ilgaz da onu onaylarcasına güldü. Arat yerinde kıpırdanıp "Susun ya uyumak istiyorum," dedi. Kolumu sırtına sarıp sıvazladığımda "Uyuyamıyor bebeğim sessiz olun," dedim. Ilgaz araya girerek, "Nasıl da savunuyor, nasıl da seviyor," dediğinde bir şey demek istemedim. Doğruydu çünkü. Her ne kadar uyanmasını istesem de uykusunu alıp öyle vakit geçirelim istiyordum.
Birkaç dakika sonra Yalın'ın da gelmesiyle birlikte ders zili de çaldı. Arat çalan zil ile kendine gelerek kalktı ve "Biraz daha sussalardı rüya görecektim lan," dediğinde gözüme o an çok tatlı gelmişti. Hiç olmazsa yanaklarını öpmek istemiştim ama bu kadar insanın ve bizimkilerin önünde yapamazdım. Sadece gülümseyip "Bir dahakine uykunu alıp yatağındayken görürsün rüyanı," dedim.
Gözlerini devirirken, "Keyfimden uyumamazlık yapmadım zaten. Hayırlı bir içindi," dedi. Tek kaşımı kaldırıp "Ne işiymiş o?" diye sordum. Omuz silkip, "Sana ne," dediğinde sinirlenmiştim. Fakat sabah sabah bununla uğraşamayacağım için "Peki," demekle yetindim. Önüne dönüp yandan kaçamak bakışlarla baktığında onu umursamadan kitaplarımı çıkardım. Yere kalemini düşürdüğünde nereye düştüğünü görmek için eğdim kafamı. Ayakucumdaki kalemi eğilip aldığında kafamı tekrar kitaba yönelttim.